 |
75 yasindan sonra dünyanin kesfettigi bir Küba müzik sanatçisi Compay Segundo. Onun ölümünden önce kendi sesinden dinledigim bir sözü var: “Yüreginizi sikmayin, çiçeklerin üzerinize ne zaman yagacagi belli olmuyor”; iyimserlik ve sevecenlik dolu tam bir sanatçi ögüdü. Dinlerken duygulanmaktan kendinizi alamiyorsunuz. Hatta istemeden üzerinde düsünmeye zorluyor insani. Elbette sanat yetenegi olup ta bir türlü kendini gösteremeyenlere söyledigi umut ve cesaret surubu gibi bir sey.
Bu güzel sözler, Türkiye’yi ve sanat disindaki baska konulari da içersin istedim. Bu dilekle meleklerin avukatligini yaptim. Aslinda, adini bile duymadigi Yunus Emre’nin felsefesinin çok uzaklardaki esintisi Segundo’nun bu sözleri. Ancak yillarin içinden söylenerek gelen Yunus’un bu fisiltilari, kendi insaninin bir kulagindan giriyor öbür kulagindan çikip gidiyor.
“Bir yerde karar etme,
Sular gibi seyreyle,
Alçak yere akan su,
Ummana erisir.”
|
|
Yunus’un 800 yil önce söyledigi bu dizelerdeki iyimserligi, umut dolu derinligi, bir Kübalinin içinde tasimasi bize gurur vermemeli. Bilim çaginin her yeni kesfinin Kurân’da yeri olduguna herkesi inandirmak gibi bir gariplik olur bu. Gerçekte olmasi gereken Türk Yunus’la övünmek yerine, gençligimizin gelecegine övünerek ve güvenle bakmasini saglamaktir. Cumhuriyeti kuran ve Atatürk’ün gençlige emanet ettigi Cumhuriyet Halk Partisinin Istanbul Kongresindeki kanli fotograflar, tam tersine gençlerin ne kadar umutsuz ve güvensiz oldugunu gösteriyor. Baykal o kongredeki konusmasinda partiyi gençlere sevdirmek ve güven tazelemek için “Bu partide artik kavga bitmistir, çekisme yoktur, yaris vardir” diye haykirmak istiyordu. Ne var ki, bunu söylerken biraz sonra yine küfürler fiskiracak, kanlar akacak korkusu yüzünde okunuyordu. O nedenle daha bastan duyarliligini ve endisesini delegeye vermeye çalisti. Pazartesi günü gazetelerde çikan anketlerde, son seçimlerde aldigi oylarin %58’nin bugün seçim yapilsa CHP’ye gelmeyecegini görenler için kongrede çikan olaylarin nedeni açikça anlasilmis olsa gerek. Degisimin gücü, umudun simgesi olmasi gereken parti, bagnazlik tutuculuk ve umutsuzluk yayan, hem de siyah beyaz kopyasi ile bir eski film gibi, artik seyredilemez oldu. Ismet Inönü’nün her zaman yineledigim bir güzel sözü vardir: “Geçmise bakip pisman olmam, olaylardan ders alir gelecege bakarim” der. Ismet Pasadan sonra Ecevit’te ders almadi, diger Genel Baskanlarda. Baykal ise 1999 dan sonra ne geriye bakiyor nede ders aliyor. Her seyi unutmakta israr ediyor. O her seyde kendisi olmasa, bu tavri çok iyide olurdu. Oysa basrolde kendisinin oldugu bu yerli dizi, ayni aktörlerle sürüp gidiyor. “Bu dünyanin misali Benzer bir degirmene Gaflet onun sepeti Bu halk orda ögüne” Yunus, halkin dünya degirmeninde ögütüldükçe, ders aldigini ve kendisini yeniledigini söylüyor. 800 yil öncesinden sagduyusu böyle olan Anadolu Insani, CHP’nin 10 yildir süren bu zevksiz dizisini artik seyretmek istemiyor. |
|