 |
6 Agustos 1945’te ABD Baskani Harry Truman kongrede sunlari söylüyordu: |
|
“Bir Amerikan uçagi, 16 saat önce Japonya’nin önemli bir askeri üssü olan Hirosima’ya bir bomba atti. Bu bir ‘Atom Bombasidir’. Bu bomba tarihte kullanilan en büyük bombadan iki bin defa daha etkili ve 20 bin ton dinamitten daha güçlüdür. Almanlar bütün çalismalarina karsin bu atomik bombayi yapamadiklari için biz çok sansliyiz. Istersek bu bomba ile bütün Japonya’yi yok edebiliriz. Ben kongreden Amerika içinde atomik gücün üretimi ve kullanimini kontrol etmek için bir komisyon kurmasini istiyorum. Ve ben yine, bu atomik gücün, ‘dünya barisinin’ etkili ve kalici bir sekilde korunmasi yolunda kullanilmasi konusunda alinacak kararlarda kongrenin bana destek olmasini dilerim.” Tarihin en büyük insan katliaminin 72. yilinda 6 Agustos 2017 sabahi Hirosima’da “Baris Çani” bir kez daha çalindi. Törende dünya barisi için umutlar sönmesin istendi. Ancak, ayni saatlerde ne acidir ki, ABD Baskani Donald Trump, 72 yil sonra Baskan Harry Truman’in sözlerini yineliyor: “Kuzey Kore'nin nükleer denemelerinin devam etmesi durumunda, umarim nükleer gücü hiç kullanmak zorunda kalmayiz”. 72 yil önce, üç gün arayla Hirosima ve Nagazaki’deki nükleer saldirilarda ilk 5 dakika içinde 150 000 sonrasinda toplam 300 000 kisi can vermisti. Japonya teslim olmus, savas bitmisti! Ama ABD Baskani Truman’in, “bu atomik gücün, ‘dünya barisinin’ etkili ve kalici bir sekilde korunmasi yolunda kullanilmasi konusunda alinacak kararlarda kongrenin bana destek olmasini dilerim” sözü, o gün tarih olmus, ABD ve Rusya (o zamanki Sovyetler Birligi) ertesi gün hemen, çok daha güçlü(!) nükleer silah üretme yarisini baslatmislardi. Bu gün, Çin, Hindistan, Pakistan, Ingiltere, Fransa, Israil ve Kuzey Kore’nin de nükleer silah sahibi oldugu biliniyor. Asil korku yaratan olasiligi Japonya’nin E. Disisleri Bakani Yoriko Kawaguchi, kisa süre önce söyle dile getirmisti: “ABD’nin dar çapli hedefler üzerinde kullanilacak küçük ölçekli nükleer silahlar yapmasindan çok korkuyoruz”. Dileriz, Baskan Donald Trump’in üç gün önceki “umarim nükleer gücü hiç kullanmak zorunda kalmayiz” sözü, bu korkunun gerçege dönüstügünün isareti degildir. Eger gerçek ise, bunun sadece Kuzey Kore’ye dönük bir tehdit oldugunu sanmak, Baskan Bush’un Irak saldirisini ve BOP planini kendileri için bir firsat(!) görenlerin "tarihi yanilgisina" düsmek olur. Çünkü bu olasilik, bölgemizdeki (Iran’in Nükleer silah yapma çabasi karsisinda ABD’nin süren tepki ve tehdidi göz önüne alindiginda) her ülke için korkunç bir tufanin gerçegi demektir. Bütün bunlarin arkasinda, basta, ABD olmak üzere Rusya ve Çin’in, nükleer dahil, silah sanayiinden elde ettikleri kârlarini katlayarak artirma sömürüsü yatiyor. En büyük müsterileri de petrol zengini Müslüman ülkeler. Yani gittikçe daha da derine gittigimiz Orta Dogu batakligi! Bu nedenle, Hirosima’yi ve Nagazaki’yi animsattim. O (Bu) Gerçek, sebep olan politikacilarin degil, Canlarin-Canlilarin gerçegidir. Insansak, unutmayalim ve unutturmayalim. (*) Türkiye’de “Hirosima Yaniyor” adi ile izledigimiz “Hiroshima mon amour (1959)” sinema tarihinin en çok ödüllü bir gerçek sanat eseridir. Basta en tepedekiler, herkesin (görenler yeniden) izlemesini dilerim. |
|