Cevikce / Haber ayrıntısı
Ankara’nin Irak sancilari |
“1976’dan buyana Ecevit, Erdal Inönü, Karayalçin, Hikmet Çetin ve Altan Öymen’e yapmadigini birakmayan Deniz Baykal’i ve Baykalcilari partiden atmayi hiçbirisi de akildan bile geçirememisti.”
30 Temmuz 2004— “Ankara’nin Irak sancilari. Ankara rahatsiz; Basbakan Allavi Türkiye’ye gelmek istemiyor. Musul’da baskonsolosluk açma talebi geri çevrildi. Kerkük’te nüfusa müdahaleler var. Tezkere geçmedigi ve asker göndermedigimiz halde, ABD ile birlikte orada asker bulunduran diger ülkelerden daha çok sivil can kaybimiz oldu.” |
|
Bunlari önemli bir gazetemizde okuduktan sonra, bir kez daha Baykal’in iki gün önceki su sözlerine baktim: “Biz CHP olarak tezkereye hayir derken çok önemli bir seye imza attik. Bazi çevreler, isadamlari hükümeti ikna ettikleri gibi bizi de ikna etmek istediler ama olmadi. O gün hayir dedigimiz için bugün üzerimizde bazi oyunlar oynaniyor.” Her akli basinda olan ve gerçekleri gören politikaci su savi kabul eder: “Tezkere çikmadigi için ABD’nin yani sira Irak’a asker sokamadigimizdan en çok kaybeden yine Türkiye olmustur. Hele bugünkü sonuçlara bakildiginda ABD Türkiye’yi katmadan Irak’i isgalinden dolayi çok, hem de çok memnundur.” Üstelik, yeniden gündeme gelen KONGRA-GEL ve ABD’nin PKK konusunda Türkiye’yi söz yerinde ise “atlatmis” olmasi da “tezkerenin reddinin” bir sonucudur. Böyle oldugu halde, Baykal ikide bir bu konuyu saptirarak iç politika malzemesi yapmayi sürdürüyor. Oysa, 18 Nisan 2003’de tezkere reddedildikten sonra, Ertugrul Özkök’le Baykal’in arasinda geçen konusma aynen söyle idi. “Soru: Tezkere gibi milli bir olayda muhalefet partisi gibi davranmasaniz daha iyi olmaz miydi? CHP Genel Baskani, su yaniti vermisti: “Canim bir de reel politika var. Bunlar tamam da, siyasetin kati gerçekleri var. Siyasetin kati politigini düsünecek olan iktidardakilerdir. Onu iktidardakiler düsünecek. Biz muhalefetiz, biz vicdanimizin sesini dile getirecegiz.” Yani Baykal açikça, “Ben Basbakan olsam, reel politikanin geregi olan dogruyu yapardim, yani Tezkereyi geçirirdim” demis bu konusmada. 1995 seçimlerine giderken kurulan DYP-CHP Hükümeti’nde Baykal Disisleri Bakani idi. Gerçektende çok basarili görev yapmisti. Kendi küçük ama yarattigi sorun büyük olan ve Yunanistan ile sicak bir havaya sürüklenen “Kardak Adalari” bunalimini, Baykal’in usta bir diplomasi ile çözüme ulastirdigi hala anilardadir. O seçimde, sandiklardan gece yarisi gelen oylarla baraji zorla geçebilen CHP’nin durumunu, o basarili Disisleri Bakanligi ile 1-2 puan fazla oy getiren Baykal’in kurtardigi yazildi, konusuldu. Iste bu Baykal, Türkiye’nin bugün Irak’ta karsilastigi bu olumsuz sonuçlarin, “Tezkere TBMM’den geçse” idi, kesinlikle söz konusu olmayacagini herkesten iyi bilir. Öyleyse, buna karsin yeni dönemde muhalefet lideri olarak karsi karsiya kaldigi elestirilere yanit verirken, CHP’nin verdigi dogru kararlarin en basinda “Tezkereyi kendisinin reddettirmis” olmasini neden söylüyor? Her gün kan kaybeden CHP’nin içinden sesini yükselten, “Ertugrul Günay’lari, Kemal Dervis’leri ve “Baykal, artik seninle olmuyor” diyenleri neden partiden atmaya kalkisiyorsa iste o ayni nedendir. Çok yorgun düstü ve bence artik ülkeye hizmet etmek umudunu tümüyle yitirdi. Sonradan gelip kendisini geçen politikacilarin ve dünkü acemilerin, olanak bulup Basbakan olmalarini içine sindiremedi ve hala sindiremiyor! Etik degerlerini yitirdigi için bencil duygularina esir hale geldigi tartisilir oldu! Iste bu ayni nedenin, Baykal’in son dönemde ortaya çikan tavir ve söylemlerinde belirginlestigi açikça gözüküyor. Ertugrul Özkök ile yaptigi ayni söyleside Baykal’in söyledigi su sözler çok seyi belgeliyor olmali: “Bak sen sosyologsun ve yeni trendleri önceden seziyorsun. Söyle bakalim Türkiye’nin yükselen yeni degeri nedir?” diye soruyor. Sonra yanitini kendi veriyor: “Türkiye’nin yükselen yeni trendi ve degeri tecrübedir.” Baykal, geçtigimiz yillarda Türkiye’ye hâkim olan ‘Bir de sunu deneyelim’ zihniyetinin yavas yavas söndügüne isaret ediyor. Baykal, böylece tecrübenin yani kendisinin önünün açildigi söylüyor! Hani çevresinde “sen hep hakli çiktin” slogani ile yollarda parti otobüsünün hoparlöründen çikan bir bagirti var ya, buna anlasilan Baykal’da sözde inanmis gözükerek, bosa giden, yazik olan, onlarca yilin deneyiminin onu artik gelecek seçimde Basbakan yapacagina çevresini inandirmaya çalisiyor! Bu rüya dilerim gerçek olur. Siz ne diyorsunuz sevgili okurlar! |
Tarih: 27.08.2004 |
Okunma : 927 |
Kategori : NTVMSNBC |