Cevikce / Haber ayrıntısı
D-Day ile Türkiye'nin ilgisi ne? (12/06/2004) |
'Normandiya çikarmasi' II. Dünya Savasi'nin sonunu getiren bir baslangiçtir. Müttefikler kita Avrupasi'ni Hitler fasizminin elinden geri almak için, 6 Haziran 1944 günü Fransa'nin Normandiya sahillerinden çikarma harekâtini baslattilar.
Müttefik ordularinin basinda, daha sonra ABD Baskani olan General Dwight D. Eisenhower vardi. Normandiya çikarmasi ile birlikte kullanilan D-Day sözcügünün Baskomutan Eisenhower'in adindaki "D" ile hiçbir ilgisi yoktur.
|
|
"Day" Ingilizce "gün" demektir. "D" Amerikan askeri belgelerinde hareketin hangi gün olacagini gizleyen ve son anda belirlenen tarihi gösterir. Baskan Bush askerligi çok sevmese de babasi gibi savasi çok seviyor. Baba ve büyük ogul Bush, kahramanlik destani gibi birinci Irak savasina "Çöl Firtinasi", ikinciye de "Irak'i Özgürlestirme" gibi "Ad"lar taktilar. O önemli Normandiya çikarmasini bile askeri gelenege uygun "D-Day" ile tanimlayan baskanlarin oturdugu Beyaz Saray'in, 21. yüzyilda kimlerin elinde geçtigini görmek bakimindan bu saptama önemlidir. Müttefik askerlerinin Avrupa'ya ayak basmasi ile Nazizmin yenilgisine giden yolu açan "Normandiya Çikarmasi" elbette ki II. Dünya Savasi'nin askeri açidan en önemli hamlesidir. Çok büyük can kaybina yol açan harekâtin, bugün dünyada yasanan terör ve savaslara bakarak önemi her geçen yil artan bir biçimde dünya kamuoyunun ilgisini çekmektedir. Geçen hafta 60. yildönümü kutlanan Normandiya çikarmasi dolayisi ile Fransa'da bir araya gelen, Bati'nin "büyük baslari", "büyük sözler" ettiler. Gazetelerde yer alan bu büyük sözlerin arasindaki "büyük olmayan bir söz", üzerinde önemle durmayi gerektirir. Almanya Disisleri Bakani Joschka Fischer, Nazizme karsi savasta zaferi simgeleyen Normandiya Çikarmasina (D-Day) gönderme yaparak, "Avrupalasmis bir Türkiye, demokratik bir anayasal devlet, çagdas bir ekonomi ve güçlü sivil topluma sahip bir Müslüman ülkeyle baglanti kurmak, terörizm ve totaliter anlayislara karsi savasin D-Day'i olur" diyor. Cumhurbaskani, Kraliçe, Devlet Baskani hatta Basbakan degil ise de Disisleri Bakani Fischer'in bu söyledikleri, onlarin duygusal söylevlerinden daha agirliklidir. Bu saptama, Türkiye'den çok, asil "11 Eylül New York" olayindan sonra özellikle Müslüman dünya karsisinda içine düstügü çözümsüzlük ve çaresizlik açisindan, Bati dünyasi için önemlidir. Küresellesen terör tehdidi karsisinda Baskan Bush'un kendilerini "adam yerine koymayan" politikasi, Batili Liderleri gerçekleri görme yolunda yeni arayislara zorladi. Bush'un kendi seçim telasi ile de olsa Irak'ta son haftalarda baslayan dogruya dönüs, Birlesmis Milletler'i asil çözüm merkezi haline getirme çabalari, Bati'nin bu arayisinin sonuç vermeye basladiginin isaretidir. Iste, Alman Disisleri Bakani Fischer'in sözlerini bu çerçevede degerlendirmek gerekir. Daha alti ay öncesine kadar, Türkiye'nin bu yilsonunda Avrupa Birligi'nden (AB) müzakere takvimi almasinin önünde en büyük engelin Almanya oldugu bilinmektedir. Çünkü "AB içinde son sözü Almanya, Fransa, Ingiltere söyler" inanci dogrudur, ancak "en zengini oldugu için onlarin arasinda son sözü de, Almanya söyler" diyenler hep hakli çikmistir. Ayrica, 3 milyona yaklasan ve artik dördüncü kusaga el veren "Almanci Türk"e, Avrupa'nin kapilarinin tümüyle açilmasinin ne demek oldugunu en iyi anlayacak olan da elbette yine Almanya'dir. Bir zamanlarin ünlü politikacilarindan Schmidt'in su sözlerini herkes bilmeyebilir. Eski basbakanlardan Schmidt demisti ki; "Sokakta yere yatirip koyun kesen milletin Avrupa'da isi yoktur." Bu sözün altindaki anlayis, diger Avrupa ülkelerinin çogunda bugün hâlâ, sürmektedir. Iste bu ortamda Joschka Fisher'in söyledikleri hem çok önemlidir hem de genis yanki yapacaktir. Çünkü Joschka Fisher, seçtigi kelimeler, iç tutarliligi ve politik özü ile çok gerçekçi bir yaklasim sergilemistir. AB'den yilsonunda müzakere takvimi alinirsa bu sonucun; TBMM'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirdiginden mi, yoksa Bin-Ladin korkusundan Bati'nin ayaklarinin suya erdiginden mi oldugu sorusu gündemden çikmayacaktir. Bilinmeli ki ahlâki olmasa da bu yorumun asil tarafi Türkiye degildir. |
Tarih: 17.06.2004 |
Okunma : 660 |
Kategori : Vatan Gazetesi |