Cevikce / Haber ayrıntısı
`YANLIS HAYAT` |
Bu basligi son dönemin en güçlü yazarlarindan Tayfun Atay’in Cuma günkü yazisindan aldim. |
|
Nedeni, bir süredir hemen, hemen her hafta yazdigim “yoksulluk ve gelir” dagilimi sorununun agirligini ve önemini kanitlar bir baslik. Atay’in bu yazisindaki su cümle, benim bu haftaki yazimin adeta adini koymus: Diyor ki, “ISID’in elindeki Dabik düserse bir Mehdici - Kiyametçi beklentinin daha çöküsüne sahit olacagiz. Ama bu, böylesi beklentilerin sonu olmayacak. Yasadigimiz ‘yanlis hayat’, onlari yeniden üretmeye devam edecek ve ISID’in kiyametçiliginin yerinde baskalari bitecek”. Iste benim de yazdigim “yanlis hayat”: Sütü kesilmis anneye, Açliktan ölen bebege Ekmegi bölmek istedim (Abdullah ORAL, Suç siirinden) Milli gelirin dagilimi ve paylasiminda yasanan büyük uçurum ve haksizlik Dünya’nin ve Türkiye'nin birincil sorunudur. Yirmi yil öncesine kadar özellikle geri kalmis ülkeler kendi durumlarini ve digerleri ile kiyaslamayi tamamen Tanri'ya birakmisti! 21. Yüzyil bilgi akisinin hizlandigi bir dönüm oldu. Artik, neredeyse saat basi yayilan gerçekler, yoksullarin aklini gökten yere indirdi. Uluslararasi Para Fonunun (IMF) 2015 sonu istatistiklerinde görülen bazi çarpici kiyaslamalar söyle: Kisi basina milli gelir; Gambia’da 370 dolar Uganda’da 650 dolar Nijer'de 420 dolar Afganistan’da 600 dolar iken Yunanistan’da 17.000 dolar ABD'de 58.000 dolar Türkiye’de ise 14.000 dolar. Bu sayilar, terörün ve iç savaslarin arkasindaki gerçekleri belgeliyor. ABD basta sömürgen büyükler, birinci dünya savasindan beri, enerji kaynaklarina silahlariyla girdi gireli, gittikçe tirmanan kanli bölgelerde, halklar arasinda, baris, huzur ve güven kalmadi. Aslinda herkes görüyor ki bütün bunlar, dünya gelirinin "aslan payini" ele geçiren ve bir türlü gözü doymayan ülkelerin, zenginliklerini artirmak için güçlerini sonuna kadar kullanma hirsindan baska bir sey degil. IMF’nin yaptigi bu arastirmaya göre Türkiye büyüklük açisindan 18. ekonomi olsa da, kisi basina milli gelir açisindan151 ülke içinde 68. sirada yer almaktadir. Daha kötüsü, kisi basina düsen milli gelirin artis hizi bakimindan 141. siradayiz. Türkiye'de de gelir dagiliminda derinlesen uçurum bütün sorunlarin asil nedenidir. Bazi hesaplamalara göre gayri safi milli gelirimizin yaklasik yüzde 80'i, nüfusun yalnizca yüzde 7'sinin elindedir. Fert basina milli gelirimiz, görünürde 14 bin dolar. Ama gerçekte, bir ayda eline 100-200 dolar geçen nüfus, toplam nüfusumuzun yarisindan fazlasidir. Öte yandan, her gün 1.000 dolari rahatlikla harcayan ve 100 dolari bahsis diye veren müritler ve yandaslar var. Kirsal kesimde ve büyük kentlerin çevresindeki insanimizda görünür bir servet düsmanligi yok ama hüzün veren bir kin ve nefret var. Buna karsin, artik ekonomide istikrar saglandi diye herkeste bir rahatlama görülüyor. Oysa gelir dagilimi uçurumu derinlestikçe, üstüne üstlük genç ve egitimli issizlik büyüdükçe, bu kinin ve nefretin artarak sürecegini, siyaset ve iktisat tarihini okuyanlar bilir. Ne yazik ki, ders almasi gereken sorumlular ise birakin okumayi, iktisat tarihini ve yakin siyasi tarihimizi silme çabasindalar. |
Tarih: 9.10.2016 12:17:27 |
Okunma : 481 |
Kategori : BiGazete |