 |
“Irak’a para için Mehmetçigi gönderirsen, bunun hesabini yedi ceddin veremez!”
Ana Muhalefet Partisinin Genel Baskani Baykal grupta yaptigi konusmada Basbakan’a yönelik olarak bu sözleri kullandi. Üstelik konu, Türkiye’nin ABD ile iliskilerinde Tezkere sonrasi ortaya çikan ciddi tikanikliga neden olan Irak’a asker gönderme konusu. |
|
Tanidigim Deniz Baykal, 1995’te Kardak Krizinden ötürü animsanacagi gibi çok iyi bir Disisleri Bakanligi yapmisti. Denebilir ki, en basarili oldugu alan dis politika ve diplomasidir. Bu konuda çokta deneyimlidir. 1974 Hükümetinde Basbakan Ecevit’in maliye Bakani oldugu halde Kibris konusu basta, dis sorunlarin çogunda Turan Günes ile birlikte Baykal’a da ciddi görevler verdiginin canli tanigiyim. Ismet Pasanin Lozan’dan sonra özellikle ülkenin dis iliskilerinde izledigi politikalar ve kullandigi üslup nedeni ile seçkin bir diplomasi ustasi oldugu bilinir. Politik arenada üslup olarak çagdas, tutarli ve güzel konusmaci olarak Baykal’da eskiden begenilirdi. Çok önemli ve derin bir konu olan Asker Gönderme tartismasindaki “Yedi ceddin hesabini veremez” gibi söylemleri 1999 seçimlerinden önce Deniz Baykal’in kullandigini hiç kimse gösteremez. Bizimle hiç ilgisi olmadigi halde, Kore’ye asker gönderirken ve sonra 1000’e yakin sehit verildiginde, Ismet Pasa’nin Menderese böyle bir üslup kullanip-kullanmadigini arastirdim, bilgi bulamadim. 27 Mayis 1960 Ihtilali öncesi iç politik ortam çok gerginken, Pasanin basina Usakta tas atilmisken, takriri-sukun kanunlari uygulanirken, basin susturulmusken, Devlet Radyosu tam bir parti borazani haline getirilmisken, Vatan Cepheleri adi altinda halk ikiye bölünürken bile, Ismet Inönü’nün en ileri ve sert sözü “sizi ben bile kurtaramam” olmustur. Baykal bu üslubu son üç yildir sürdürüyor ve muhalefet üslubu olarak kendisine yerlesti ve hatta üzücü olan bu üslup konularin içeriginin önüne geçti. Çok açik olan ve ulusal tam destek bulan özellikle dis konularda ana muhalefetin hükümetle uyum içinde olmasi çagdas, gelismis ülke parlamentolarinda olagandir. Iktidarlarin Kara dedigine Ak, Iyi dedigine Kötü demek, Türkiye’de hala âdet olmaya devam ediyor. Ancak öyle konular vardir ki, ilk bakista popülist nedenlerden ötürü Karar almak ve Uygulamak çok zorda olsa, uzun dönemde ülke için yararli ve gereklidir. O hallerde sonuçtan Rakiplerinin puan toplayacagi kaygisi ile ve kisa dönem oy hesabi ile muhalefet etmek bizim gibi ülkelerde genellikle aliskanlik olmustur. 12 Eylül öncesi Ecevit’in Muhalefet anlayisi böyledir. Demirel 12 Eylül’den sonra çok kez böyle yapmistir. Ismet Pasa, çok seçim kaybina karsin böyle yapmamis, dogru olani yapmistir. Yakin tarihteki bu tutumlari dolayisiyla Demirel ve Ecevit genç kusaklarca suçlanmaktan kurtulamamislardir. Halk bu kisileri yillar sonra kantara olumsuz vurmaktadir. Deniz Baykal da 1999’dan önce Ismet Pasa gibiydi. Anlasilmazligina ve hakkinin yendigi sanisina karsi gösterdigi olumsuz tepki, kisinin degerine olumlu bir sey katmiyor. Tersine çok daha yanlis anlasilmasina ve hakkinin daha çok yenmesine neden oluyor. Ben iyimserim, böyle olmayi da sürdürecegim. |
|