Cevikce / Haber ayrıntısı
DAHA NELER OLACAK? |
Ülkemize yatırım alanında çok şey katmış |
|
bir iş adamından aldığım iletinin başlığı: “Seçime Doğru Türkiye’yi Siyasi ve Ekonomik Değerlendirme”. Geçmişten biliyorum ki, dostumun bu tür yorumları genellikle isabetli çıkmıştır. Dolaysıyla değerlendirmelerini ve benim karşı düşüncelerimi birlikte paylaşmak istedim. Kamuoyunda, seçimin artık olağan zamanında yani Haziran 2023’te yapılacağına dair ortak bir yaklaşım var. Bir başka genel iddia, AK Sarayın ekonomik durumu (pahalılığı) seçime kadar durdurmak için dışardan 55 Milyar Dolar bulmaya çalıştığı. Bir de CHP Genel Başkanının bir süredir hızlanan çabalarından, 6‘lı Masanın adayı olmasının artık çok yüksek bir olasılık olduğu yaygın. Bu başlıklardan bir ve ikinci ile ilgili İşadamımızın değerlendirmesinin özeti şöyle: “Enflasyonu tutamıyorlar, dövizi tutamıyorlar, faizleri tutmaya çalıştıklarını zannedip aksine faizi hızlı bir şekilde büyütüyorlar. Merkez bankası rezervleri tamamen bitmiş durumda. Satılacak bir şey kalmadı, son olarak hazine arazilerini imara açıp, onları bile satıp 3 lira 5 lira toplamaya çalışıyorlar. Yani bu ekonomik modelle ne enflasyonu aşağı çekebilirler ne ekonomiyi düzeltebilirler. Üretim, ihracat büyüdü diyoruz ama ithalatımız daha büyüdüğü için cari açıkta büyüdü. Tayyip Bey de bunun farkında, onun için Arabistan’a gidip el öpüyor, Katar’a gidip yalvarıyor, Rusya’ya sürekli gidiyor, oralardan para toplamaya çalışıyor. Kafalarında bir 55 milyar dolar para bulup ekonomiye bir nefes aldırmak gibi bir iddiaları var. 55 miyarın 20 milyar dolarını Rusya’dan, geri kalan 35 milyarı ise Arap ülkelerinden toplamaya çalışıyorlar, birkaç ayı geçirebilmek için. Ancak, Arap yarımadasından Türkiye’ye yardım yapabilmeleri için Amerika’dan onay almaları gerekir. Yaz geçiyor turizm gelirlerinde artış var ama düşünülen artış olmadı. Üretim yok ki ihracat artsın. Artan ihracat fiktif ihracat. Toplanacak vergiler de sonuna kadar topluyorlar ve ciddi şekilde de harcamalar var. Bütçe faiz yüküyle eriyor. Kısacası, halka yansıyacak bir enstrüman yaratıp halka bir nefes aldıracak para yardımı yapabilecek halleri yok. Dolayısıyla ekonomik durum seçime doğru daha da kötüleşecek.” Üçüncü konuda O’na göre “adı geçenlerin adaylıklarının gittikçe geride kaldığı ve 6’lı Masada küçük sinsi karşı gibilerine rağmen CHP Genel Başkanının adaylığı kesin gözüküyor. Birinci turda olmasa da ikinci turda AK Sarayı alt edebilir, yeter ki: 1- HDP’nin yaklaşımı olumlu oldurulabilsin. 2- Seçim sonrası Cumhurbaşkanı yardımcısı (Temel Karamollaoğlu) ve bakanları ( Ali Babacan gibi..) 6’lı Masa partilerinin tabanını (AKP’den kaydırabilecekleri oyu artıracak) isimlerle seçmene sunabilsinler. 3- seçim sonrası özellikle ekonomik pahalılığı durduracak dış kaynağı sağlayacak ve tutarlı bir ekonomik programı olan (örneğin Ali Babacan) bir ismi öne çıkarsınlar.” Gelelim bu görüşlere karşı benim verdiğim yanıtlara: “Her zamanki gibi sizin tahminlerinizin isabetliliğini bilen birisi olarak benim tespitlerim şunlar; Bir kere ekonomik ve politik durumu iç ve dış boyutlarıyla son derece analitik ortaya koymuşsunuz. Ancak ileriye dönük olacaklar ve kişilerle ilgili tahminleriniz oldukça çok parametreye bağlı olduğunu sizde yazmışsınız. Her hafta önemseyerek bir ciddi engelin altını çiziyorum: R.T. Erdoğan, bu gidişle seçimi kaybedeceğini herkesten önce gördü. Aldığı hiçbir önlemin çare olmadığını da görmekte. Ve ettiği sözler ve gözlerinden okunan, ya demokratik bir seçim yapmayacak, ya da yaparsa, kaybettiğini gördüğü saat devlet güçleriyle zor kullanarak ya 1946 seçimi gibi lehine ilan yolları arayacak, ya da çıkarılacak olaylar nedeniyle, olağanüstü durum gerekçesi ile erteleyecek. Diyelim bunu başaramadı ama ikinci tura kaldı, orası çok daha bilinmez, çünkü başta HDP, partilerin tavrı o günkü şartlara göre değişir. Hemen belirteyim, özellikle İYİ Partinin yüzünden, bu gün için de HDP’nin durumunun AKP’ye yaslanmaya dönüşebileceği olasılığı da her zaman var. Varsayalım, her şey süt-liman gider ve Millet ittifakı birinci turda yüzde 51’i geçebilir. Bence aday çok önemli. AKP’nin (R.T.E.’nın ) büyük düşüşüne karşın CHP’nin yerinde sayışı ve kararsız oyların yüksekliği dikkate alındığında, Genel Başkan ile çok zor. Benim gördüğüm Belediye Başkanları konusundaki olumsuz değerlendirmeniz de isabetli. Aday konusunda, şimdilerde gündemde olmayan ama bence en önemli sorun olan AK Sarayın ortamı germesine fırsat vermeyecek ve kavgasız ve nizasız bir seçimi sağlayacak bir rakip çıkarabilmektir; Sessiz kamuoyunda CHP Genel Başkanı yerine 6’lı Masanın eğilimine ve her partiden arayış içinde olan seçmen kitlesine sıcak gelecek ( Abdüllatif Şener, merkez sağın e. Bakanlarından Lütfullah Kayalar, CHP e. Gen Sekreteri Ertuğrul Günay ve İlhan Kesici) benzeri bir adayla, bu ortamın sağlanabileceği ve sandıkta da başarılı olunacağı yönünde.” İsmet Paşanın 1972’de ölmeden bir yıl önce bir BBC Gazetecisinin sorusuna karşılık, “yağma yok, değil 3 yıl sonrasını bu değişim ve gelişim hızı karşısında ülkemin de, dünyanın da 6 ay sonrası için katiyen tahmin yapmam” dediği gibi, biz de büyük sözü dinleyelim. Bakalım göreceğiz daha neler, neler olacak? |
Tarih: 21.08.2022 12:20:57 |
Okunma : 189 |
Kategori : BiGazete |