 |
“1968’li kökten gelen gençlerin hemen tamami, bugün ergin yaslarinda CHP’yi Deniz Baykal’dan kurtarmak için kosmaktalar.”
Anadolu’da yol kenarlarinda, bazi kayalarin üzerinde silik bir sekilde bugün hala okunabilen “Umudumuz Ecevit” ve “Karaoglan” yazilarina rastlayabilirsiniz. |
|
1973 seçimlerinde giderken Ismet Pasa’nin elinden Partiyi alan Ecevit hakkinda bu sloganlari hem “icat edenlerinin” hem canlari pahasina “daga-tasa” yazanlarin o zamanki CHP gençlik kollari oldugu bilinir. Süleyman Genç, Sabri Ergül, Hasan Belovacikli ve Zeki Alçin isimleri parti çevrelerinde o günlerin Gençlik Kollari Genel Baskanlari olarak birer “Cesaret, Parti Sevgisi ve Idealizm” örnegi idiler. Or-An’da Deniz Baykal’in evine bakan bir sokagin duvarinda su yazilari var. “Inadina Baykal, Inadina CHP”. Kimin, Neyin inadina, herhalde bu sözlerin muhatabi Baykal’a oy vermeyen halk olsa gerek! Ancak kimsenin görmedigi ve görenin de, dudak büktügü söylenebilir. CHP çok tartisilan bir kurultaya gidiyor. Kurultayin gündemi konusunda söylenenler, eksikli de olsa hukukun ve parti içi demokrasinin geçerli oldugu sanilan tek parti CHP’de de artik bittigini gösteriyor. Bir önceki Genel Baskan Altan Öymen yaptigi basin toplantisinda, son tüzük degisikligi ile parti içi demokrasinin zaten ortadan kalktigini söyleyerek “Bu kurultayinda, son demokratiklesme çabalarini yok etme yolunda vahim bir girisim oldugunu” belirtti. CHP kökenli siyasetlerin, yani Sosyal Demokratlarin, son 35 yildir asil sorununun Ecevit ve Baykal’dan kaynaklandigi ve onlar CHP’nin yakasini birakmadikça, Halkin elini Sosyal Demokratlara güçlü bir sekilde uzatmayacagi bugün toplumda yaygin bir kanidir. DSP’de de, “ayriliyorum” diye, sergiledigi “emanetçi” yaklasimini elestiren, içlerinde Eskisehir Belediye Baskani Yilmaz Büyükersen ve Zekeriya Temizel’in de bulundugu çok sayida eski Bakanin bu hakli çikisina karsi Ecevit hala, “Parti içinde yönetime karsi bir baskaldiri tasarlandigini” söyleyebilmektedir. Kurultay gündeminin 5. maddesi, Baykal’in asil amacinin “kendisi ile ilgili güvenoyu olmadigini” açikça gösteriyor. Çagrida deniliyor ki, “Bazi Milletvekillerinin Yerel Yönetim seçimleri öncesinden baslayarak israrla sürdürdükleri parti bütünlügünü zedeleyen, parti çalismalarina zarar veren, Türkiye’nin gündemini saptiran faaliyetlerinin degerlendirilmesi ve bu konuda Kurultay iradesinin açiklanmasi” 12 Eylül Generalleri çok yanlislik yaptilar. Ancak, en önemlisi CHP’yi ve Adalet Partisini kapatmalari olmustur. O kararla birlikte özellikle gençlik siyasetten dislanmis, onun sonucunda da, radikal uç ideolojilere yönelmistir. Diger partilerde oldugu gibi, CHP’de de gerçek bir Gençlik Kolu olmadigi için, Or-An’da duvara “Inadina Baykal” yazanlar da, genel baskana yaranmak isteyenler olmalidir! CHP’nin tarihinde, partinin Genel Baskanlarini bile degistirmekte en etkin yeri ve “partinin sola açilmasi, halkla bütünlesmesinde” en büyük payi olan o 1968’li kökenden gelen gençlerin hemen tamami, bugün ergin yaslarinda CHP’yi Deniz Baykal’dan kurtarmak için kosmaktalar. Ankaralilar bu gün, büyük meydan ve caddelerin reklâm panolarinda, kentin 35 km disinda Çankiri yolunda, tarlalarin ortasinda bir salonda yapilacak olan CHP kurultayi ile ilgili “CHP’ye EVET, Baykal’a HAYIR.” sloganini okuyorlar. Bugün ellisini geçen o gençlerin çogu, hiçbir karsilik almadan ve beklemeden, CHP’yi iktidara tasimak için hala çalisiyorlar. |
|