 |
Bir Ingiliz gazeteci Bush’un asperger oldugunu yaziyor. Baskanin Ben merkezli, yalniz, itici ve çevresi ile sosyal iliskilerde sorunlu bir kisilik sahibi oldugunu söyleyen yazar, bunun sinirsel bir hastalik oldugunu yazisinda belirtiyor.
Siradan insanlarda her zaman olabilecegine isaret eden yazar, ancak ABD Baskani’nin bisikletten düsmesinin nedeni de olan bu sendromun, basta Amerikalilar bütün dünyayi endiselendiren sorun haline geldiginin altini çiziyor. |
|
Baskan Bush, Kasim seçimlerini kaybetmemek için dört maddelik yeni bir plan açikladi. Bu plan Haziran sonunda egemenligin Iraklilara kesin devredilecegini öngörüyor. Diger üç madde ile birlikte bu planin yeni bir sey olmadigi konusunda yorumcular ortak görüsteler. Zaten Baskanin da amaci, düsen oyunu artirmak için bundan böyle “yapsin-yapmasin, olsun-olmasin”, ABD halkini en kisa zamanda Irak’tan çekilecegine inandirmak. Açikça görülen, Irak’ta ABD’nin artik ipleri elinden kaçirmis oldugudur. Pentagon yarindan sonra Bagdat’taki ABD Komutani Sanchez’in yerine, ABD ordusunun 2 numarali Orgeneralini getirse de, Beyaz Saray’in Irak’a baris getirmesi olanagi kalmadi. Baskan Bush’un seçimi kaybetme olasiligi her hafta hizla artiyor. Birlesmis Milletler basta, dünya liderleri hesabini buna göre yapiyor. Kazanirsa, Demokrat Partili Karry’in yeni bir çözüm sansi çikarabilecegi beklentisi, Bati Dünyasinda açikça dile getiriliyor. Simdiden Türkiye’nin de bu gelismeye göre hazirlikli olmasi, (resmi olmasa da) somut iliskiler ve önlemler gelistirmesi gerekir. Türkiye’de bazi çevreler Bush’un partisi Cumhuriyetçilerin, Demokratlara oranla Türkiye’ye daha sicak ve olumlu baktigina dair ön yargilidirlar. Oysa, Ermeni politikasi yüzünden her iki parti de Türkiye’ye bazen haksizlik yapmistir. Dolayisiyla, bu gerekçe ile Demokrat Karry kazanirsa, özellikle ABD açisindan Türkiye’nin artan stratejik degeri ve önemi bugüne göre azalmaz. Beyaz Saray’da Baskan degisirse, yalniz Irak’ta degil, Ortadogu’da ve Asya’da bugün sürdürülen, ABD’nin Ben merkezli, yani Bush patentli politikasinin degisecegine kesin gözle bakiliyor. Gerçekten de, aday oldugu günden bu yana Senatör Karry, ABD’nin ilk yapmasi gereken dönüsümün, “Basta Irak olmak üzere, bütün diger dis iliskilerdeki plan ve uygulamalari, Birlesmis Milletler ve müttefik ülkelerle tam bir isbirligi içinde ortaklasa yürütmek” yönünde olmasini, söylemeye devam ediyor. Basbakan Tayyip Erdogan’in, daha milletvekili seçilmeden Beyaz Saray’da ailece konuk olmasi ve herkesin kiskandigi Bush’un özel dostluguna nail (!) olmasi, Türkiye’nin ABD ile iliskilerinde ülke çikarlari dogrultusunda atilmasi gereken adimlari engellememelidir. Türkiye’nin uzun dönemli yararlarinin yaninda, Bush ailesi ile içilen bir fincan kahvenin (viski içilmedigine göre) hiçbir hatiri olmamasi gerekir. |
|