 |
Yerel seçimlerinden sonra CHP'de baslayan olaganüstü kurultay tartismasi sürüyor. Bir grup Milletvekilinin ve meclis disindaki Baykal muhalifi politikacilarin sürdürdükleri tartismanin amaci sözde, "Yeniden Yapilanma" ise de herkes biliyor ki, asil hedef "Genel baskanin degismesidir"
|
|
Buna karsi Ecevitlerin, ailece kurdugu DSP'nin basinda yasam boyu kalmalarini örnek alan Baykal'in da, "CHP'yi Tek Basina Sahiplendigi" ve "Genel Baskanligi" hiçbir sekilde birakmayacagi anlasiliyor. 28 Mart Seçim sonuçlarinin yenilgi olmadigini açiklayan Genel Baskan, kurultayi toplama çagrilarina "kendisinin böyle bir niyeti olmadigi, gücü olanlarin 700'e yakin delege imzasini bularak tüzük haklarini kullanabilecekleri" yanitini verdi. Ancak bu sayi bulunsa bile, tüzüge göre olaganüstü kurultayi çagirma yetkisi Genel Baskan'da oldugu için, bu yolla "Partinin Acil Sorunu" olan Baykal'i degistirmenin olanagi yok denebilir. Kemal Dervis'in yönetim görevlerinden, Yasar Nuri Öztürk'ün partiden istifasina varan, elestirel tavirlara bile Genel Baskan önem vermez, hatta kulak asmaz görünüyor. Bütün bu tartismalar, herkesi usandirdigi gibi ne yazik ki, Genel Baskanin sayginligina da gölge düsürmektedir. Laikligi anlamak ve yorumlamak konusunda, kendisinden baska hiçbir sosyal demokratin olmadigini sanan bir Ilahiyat Profesörünün ve bazi önemli partililerin son günlerdeki açiklamalari, Baykal'dan daha çok CHP'ye zarar vermektedir. Zaten, Baykal'dan ümidini kesenlerin, böyle giderse gelecek seçime kadar CHP'nin bir kez daha baraj alti parti olacagini yazip çizenlerin sayisi günden güne artiyor. 1980'de partilerin kapatilmasi ile sol oylarin, küçüklü-büyüklü partilere dagilmisligi sürmektedir. Son yirmi yilda, Avrupa'da Sosyal Demokratlarin, Liberal-Kapitalist partiler karsisinda zayiflamasi ve bunun Türkiye'ye de yansimasi söz konusudur. Özal'la baslayan ve küresellesme ile yayginlasan bireysellesmenin özellikle yeni kusaklari, Sosyal Demokrasiden uzaklastirdigi dogrudur. Ancak, henüz sanayilesme evrimini tamamlamamis ve fert basina milli geliri 3000 dolar dolayinda olan ülkemizde, CHP'nin var olmasinin ve güçlenerek yasamasinin önemine, ciddi politikacilarin, bilim çevrelerinin, düsünürlerin ve gerçek aydinlarin inandiklarini adim gibi bilenlerdenim. Ismet Pasa, basarilarinin sirrini açiklarken, söyle dermis: "Sabah kalkinca, gündemimi açarim listenin basinda acil çözülmesi gereken bir madde varsa, alttakilere hiç bakmam, bütün aklimi ve enerjimi onu halletmek için harcarim." Iste, Baykal'in kendisi basta, her sorumlunun bencilligini asarak, CHP'yi yipratmayi ve CHP'ye baglanan umutlari söndürmeyi birakip, partinin acil sorunu olan "Genel Baskani Degistirmek" için söz ve elbirligi etmesi gerekir. Çünkü CHP'nin bu sorunu; yalniz Partililerin degil, Türkiye'nin ve yurttaslarimizin sorunudur. Demokratik Parlamenter sistemimizin temel kurumlarinin basinda her zaman CHP vardir ve olmaya devam edecektir. |
|