 |
Günlerdir CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in |
|
AKP Genel Başkanı ve Partili Cumhurbaşkanı ile görüşme konusu gündemde. Genel Başkan Özer’in görüşmesinde, CHP’ye akıl veren çevreye göre, başta pahalılık olmak üzere halkın ve ülkenin acil sorunları ve CHP’nin karşı önerilerine öncelik ve ağırlık vermesi yazılıp, konuşuluyor. 12 Eylül 980 darbe sonrası AKP’den önce iç siyasette yaşanan Anayasa değişiklik ve koalisyonlarda partiler arası tartışmalarda, kuvvetler ayrılığını esas alan (sama-yürütme-yargı) demokratik bir anayasa değişikliği konusunda uzlaşma sağlanamadı. O yüzden, “darbe Anayasasını değiştirme- AB (Kopenhag koşullarına uygun) propagandasıyla ve FETO- MHP-Liboş desteği ile 2010 Halk oylamasıyla AKP’nin Tek Adam (partili cumhurbaşkanlığı hükümet) sistemi ülkeye hâkim oldu. O tarihten beri, başta Aş-İş ve Adalet olmak üzere halkın ve ülkenin içerde ve dışarda başına gelen dertlerin tamamı bu sistem yüzündendir. Bu nedenle yıllar sonra CHP’nin, (halkın umutlu desteği ile- kazandığı 31 Mart seçimlerinden sonra) var olan bu partili cumhurbaşkanlığı (Tek Adam) sistemi ile anayasayı yenilemeyi ve/veya acil sorunları çözmeyi görüşmek için AK Saraya gitmesi anlamsız ve yanlıştır. R. T. Erdoğan defalarca değiştirdiği halde hala “anayasa değiştirmek” fikri asla iyi niyetli olamaz. Oy tabanını yitirmesine karşın bu gün meclisteki çoğunluğu azalmadan yapmak istediği değişiklik, yine Tek Adam gücünü sürdürmek hesabına (planına) dayanıyor. Oysa AK Sarayın oy (sandık) gücü kalmadığı için -MHP gibi devlete ortak etme vaadiyle- mecliste var olan karşıt partilerin hiçbirini yanına alamayacağı açık bir gerçek (hesap) artık. Öte yandan, -CHP’nin erken seçim ısrarı olmasa da- kontrolden çıkan ekonomik ve mali gidişat, AK Sarayı 2028 öncesi bir seçime zorlayacaktır. Bu nedenlerden CHP Genel Başkanı (artık emrivaki olan) R. T. Erdoğan’ı ziyaretinde, başta anayasa değişikliği ya da yenilenmesi olmak üzere, hiçbir konuda uzlaşmaya ve sorumluluğa girmemelidir. Yinelersek, TBMM’nin bu günkü sandalye dağılımında AK Sarayın öneresi ile üzerinde laik demokratik sosyal hukuk devletini yeniden inşa edecek bir anayasa konusunda çalışmanın, uzlaşmanın olasılığı kesinlikle yoktur. (2015 Haziran seçimi sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu ile “istikşafi görüşme” saçmalığı ile başlanan ve fakat AK Sarayın CHP’yi 45 gün oyalayıp yapılan 2015 Kasım seçimini unutmayalım. Yazımın özet sonucunu, geçen haftaki “CHP Ne Yapmalı” gibi bağlamak istiyorum; Şimdi öncelikle yukarıda sözünü ettiğim Cumhur İttifakının kendilerine göre Anayasayı değiştirme planını bozmak için CHP, 2023 seçiminde verdiği 39 milletvekilini ve son 31 Mart 2024 seçiminde Türkiye İttifakına tabanda katılan oyun hakkını TBMM’de yanına almak için şeffaf bir şekilde ne gerekiyorsa yapmalıdır.” |
|