Cevikce / Haber ayrıntısı

Müstesarim, Basbakanim, Cumhurbaskanim Turgut Özal

Degerli ekonomist dostum Güngör T. Uras’in odasindayiz. Yil 1970 olabilir, soguk bir gün, Devlet Planlama Teskilatinin, Basbakanliga bakan çalistigimiz odanin kapisi açildi.
 

19 Nisan 2004— Sevecen, gözlüklü Müstesarimiz içeri girdi. Ben ayakta idim, Uras oturdugu yerden ayaga kalkti. “Oturun çocuklar” dedi ve masanin önündeki sandalyeye sanki ilisti. Turgut Özal o haliyle, Planlama Müstesarindan daha çok sirket patronu edasi ile “Ne Yapiyorsunuz?” derken, bizimle ilgili degildi. Dalgin bir hali vardi.

Ülkede ciddi bir kargasa baslamis, büyük kentlerde sokak çatismalari almis basini gitmisti. Demirel Basbakan, Adalet Partisi Hükümeti, tirmanan sag-sol kavgalarindan baska hiçbir ise bakamaz hale gelmisti. Turgut Özal, yeni çikarilan 933 sayili tesvik yasasi ile özel sektörü yatirim yapmaya özendirmek fikrinin sahibi olarak, uygulama projeleri ile mesguldü. O zamanin parasi ile yilda 400 milyon lira düzeyinde ve DPT’nin dogrudan ve kendi karari ile kullandiracagi bir de fon olusturulmustu. Çok tartisilan o tesvik sistemi basladi ve bugün hala yüz kere degisen sekli ile devam ediyor.
Kilolu oldugu için Turgut Bey koltuga hiç oturamazdi. Oturdugu sandalyedeki o günkü Özal’i hep animsarim. Bacak bacak üstüne atmis, ancak ayaklarini asagiya dogru sarkitamadigi için sag bacagini sol dizinin üstüne doksan derece sola dogru koyabilmisti. O haliyle de, sanki bir köy agasi gibiydi.
Siyasal tartismalar hizla gerginlesti. Banka soygunlari, adam kaçirma olaylari basladi ve sonunda 12 Mart Müdahalesi geldi. “Kendi askerimle kavga etmem” diyerek, Demirel sapkasini aldi ve Basbakanliktan çekti gitti. Özal da solugu Washington da, Dünya Bankasi’nda aldi.
1973 seçim sonuçlari, Ecevit’in Erbakan’la baslayan Koalisyon Hükümetleri dönemi ve Türkiye için istikrarsizlik yillarinin baslangici oldu. Ben de, 1. Ecevit Hükümetinde DPT’den gelen ilk politikaci ve Bayindirlik Bakani olmustum. Bakanlar Kurulu’nda yanimda oturan Korkut Özal bir gün, agabeyinin benimle görüsmek istedigini söyledi. Ertesi gün Dünya Bankasi Uzmani Özal geldi. Görüsmemizde, ekonomik ve mali durum hakkinda uzun bir rapor anlatti ve getirdigi sari kapli dosyayi alçakgönüllülükle birakti gitti. Müstesarimin vizyonunun çok genisledigini ve çok ciddi önerileri ile etkilendigimi görmüstüm. Yeni ve cesur o önerileri ile benim solcu devletçi ekonomik görüslerimi sarsan o tartismamizi hiçbir zaman unutmadim.
Araplarin gözü açilmis ve petrol fiyatlarinda, dünya ekonomisini sarsan büyük artislar yasanmaya baslanmisti. Bunun sonucunda, ne Ecevit ne de Demirel, artik Türkiye ekonomisini enflasyondan kurtarabilir durumdaydilar. Olaylar hizli gelisti. Gelenek degismedi, ikincisinin ardindan 10 yil geçtiginde 12 Eylül Askeri darbesi geldi.
Ülkenin, görünen önemli sorunu iç güvenlik olmakla birlikte, temelde asil sorun ekonominin durumuydu. Daha kötüye gitmesinden korktuklarindan askerler, 24 Ocak kararlarinin uygulanmasina devam edilmesi için Turgut Özal’i yanlarina almaya zorunlu oldular. Öylece, Özal siyasetle tanismis oldu.
2000 yilinin basinda yasanan krize gelmeden 20 yil önce benzer boyutta olmasa da, Türkiye banker krizini yasamisti. Son krizi, Anayasa kitapçigini firlatma olayi ile Ecevit’e bagladiklari gibi bazilari, o zamanda krizi Banker Kastelli’nin yurt disina kaçisina baglamislardi. Turgut Özal Hükümetten ayrilmaya zorlandi ve Dünya Bankasinda ikinci kez çalismaya gitti.
Askerler, kendi güdümlerinde seçim yaparak görünüste demokrasiye geçme karari aldiklari günlerde idi, bir gün New York’ta yasayan maliyeci eski bir dostum beni aradi. “Dün otelin lobisinde Semra Hanim, Ben üçümüz idik, Turgut Bey Türkiye’ye dönüp parti kuracagini söyledi” dedi. Ben de “Git kardesim Turgut Özal’dan politikaci olmaz” dedim ve inanamadim.
Askerlerin izin verdigi üç partinin genel baskanlari televizyonda, bir hafta sonra yapilacak genel seçim için kozlarini paylasiyorlar. Masanin çevresinde MDP’nin Genel Baskani Turgut Sunalp, yaninda Halkçi Partinin Genel Baskani Nejdet Calp ve onun da yaninda ANAP Genel Baskani Turgut Özal. Tartismanin birinci konusu ekonomik sorunlar. Konu geldi Özal’in kaynak saglamak için Devletin elinden, basta KIT’ler olmak üzere ekonomik varliklarini satmasina, yani özellestirmeye dayandi. “Bogaziçi Köprüsü’nü de satarim” deyince Özal, karsisindaki Calp, “Sana Köprü’yü sattirmam” diye haykirdi. Ve seçimler, sagci Özal ile Solcu Calp’in yaristigi bir havaya büründü. Turgut Özal seçimleri kazandi ve tek basina hükümetini kurdu.
1980’lerin basinda Dünya gündemine gelen, basta Güney Amerika ve Güneydogu Asya ülkeleri olmak üzere hemen her ülkede hizla yürüyen ABD (IMF) destekli yenidünya düzenine Türkiye’de ayak uydurmaya koyuldu. Bu uygulamayi, medyanin bir bölümü, sanki ilk Turgut Özal’in kesfi (!) olan bir uygulama olarak benimsedi ve halkin bilincine de yerlestirdi.
Turgut Bey 1987 seçimlerine giderken artik, ders aldigi Demirel’i bile geçecek kadar usta ve cesur politikaci olmustu. Yasaklarin kalkmasi için Erdal Inönü’nün girisiminden rahatsiz oldu ve Anayasanin o yöndeki degisikligine karsi çikti. Ancak ona ragmen 1987 de Anayasa degisikligi gerçeklesti. Demirel ve Ecevit basta eski siyasiler, yeniden Türkiye’nin önüne çiktilar.
Özal, ANAP’in inise geçtigini görmüstü, 1991 Seçimlerinden önce yapilan Cumhurbaskanligi seçiminde yalniz ANAP’in oylari ile Meclis’ten 3. turda Cumhurbaskani seçildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sivil kökenli Cumhurbaskani olan Turgut Özal kadere inanirdi. Yillar önce, 1977 seçimlerinde Erbakan Hocanin Milli Selamet Partisi’nin Izmir listesinde çok altta 10.sirada milletvekili adayi da olmustu.
ANAP’i kendinden sonra güçsüz isimlerle yönlendirmek amaci ile lidersiz parti haline getirdi. Ölene kadar Cumhurbaskanligini ilk O, Basbakanlik görevi ile birlikte yürüten kisi oldu. Çok dogru seyler yapti ancak bana göre ciddi yanlislari da vardi. “Toplumun Sivillesmesi” konusundaki hizmeti tarihte yer alacak en önemli özelligiydi. Bunu yaparken, topluma örnek oldugu ve kazandirdigi “Olumsuz Deger Yargilarin” da, tarihte sahibi o olacaktir.
11. ölüm yildönümünde kendisini saygi ile aniyorum.

Tarih: 10.05.2004

Okunma : 977

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır