 |
CHP’nin kuruluş yılı dolaysıyla bu haftaya ertelediğim bu 5. yazıyla, |
|
AK Saray’ın gelecek seçimle ilgili adımlarını ve ona karşı muhalefetin yapabilecekleri konusunu irdelemeyi sürdürüyorum. Yine CHP’nin acil gündemi “2023’e doğru laik demokratik cumhuriyeti yaşatmaktır (AK Sarayı durdurmaktır) ısrarımı, AK Sarayın attığı yeni adımlarla ilişkilendirmeye çalışacağım. Başından beri AK Sarayın, “ikili ittifaklı” yasal oy pusulasına dayalı baskın, erken ya da zamanında yapılacak seçimde yüzde 50+1 alamayacağını herkesten önce gördüğünü söylüyoruz. Geçen hafta Devlet Bahçeli de, bundan korkusunu açıkça dile getirdi*. Dolaysıyla, değişmeyen acil gündeminin bu olduğunu varsayarak, AK Sarayın attığı son adımlarını da yorumlamaya çalışacağım. Uygulamalı Siyaset-4 yazımda, bu ikili ittifak seçim sistemini değiştiremeyeceğini gördüğü için AK Sarayın öncelikli hesabının, CHP-İYİ Parti-SAADET 3’lü millet ittifakının, A. Babacan’ın kuracağı parti ile 4’lüye ve belki seçime girebilirse** HDP ile 5’liye yükselmesini önlemek, olduğunu irdeledim. Geçen haftaki “İYİ Partinin merkez sağda bütünleşme çabaları…” haberleri ile “kulislerde, Erdoğan’ın ‘Millet İttifakı’nın bu hamlesine karşı Çiller kartını açabileceği’ konuşuluyor. Erdoğan’ın bu hamlesinin altında ise ‘2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğuna’ dikkat çekiliyor” haberi birleştirildiğinde de, AK Sarayın değişmeyen öncelikli gündeminin “millet ittifakını bölmek, dağıtmak, küçültmek” olduğu, bir kez daha belgeleniyor. Bu gelişmeleri önemseyerek dört haftadır olduğu gibi yine bu hafta da, başta CHP olmak üzere muhalefet sorumlularının, her şeyden önce cumhur ittifakına karşı millet ittifakını güçlendirmek için yoğunlaşmalarının zorunluluğunda ısrar ediyorum. Daha önce özellikle CHP’liler (hatta tüm sol siyaset erkân) için ısrarla söylediğimi, bir kez daha yineleyeceğim: Başta CHP, muhalefetin acil gündemi “2023’e doğru laik demokratik cumhuriyeti yaşatmaktır (AK Sarayı durdurmaktır)”. Bu gerçeğin tartışılmaz koşulu, bu hedefe varmak için yine başta CHP’nin yönetimleri, soldaki siyasi önderlerin-öncülerin, cumhur ittifakı karşısına tek ve yüzde 50+1 oyu alma gücü en yüksek aday üzerinde birleşmektir. Bunun için de herkes, siyasal ilke, hedef ve amaçları konusundaki öneri, beklenti, eğilim, görüş, istem ve ısrarlarını, Tek Adamdan kurtulana kadar ertelemeleri, ötelemeleri ya da saklamaları gerekir. Bu özverili yaklaşım, inançlarından, ilke ve amaçlarından asla ödün vermek değil, gerçeğin ve aklın yolundan gitmektir. Bu önerilerimi, erken adaylık açıklamasının sadece bir niyet olduğuna inandığım, son genel seçimde R.T. Erdoğan’a soğuk terler döktüren yürekli arkadaşım Muharrem İnce’nin ve İstanbullular başta, yıllardır hakkı ve emeği yenmiş tüm halkımızın umutlarını yeşerten, başarısı ve yetenekleri tartışılamaz Başkan Ekrem İmamoğlu’nun, dikkatle ve özenle okumalarını diliyorum. Başta CHP’nin üst yönetimi olmak üzere İnce ve İmamoğlu gibi acil gündemi, “2023’e doğru laik demokratik cumhuriyeti yaşatmak (AK Sarayı durdurmak)” olanların R.T. Erdoğan’ın karşısına, genişleme yolundaki “millet ittifakının kazanması kesin olacak adayı çıkarmak” için her adım ve sözünü çok özen ve özveriyle kullanması gerekir. (*) BBC 12 Eylül 2019: “Bahçeli: Yeni partinin gizli hedefi Cumhur İttifakı” (**) Kayyum girişimi ve süreceği söylentisi gösterdi ki, AK Saray HDP’nin gelecek seçimlere parti olarak girmesinin yollarını tıkamak istiyor |
|