 |
Geçen hafta, sözde “soykırım” dolaysıyla Amasyalı kapı bir komşumu |
|
z Nişan Yağlıyan ile süren seksen dört yıllık kardeşliğimizi kökünden alarak yazdığım yazı, çevremden yoğun ilgi gördü. O yazım dolaysıyla, değerli dostum Prof. Mehmet Haberal aradı ve aynı konuda yıllardır sürdürdüğü araştırma ve girişimleri (belgeleriyle) anlattı. Bilmediğim bir önemli çabasını daha gördüm; Yirmi yıl önceki bir tarihi çağrı; -2001 yılında Fransa Parlamentosu’nun 1915’teki Ermeni Tehcirini soykırım olarak tanımasının ardından, ülkemizde bu iftiraya en net tepki gösteren kurumların başında Başkent Üniversitesi geliyordu. Batılı ülkelerce yakıştırılan soykırım karalamasına en iyi yanıtın, yine Türkler ve Ermeniler tarafından verileceği inancını taşıyan Başkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Başkent Üniversitesi Senatosu, konunun bilimsel yolla çözümü için Türk ve Ermeni tarihçileri bir sempozyumda bir araya getirme kararı almıştı. Başkent Üniversitesi ev sahipliğinde, 1-2 Kasım 2001 tarihlerinde Ankara’da düzenlenmesi planlanan “Kendi Kaynaklarından Türkler ve Ermeniler 1915-1920” başlıklı sempozyum için Ermenistan’daki bilim insanlarına açık çağrıda bulunulmuş, konuk bilim insanları için uçak biletlerinin sağlanasından ülkemizde ağırlanmasına kadar tüm ayrıntılar organize edilmişti. Türkçe, Ermenice ve İngilizce olarak hazırlanan bu açık davet metni, tüm dünyadaki Türk ve Ermeni tarihçilere de özel mektuplarla ulaştırılmış, sempozyumun yaygın biçimde duyurulması için broşürler bastırılmıştı. Tarihsel gerçekler ve somut belgeler ışığında konunun ele alınması için tüm hazırlıklar yapılmıştı. Fakat bu bilimsel sempozyum, Ermenistan’dan gelecek heyetteki bir katılımcının daha en baştan “Ben Ermenistan Soykırım Enstitüsü Başkanı kimliğimle gelirsem gelirim, başka türlü gelmem” biçimindeki ifadesi ve soykırım kavramını bu yolla dayatmaya kalkışması dolaysıyla gerçekleşemedi- (Bütün Dünya* 1 Mayıs 2021 sayısı) Değerli Hocamın 2001’deki bu barış-kardeşlik (insan sevgisi) çabasının, daha önceleri ve düne kadar hep sürüp gitmekte olduğunu biliyorum. Okurlarımın ilgisini çekeceğini düşünerek, çok daha ayrıntılı belgeleri içeren kaynağı not olarak sunuyorum. *Not: Bütün Dünya (Başkent Üniversitesi kültür yayını, 1 Mayıs 2021 ve daha önceki sayılardaki konuyla ilgiler araştırmalar, belgeler ve yazılar) - |
|