Cevikce / Haber ayrıntısı

YÜZLERİ KIZARMAYANLAR’A !..

Bu başlıklı yazımı 2003’te R.T. Erdoğan henüz başbakan bile değilken yazmıştım.
 

Israrla aradım ve buldum. Niye mi dersiniz, tam yanıtım yok. Okuduktan sonra belki siz de nedenini sezersiniz! Ancak, yakın tanımadığım için adaylığını garipsediğim Ekrem İmamoğlu’nun, 31 Mart akşamından beri, yalnız İstanbul’un değil bütün Türkiye’nin gözünde “Tek Adam’ın bileğini büken bir Genç Adam” olarak kürsüye çıkmasının etkisinde kaldığımı düşünebilirsiniz. İşte16 yıl önceki yazım:
İSTANBUL’U YAZMAK ISTERDIM (NTV İnt. Kasım 2003)
New York 1995’lerden bu yana her yıl daha güvenli yaşanabilen bir kent olmuş artık. 11 Eylül’de Amerika’ya yönelen terörün, kapitalizmi yüreğinden vurması sonrası yaşanan korku da atlatılmış durumda. 1980’lerdeki bir gelişimde, maliye orta elçimiz arkadaşım Cengiz Alper, ancak kendisi ile birlikte olmam koşulu ile New York metrosuna binmeme izin vermişti. Çünkü o tarihlerde dünyanın tehlikeli yerlerinin başında geliyordu. Manhattan’ın Harlem bölgesine gitmek sanki geri dönmemeyi göze almak demekti.
2001’de İkiz Kuleler vurulduğunda New York’un belediye başkanı olan Rudy Giuliani’yi, korumalarına rağmen kan kokan toz bulutuna doğru ilerlerken ekranlarda ben de izledim. Dünya görüşü ayrı da olsa herkes, cesur ve dürüst bir politikacı olduğunda hemfikirdir. New York’un artık dünyanın benzer büyük kentlerinin içinde en huzurlu ve temiz kent olmasında Başkan Giuliani’nin çok büyük payı olduğu, tartışmasız kabul edilir.
Giuliani göreve geldiğinde New York’ta güvenli bir havayı solumanın asla mümkün olmayacağı önyargısı, her sokağa sanki kazılmıştı. Ne var ki, O’nun, ikiz kulelerin ateş yığınına doğru “ben gidiyorum korkan gelmesin” derken ki yürekliliği, daha göreve geldiğinde, “ben gidiyorum, gelen gelir” diyerek, canilerin, hırsızların, (ünlü mafyaların) üzerine giderken gösterdiği yürekliğin devamıydı.
Neydi Giuliani’nin bu başarısındaki sırrı? Başkanlığı kazandığında attığı, o yürekli ve kararlı ilk adım. Karanlık çevrelerin (hukuk tanımazların) önce önderlerini birbirine düşürmüş ve kendi aralarında temizlik olmuş, kalanlar da birer birer New York’tan kaçmışlar. Elbette günlük yaşamında 20 milyonu bulan büyük kitlenin karşılaştığı sıradan suçlar ve suçlular tükenmiş değil. Ancak örgütlü suç ortamının temizlendiği söylenebilir.
New York’un romantizmini, sefahatini, pisliğini ima ederek, ünlü Chris Schmidt, başkan seçildiğinde Rudy Giuliani’niyi dergisinde Mickey Mouse* ile karikatürize etmiş. Yazımı, Schmidt’in karikatürü göstererek sonradan yaptığı şu itirafla bitiriyorum: “Savcı iken katilleri, canileri hep hapse attı, onların ve benzerlerinin o kadar çok düşmanlığını kazandı ki, ben ilk seçildiğinde onunla fare gibi oynayacaklar ve ezip geçecekler diye, bu karikatürünü yapmıştım, şimdi, onun cesur kararlılığı karşısında yüzüm kızarıyor”. (Kasım 2003 NTV İnt.)
(*) Miki Fare, 1928'de Walt Disney tarafından yaratılmış boyundan büyük işler yapan karikatür karakterdir.

:

Tarih: 20.05.2019 10:49:30

Okunma : 250

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır