 |
Perşembe günkü başlığı |
|
“Laik Demokratik Cumhuriyet için” olan yazımın can alıcı amacını bazı okurlarıma anlatamadığımı gördüm. Önemli ve güncel olduğu için özetle yineliyorum: “Halkın en önemli gündemi pahalılık yani geçim derdi olduğu halde AK Saray politika kamuoyunun gündemine rakip aday dedikodusunu oturttu. Her zaman olduğu gibi başta CHP, muhalefette bu gündemin adeta başını çekmek için kendi aralarında yarışa girdiler. Aslında, AK Sarayın İmamoğlu darbesindeki asıl hedefi, tarafları birbirine düşüren 6’lı Masanın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı değil, “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz “dediği halde kaybettiği İst. B. B’sini (kasasını) seçime giderken geri almak. Savcılık terör ile ilgili de İmamoğlu hakkında soruşturma açtığına göre, adımlarını hızlandıran AK Sarayın artık gözünü ne denli kararttığı besbelli. Yani İst. Belediyesinin maddi ve mali olanaklarının seçim öncesi ele alınması konusunda “Birilerinin” acelesi var. 1960’dan beri politikada bildiklerim ve gördüklerimden çok öte, devlet vesayetini eline geçirenler, bundan sonra değil CHP Genel Başkanı, 6’lı Masa içinden kim çıkarsa çıksın 2023 seçim sandığına girse bile sandıktan çıkarmayacaklarını ilan etmiş durumdalar. Demokratik bir seçim ve kapalı oy verme-açık sayım-seçim kurulları için her şey hukuk ve güven içinde sonuçlanacak inancı ve beklentisi, artık iyimserlikten de öte politik safdillik olur. AK Sarayın yolunu geçmişiyle hesaplaşacak ve merkez sağ seçmenini damarından uyaracak bir adayla kesebilmenin tek yolu, “parlamenter demokratik sistem inancına güvenilen” ve bir seçim önce CHP Genel Başkanı başta Millet İttifakının ortak adayı -oldurulamayan- önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül değil midir? Bu gerçeğin tartışılmaz koşulu ezberleri bozmaktır. Cesaret edebilirse 2023 sandığına yüzde 50+1 ile girip çıkabilecek aday, Gezi olaylarında “Demokrasi sadece sandıktır” diyen R.T. Erdoğan’a karşı, “Demokrasi sadece, sandık değildir” demiş olan A. Güldür. O’nun da sandıktan çıkması Rahmetli Necmettin Erbakan’ın dediği gibi “kanlı mı olur, kansız mı” olur, onu biz bilemeyiz de, asla dilemeyiz de… Gerçekçi olamayanlara haddimi aşarak önerim şu: Siyasal ilke, hedef ve amaçları konusundaki öneri, beklenti, eğilim, görüş, istem ve ısrarlarını, Tek Adam’dan kurtulana kadar ertelemeleri, ötelemeleri ya da saklamalarıdır. Ezberlerini bozmalarının zamanı işte şimdidir. Bu özverili yaklaşım, inançlarından, ilke ve amaçlarından asla ödün vermek değil, gerçeğin ve aklın yolundan gitmektir. - Makalenin devamına http://www.bigazete.com/2022/12/kan-kusup-kizilck-serbeti-icme-zamani-m36906.html adresinden ulaşabilirsiniz. |
|