 |
On yil önce 5 Kasim’da sonsuzluga yolcu ettigimiz Genel Baskanim Bülent Ecevit’in |
|
yarim yüzyil öncesinden bu günleri gören ve uyari dolu sözlerinden bir özet sunuyorum: “CHP'nin istedigi düzen degisikligi anayasa çerçevesi içindedir. Içerde halkçi, disarda milliyetçidir. Bu bozuk düzenle kalkinma olmaz, bozuklugun köklerine inmek lazimdir. Toprak dagilimi adaletsizdir, egitim adaletsizdir. Tesebbüs özgürlügü devleti soyma özgürlügü degildir. Isçinin ve çiftçinin haklari ellerinden alinamaz. Isçiler yönetime katilmali, halk sektörü güçlendirilmelidir. Bu düzen degismeli, toprak isleyenin, su kullanan olmalidir. Sosyal adaletsizlik, vergi adaletsizligi, devlet kapitalizmi, tasarruf açigi, plansizlik, hayat pahaliligi, tarim ve hayvancilikta köylünün sömürülmesi, Dogu Anadolu'nun sömürülmesi, ögretmenlere baski, egitimde firsat esitsizligi, tefecilik, yabanci sermaye sömürüsü, yeralti kaynaklari sömürüsü, partizanlik ana sorunlarimizdir. Demokrasinin üstünlügü esastir ve güncelligini sürdürecektir. CHP siddetin ve darbelerin her türüne karsidir. CHP, demokratik rejim içerisinde en kötü yönetimi, sagci veya solcu bir dikta rejimi içinde en iyi yönetime tereddütsüz tercih eder. Türkiye’de demokrasiye zararin halktan degil toplumun okumus-yazmis geçinen üst tabakalarinin bazi kesimlerinden geldigi nedense bilmezden geliniyor. Eger bir ülkede gazeteci yazar sendikaci bilim adami subay asagilaniyorsa o ülkede dogru gitmeyen bir seyler var demektir. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti için ‘Asil’in topugu’ kadar öneme sahiptir. Yani laiklikten vuruldu mu, bu Cumhuriyet yikilir, bu Toplum çöker ve bu Ulus çözülür. Laikligin yikilmasi halinde Türkiye çagin gerisine düser.” Kaybindan kisa süre önce ziyaretine gittigimde, defterine sunlari yazmistim: “Onun CHP'de iken ve bir daha geri gelmesini engellerken kiymetini bilemedigimiz için, beraber olduklarimin adina da özür diliyorum. Iznini almadigim halde, 'Hepimizin Ögretmeniydi' diyen Deniz Baykal'in da bu düsüncelerime katilacagina inaniyorum. Hakkini helal et bize, Sevgili Karaoglan" Simdi, aydinlik içinde yatan O’nu saygiyla ve özlemle anarak, alin teri ve akil emegiyle çalisan halkimizdan binlerce kez özür diliyorum. . |
|