Cevikce / Haber ayrıntısı
31 Mart vakasi gerici bir baskaldiridir |
Bati emperyalizminin Osmanli’dan kopardigi Ortadogu bugün tam bir kan gölüne dönmüs durumdadir. Oysa Anadolu halki Ermenisiyle, Kürtüyle, Çerkeziyle, Rumuyla, 75 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti olarak çagdas Avrupa’nin vazgeçilemez parçasidir
Son yillarda zengin ailelerin çocuklarinda “ortodontik tel” tedavisi yayginlasti. |
|
Pahali özel liselerde siniflara girerseniz, saglikli ve sik okul kiyafetli genç kizlarimizin agizlarindaki telleri hemen sezersiniz. Elbetteki çok iyi bir sey. Demek ki, dis bakiminin önemini artik en son teknikleri kullanacak kadar anlamisiz. Yeter ki, para olsun... Ben lisedeyken Amasya’da dis doktoru yoktu. “Disçi Atif” denen usta, Saglik Müdürlügü’nün verdigi belge ile dis çekerdi. 1970’den sonra her yerde o kadar çok dis doktorumuz oldu ki, bazilari yurtdisina is aramaya yöneldiler. Almanya kapisi açildiginda yalniz isçilerimiz degil, çok sayida doktorumuz, mühendisimiz oralara gitti. Onlardan biri, 1965lerde giden dis doktoru bir arkadasimi, geçen ay ziyarete gittim. Bulundugu kasabanin tek dis doktoru. Artik Alman hastalarinin hemsehrisi ve aile doktoru olmus. Gittigine çok memnun, çok para kazanmis, çocuklarini en iyi okullarda okutmus. Kendisinin ve ailesinin sosyal güvencesini saglamis, evi, BMW otomobili ve Akdeniz’in en güzel sahillerinden birinde yazligi ve önünde yati da var. Tuzu kuru bir Avrupali artik. Sosyal Demokrat Basbakan Schröder’i elestiriyor. Bulundugu yörede bir partinin üyesi, parti kurullarinda söz sahibi. Bütün bunlara ragmen her gün Anayurdu ile yatiyor, ülkesi ile kalkiyor. Basta oralarda yasayanlarin sorunlari olmak üzere, Türkiye ve Türkleri yazip çizmeye devam ediyor. Disarida okuyanlar, çalisanlar “silada” daha çok yurtsever ve ulussever olur. O da öyle, elinde ne varsa okumaya ve yazmaya dair hepsi de yurduna Türkiye’ye ait. O da, ben de Amasyaliyiz. Cumhurbaskanligi Genel Sekreteri ve Amasya eski Valisi Nehruzoglu benim memleketime bir sifat takmisti, “Müzekent Amasya” diye. Bana göre de çok dogru, övmek için degil, gerçegi göstermek için söylenmis bir söz bu. Doktorla evinde iste o müzekent anilarini konusurken, nostaljik bir havaya girmistik. O ortamda ögrendim ki, Yakin tarihte Viyana’da yapilan ortodonti kongresinde Ermeni asilli bir profesör, verdigi teblig arastirmasinda buldugu bir belgeyi açiklamis. “Dünyada ilk defa ortodontik (tel kullanilarak) tedavi, 800 yil önce Anadolu’da, Amasya’da yapilmis”. Yerini de belirtmis. Bugün kültür ve konser salonu olarak yenilenen, bizim çocuklugumuzda “timarhane” dedigimiz, Selçuklu eseri olan “Amasya Bimarhane”si imis. Almanya’daki dis doktoru arkadasimin lüks villasinda sabaha kadar Amasyamizla ve geçmisimizle övündük durduk. Yesilirmak üzerinde Anadolu’nun ilk un fabrikalarini Ermeni yurttaslarimiz kurmustu. Onlardan birisi olan “Yagliyan Un Fabrikasinda” kâtiplik yapmistim. Arkadasim Nisan’in babasi Ohannes Yagliyan kentte, çok sevilen fakir dostu bir sanayici-tüccardi. Ve benim ailemle beraber mahallemizin en eski Amasyalisiydi. Ohannes amca babamla beraber iki yil askerlik yapmisti. Türkiye’ye dönünce Istanbul’a telefon ettim. Nisan’a Viyanali Ermeni profesörün adini verdim, “Prof. Antranik.” Telefonda bir an durakladi, heyecanlandi ve aile agacinin alt dallarinda böyle bir ismin olabilecegini ve 1918’de seferberlikte Paris’e gittiklerini ninesinin söyledigini animsadi. 1950’lerin basinda Amasya’nin nüfusunun üçte biri Ermeni yurttaslarimizdandi. 1963’te bir gün herkese iyilik yapmakla ün salmis kapi komsumuz Ohannes Amca’yi, gündüz gözü bir hapishane kaçagi evine girerek tabanca ile vurdu, öldürdü. Ve olayi izleyen bir yil içinde kentte tek bir ermeni aile kalmadi, Amasya’yi terk ettirildiler. 1999 seçimlerinde Istanbul üçüncü bölgeden CHP adayiydim. Bir önceki seçimde hiç oy alamadigimiz Ermeni yurttaslarimizin Zeytinburnu’nda hemen tamaminin oyununu almayi basarmistim. Nasil mi dersiniz? Çocukluk ve kapi komsum Nisan Yagliyan’in hemsehrilik ve yurttaslik bilincinin bana sagladigi büyük destek sayesinde. Viyana’da belgeledigi gerçek ile Anadolu’nun Avrupa’dan önce Avrupali (çagdas) bir toprak oldugunu belgeleyen Profesör Antranik’e sükranlarimi yolluyorum. Bati emperyalizminin Osmanli’dan kopardigi Ortadogu bugün tam bir kan gölüne dönmüs durumdadir. Oysa Anadolu Halki Ermeni’siyle, Kürtüyle, Çerkeziyle, Rumuyla, Yahudisiyle 75 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti olarak bugün çagdas Avrupa’nin vazgeçilemez bir parçasidir. 31 Mart Vakasi’nin yil dönümünde herkes Ismet Inönü’nün su sözlerini animsamalidir: “Essiz Kahraman Atatürk, vatan sana minnettardir” |
Tarih: 1.04.2004 |
Okunma : 970 |
Kategori : NTVMSNBC |
31 Mart vakasi gerici bir baskaldiridir">yorum oku/yaz - Yazdır