Cevikce / Haber ayrıntısı

Kim iflah olmaz? (07/06/2004)

1989'da Paris Konferansi'na gittikleri için partiden ihraç edilen 7 SHP'li milletvekili olayi disinda, 1972'den bu yana CHP'de Genel Baskan'a karsi söz ve eylemleri yüzünden milletvekilleri için disiplin kovusturmasinin konu edilmesi, ilk kez oluyor. Genel Baskan'a çok yakin olan bir gazeteci, "Baykal, kendisini devirmek için harekete geçen, ancak görüs ayriligina düsen CHP'deki 30 milletvekili için, eve dönüs yasasi gibi af öngörüyor. Ancak hareketin liderleri af kapsami disinda tutulacak" diye yazabilmektedir. Gazeteci "yazdi degil yazabildi" çünkü o kisi, Genel Baskan'in gerçek düsüncesi ve hatta kelimesine kadar onayi olmasa bunlari yazamaz.
 

Eve dönüs yasasi, PKK ile öyle veya böyle iliskisi olan ve suçlu oldugu kuskusu tasiyan kaçaklar için uygulanan bir tür af yasasi idi. Egitimciler Dernegi eski Baskani Denizli Milletvekili Mustafa Gazalci, Aliaga Belediye eski Baskani ve Izmir Milletvekili Hakki Ülkü, Ankara Milletvekili Prof. Yakup Kepenek ve daha 20 den fazla Milletvekili için, anlasilan Genel Baskan "eve dönüs" muamelesi yapiyor.

Birde ötekiler var; "iflah olmaz muhalifler" diye adlandirilan bir grup milletvekili için ise, Genel Baskan'in ödün vermeyecegi ve disiplin kovusturmasi yapilacagi, ayni yazarin haberi içinde yer aliyor. Bu grupta, eski Istanbul Belediye Baskani Sivas Milletvekili Nurettin Sözen, Ankara Milletvekili Prof. Mehmet Tomanbay, Istanbul milletvekilleri Ahmet Güryüz Ketenci, Hasan Aydin, Izmir Milletvekili Prof. Hakki Akalin, Ankara Milletvekili Dr. Muzaffer Kurtulmusoglu var.

CHP'nin bütün zamanlarda en büyük sorunu, "parti içi huzursuzluktur. Birkaç kez parçalanma yasandi. Aralarinda genel baskanlarin da bulundugu birçok önemli isim partiden ayrildi. Ancak partide kavga ortami bitmedi. Bu nedenle Altan Öymen'in, huzurlu çalismak için örgüt destegini almak umuduyla çagirdigi ve kaybettigi olaganüstü kurultayda, geri dönerken yaptigi konusmasinda Genel Baskan, "Içinde kavga olan eve kiz vermezler, ondan dolayi Halk CHP'ye oy vermiyor, bundan sonra parti içi kavgaya izin vermeyecegim" diyerek göreve baslamisti.

Kisa süre sonra olagan kurultay dolayisi ile yapilan mahalle ve kongre delege seçimlerinde, karsitlarin tasfiyesi, evdeki kavgayi alevlendirdi. Erdal Inönü ile birlikte bes eski genel baskanin bu tutuma karsi tavir koymalari, baris beklentilerini tümüyle ortadan kaldirdi. Devam eden zaman içinde Genel Baskan'in, söylem ve eylemlerinde ülkenin "Ana Muhalefet" konularindan daha çok parti içi konulara yer ve agirlik verdigi gözlendi. Ayrica sözde "Yenilesme" gerekçesi ile partinin amaç ve hedeflerini, Genel Baskan'in soyut sözcüklerle tartisilir hale getirmesi, kamuoyunda kendisi ile ilgili "tutarsizlik kanisina ve güvensizlige" neden oldu.

Bu durum, yerel seçimden sonra meclisteki CHP grubuna yansidi. Seçimlerin CHP için yenilgi oldugu, Genel Baskan disinda partili partisiz herkesin ortak yargisi idi. Sonuçlar, CHP'nin bu yapi ile gelecek seçimde basarili olamayacagi tasasini da beraberinde getirdi. Dogal olarak bu konu milletvekilleri arasinda tam bir ayrismaya ve yabancilasmaya neden oldu. Son parti meclisi toplantisinda görüldü ki, artik bir ilin imzaci milletvekillerini, Genel Baskan'a yaranmak için ayni ilin bir baska milletvekilinin "hainlikle" suçlayabildigi bir ortama gelinmistir. Parti içi kavga, sanki bu Genel Baskan'la CHP'nin yasam biçimi haline geldi ve böyle de sürecek!

Deniyor ki "iktidari unutan CHP Genel Baskaninin, 'asil muhalifi' Basbakan Erdogan degil de kendi grubundaki yerine göz dikmis milletvekilleri ve eski hasimlaridir!" Bu manzara insanin aklina Ismet Inönü'nün su aci ama gerçek sözünü getiriyor; "Bir komutan savas alaninda kendini düsünmeye baslarsa, o komutan artik muharebeyi kat'iyyen kazanamaz."

Tarih: 17.06.2004

Okunma : 674

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır