 |
Sayin Basbakan Erdogan anlasilan ne ders almislar, ne de degismisler!
Astigimizi sandigimiz ekonomik krizden, Ecevit’in ismini bitirme ugruna aldigi önlemlerin sayesinde bugünlere geldik. Herkes biliyor ki, enflasyondan kurtulmak ve Ekonomide istikrara kavusmak için katlanilan risklerin ve alinan önlemlerin hiçbirinde bu hükümetin payi yoktur. |
|
Ellerinden gelse basta Basbakan ve Hükümet üyeleri partizanca harcama yoluna girecekler. Ancak IMF’ye karsi cesaretleri yetmiyor. Bu Maliye Bakaninin hesap-kitap bilmedigi besbelli. Hesap uzmani olmus ama zekâsini usulsüz tarla-tapan alma yolunda kullandigi için, Devlet bütçesinin ne oldugunu, Bakan olunca ögrenmeye basladi. Daha dün, 3.5 katrilyon olan ek açigi kapatmak için, yeniden zam yapmaktan baska çare olmadigini, ezile büzüle kabul etmek zorunda kaldi. Ekonominin istikrar kazanmasinda ülke dinamiklerinin ve dünya konjonktürünün Türkiye açisindan olumlu katkisi en önemli nedendir. Gerçektende dis satimdaki hizli artis, üretimi destekleyen birinci etken olmustur. Faizin düsüsü ve imalat sanayiinde görülen kapasite kullanim artislari bu iki nedene baglidir. Ancak Türkiye’nin yapisal en önemli iki sorunu kötülesmeye devam etmektedir. Birincisi, issizlik daha da artmistir. Ikincisi, gelir dagilimi çok daha bozulmustur. Son yapilan bir arastirmaya göre, gitgide gelir farkliliginin büyüyerek açildigi ülkelerin basinda Türkiye gelmektedir. Bu gerçekler karsisinda seçim meydanlarina çikan Basbakan’in konusmalarini sertlestirdigi ve muhalefete karsi çok haksiz ve saldirgan bir tutum takindigi gözleniyor. Bizde eskiden bir anlayis yaygindi, Muhalefetin basarili olmasi için sert ve olumsuz tepki gösterme aliskanligi vardi. 2002 seçimlerinde de bu tutumu en hirsli biçimde sürdüren AKP’nin Genel Baskani, (aslinda yanlis zamanda ve yanlis gerekçelerle yapilan) o seçimden, kendi disindaki nedenlerden dolayi aldigi sonucu, anlasiliyor ki bu üslubuna baglamis! Simdi de yerel seçim öncesi ayni üslubuna döndü ve çok daha sert sözler etmeye basladi! Unutulmamalidir ki, bugünkü muhalefet lideri bütün yetenek ve becerilerine ragmen halkin destegini bu üslup yüzünden kaybetmisti. “CHP’nin kökü bereketsizdir” demeyi nasil oluyor da içine sindirebiliyor. Neden kendisini bu kadar kaybedebiliyor Basbakan. Bu Basbakan CHP’nin köklerinden gelmiyor mu? Bu Cumhuriyet Agacinin kökü Mustafa Kemal’in CHP’si oldugunu benim kadar o da bilmiyor mu? “Biz Demokrat Partinin devamiyiz” derken, DP’nin de kökünün CHP oldugunu bilmiyor mu? Biliyor biliyor da, saniyorum su ciddi atasözünü unutmus. “Kökünü, aslini inkâr edene Haramzade derler” |
|