Cevikce / Haber ayrıntısı
Sevgi agasi Sakip Sabanci |
Adana’ya ilk kez 1973 seçimleri öncesi Milletvekili adayi oldugum zaman gittim. Çok yeni ve solcu bir Politikaci oldugum için Adana’da, Kapitalizmin temsilcisi Sabancilari karsima almam gerektigini Programlamistim. |
|
Devlet Planlama’dan yeni ayrilmistim, Ülkemizin sorunu olan Ekonomik Kalkinma ve Sanayilesme,siyasetin bana göre birincil gündemi idi. C.H.P. ortanin soluna açildigi için Partinin o zamanki Beyin Takimi(!), sinifsal bir analiz yapmis ve Emek-Sermaye çeliskisini esas alan bir demokratik kavgaya girmisti. Demirel’in Adalet Partisi Sermayenin, C.H.P.de isçi sinifinin agirlikli oldugu Çalisanlarin Partisi sayiliyordu. Türkiye’de o tarihlerde sermaye sinifinin, Istanbul ayagini Koç’lar, Çukurova ayagini da Sabancilar temsil ediyordu. Beklentileri asarak 1973 Ekim seçiminde birinci Parti olmustuk. Devletçilik ilkesinin çok agir bastigi ve özel sektöre süpheyle bakildigi izlenimi, is dünyasinda C.H.P.ye karsi ciddi endiseler yaratmisti. Zaten, seçimlere giderken 12 Mart 1971 de yasananlar yüzünden, C.H.P.’nin en hafifinden “Komünizme sicak baktigi ” propagandalari is çevrelerinde kabul görmüstü. Gerçekte kesinlikle böyle olmadigi halde, Ecevit Hükümetine karsi ortaya çikan bu korku ve endiselerin giderilmesi , C.H.P.-M.S.P. Koalisyon Hükümetinin ise baslarken önem verdigi bir konuydu. Basbakan , Sakip Sabanci Baskanliginda sanayicilerin kendisi ile görüsmeye geleceklerini ve Planlama kökenli Bayindirlik Bakani olarak benimde o görüsmede bulunmami istedi. Özellikle,gazeteler basta o zamanki medyanin çok ilgisini çeken o toplantida Sakip Aga’nin, bizden daha çok emek asigi ve dünya iyisi ve de güzeli bir insan oldugunu göz göze bakarak görmüstüm. O kadar halkçi ve sevecen bir bakisi ve dili vardi ki, hiç unutamadim. Sonra çok karsilasmamiz oldu. Onu Özdemir Sabanci ‘nin ölümünde Baykal ile birlikte C.H.P. adina Sabanci Center’in 25 inci katinda ziyaret ettigimiz gün,içindeki “kardes acisini” terör karsisinda “insanligin ortak acisina” nasil yüreklice dönüstürdügünü yine gözlerinde ve dilinde görmüstüm. En son Amerika’dan dönüsünde onunla uçakta beraber olduk. “Çok sevgili Üstadim sagliginizi gazetelerden izliyorum , Sizi çok iyi gördüm”, dedigimde, o üstün zekasinin parlakligi artik sönmeye dönmüs gözleri ile gözlerimin içine bakarak “Sayin Bakanim EYI DEGILIM “demisti. Istanbul’a kadar konusabildigimiz kadari ile hep büyük ve uzak görüslü yeni düsüncelerini dinlemek benim için ciddi kazanç olmustu. Atatürk Havaalanina indigimizde,kardesi ve önde gelen teknokratlari, bürokratlari karsiladilar, beraberce özel minibüse bindik.Apron boyunca kendi aralarinda hemen o aksamki is toplantisini ve ertesi günkü yogun is konularini konusmaya basladilar. Aralarinda tek yabanci bendim, uçaktaki hasta adamin yerinde; “gözleri isil isil parlayan ve arkasindan 40 bin çalisani kosturmak için heyecan saçan her zamanki Sakip Aga’yi” yeniden seyrediyordum. |
Tarih: 21.04.2004 |
Okunma : 978 |
Kategori : NTVMSNBC |