Cevikce / Haber ayrıntısı

Sandiklar kapanana kadar “SORMAYA DEVAM”

AKP ve MHP Genel Baskanlari, anlastiklari Cumhurbaskani R.T. Erdogan’in
 

“Tek Adam Anayasasi” degisikligini, TBMM’ye verdiler. 2017’nin ilk yarisinda da, meclisten ve halkoylamasindan geçirmek istiyorlar. Yani Türkiye Cumhuriyetinin, “laik demokratik sosyal hukuk devlet” yapisini, “yasama, yürütme ve yargi erklerinin, tek adamda toplandigi” bir yapiya dönüstürecek olan anayasa degisikligi, 2017 Haziran’ina kadar, önce mecliste milletvekillerinin sonra da seçmenin oyuyla yasama geçecek!
Iki oylamadan da geçerse, bu günün Cumhurbaskani, 2019’un sonrasinin yasam boyu Partili Cumhurbaskani (Baskani) olacak R.T. Erdogan, basbakanliginin ilk günlerinde Rize’de, “demokrasi bizim için amaç degil, yolunda araçtir” dedigi, “hedefine” ulasacaktir… Öylece:
1-Cumhurbaskani (Baskan), Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM’yi) yani “yasama”yi diledigi gibi yönlendirme gücünü elde etmis olacak. Genel Baskani oldugu partisinin (AKP’nin) milletvekili listesini bastan asagi ve tek basina yazacagi için atadigi milletvekilleri, Onun istedigi yasalari (bu gün imzaladiklari bos sayfalara, degisen tek adam anayasasi maddelerinin yazildigi gibi) imzalayip oylayacaklardir.
2-Cumhurbaskani (Baskan), “yürütme”nin de baskani olacak. Artik sistemde bir “basbakan” olmayacagi için “bakanlar kurulunu” O atayacak. Bakanlar Kurulunun TBMM ile hiçbir denetim bagi kalmayacak. TBMM’den güvenoyu alma ve gensoru, sorusturma gibi millet adina yürütmeyi denetleme hukuku ortadan kalkacak.
3-Cumhurbaskani (Baskan), “yargi”yi da kontrol altina alacak. Çünkü Anayasa Mahkemesi ve HSYK üyelerinin yarisi dogrudan Cumhurbaskani tarafindan belirlenecek. Meclis tarafindan belirlenecek olan diger yarisini da, Parti Genel Baskani olarak, milletvekillerini yönlendirerek dolayli yoldan kendisi seçecek. Dolaysiyla, yarginin bagimsizligi ve tarafsizligi bitmis olacak.
Özetle, bu Anayasa degisikligiyle artik, ülkemizde demokrasinin D’sinden söz edilemez. Böyle olacagini, kendisini R.T. Erdogan’a adamis pek çok sayida AKP ‘linin bile gördügünü ancak, teslimiyetten ötürü, arkasini döndügünü söyleyebiliriz. Kurulusundan bu yana AKP’ye bilinçli bir inançla destek vermis, birçok politikaci, yazar-çizerin konusurken gözlerinde ve dillerinin altinda bu gerçegi görüyor ve seziyoruz. En son bir söylesisinde izledigim gazeteci yazar Fehmi Koru’nun olabildigince sitemli konusmasi, AK Saray’da soguk rüzgârlar estirmis olmali. Çünkü muhafazakâr demokrat oy tabanini en iyi degerlendirebilen bir gazeteci olarak o söyleside, iç tüzüge uygun oy kullanimi saglandiginda, yani gizli oy-açik sayim yapilabildiginde (milletvekillerinin oy kullanirken kontrol altina alinacagi söylentisi yaygin), AKP’nin sonucu etkileyecek sayida fire verecegini ima etti. Devlet Bahçeli’nin ise, gerekli 14 oyu bulmakta zorlanacagi sanisi yaygin. Yine de degisiklikler TBMM’den geçse de, halk oylamasinda AK Sarayin umdugu destegi bulamayacagi tahminleri her hafta daha da artiyor.
Ne var ki, bütün bu gözlemlerin gerçege dönüsmesi için geçen haftaki yazimi bitirirken altini çizdigim su dört sorunun, sandiklar kapanana kadar bikmadan, yorulmadan sorulmasi, sürekli gündemde tutulmasi gerektigine inaniyorum:
Sayin R.T. Erdogan Partili Cumhurbaskani (Baskan) olunca,
1-Can almaya, kan akitmaya devam eden “terör” bitecek, ülkede huzur ve güven ortami dogacak mi?
2-Hukun üstünlügü saglanip, yeniden “Adalet Mülkün Temeli” olacak mi?
3-komsularla “sifir” sorunlu iliski baslayacak, “yurtta baris, dünyada baris” ilkesi yasama geçecek mi?
4-Ekonomide sürdürülebilir kalkinma, gelir dagiliminda adalet saglanacak ve issizlik azalacak mi?





Tarih: 18.12.2016 11:09:44

Okunma : 496

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır