Cevikce / Haber ayrıntısı

TANRI BILIR!

“Abdurrahman Dilipak diyorki: Necef benim için Çanakkale’den bin kat daha fazilettir.”
 

31 Agustos 2004— Son yillarda, iginç tavirlari ile en dikkatimi çeken kisi Abdurrahman Dilipaktir. Herseyden önce söylediklerine vücudunun her hücresi ile inanan bir kisidir, Efendi ve haksinasttir. Bu niteliklerini kendi kelimeleri ile açtim. Gizli ve ikiyüzlü degil. Bu yanlari ile eskiden beri tanidigim, birlikte hükümetlerde bulundugum, siyasal tartisma ortaminda çok yakin tanidigim, onun tarafindaki ve okulundaki çok sayida politikaci ve yazar- çizer takiminin çogunda bu niteliklerin hiç biri yoktur.

Dünkü milliyet gazetesinde, onunla ilgili haberin basligi su idi: ” Bu kez ölçüyü kaçirdi”. Ne demis te ölçüyü kaçirmis Dilipak: “Necef, benim için Çanakkale’den bin kat daha fazilettir....Necefteki mücadele insanlik onurudur....Yapilan direnis, Kudüs müdafaasindan, Medine müdaafasindan farksizdir... Türkiye’deki Hanefi Müslümanlarin bu mücadeleyi daha sicak bir yakinlikla takip etmeleri için illaki Imam - i Azam Ebu Halife’nin camisine, türbesine mi saldiri düzenlenmesi gerekir. Hz. Ali bizim halifemizdir. Nerede o cemevlerinin devamli müdafaasini yapan Alevi kardeslerim, gelsenize. Evimize girildi, kutsalimiza tecavüz edildi.”.
Bu sözlerinden dolayi Dilipak, yukarida saydigim sifatlarindan belki olsa olsa bir tek “ilginç” sifatina uyabilir. Abartma var, kin var , kan var, saçma benzetmeler var, kinama ve agir tahrik var. Kisacasi var da, var!. Neden yapti bunlari derseniz; Bence, son dönemde Basbakan dahil “Islami Kesim”in büyük çogunlugu , kendisini “simarik bir popülizme” kaptirdi. Daha dogrusu beklemedikleri bir sonuçla TBMM’de Anayasayi bile degistirecek çogunlugu bulunca, sasirdilar ve “ne oldum delisi” oldular. Biraz kaba, ancak saptama dogru. Çünkü, ilk günlerinde Meclis Baskaninin kapildigi büyüklük takintisini , Milli Egitim Bakaninin , AKP örgütüne ve islamci tabana yaranmak için YÖK konusunda, Bayindirlik Bakaninin partililerine kolay ihale verebilmek için, ihale yasasinda takindiklari tavirlarini örnek olarak animsamak yeterlidir. Basbakan’in YÖK ve Imam Hatiplililer sorununda baslangiçta ki tutumu ile sonradan söyledikleri göz önüne alindiginda , onlar için önemli olanin “üzüm yemek degil, bagciyi dövmek” oldugu açikça görülmektedir.
Dilipak’in bu söylediklerinin , o da bilirki ciddiye alinacak hiç bir sonucu yoktur. Mukteda Sadr’a Irak’taki, siiler bile sahip çikmadi. Allavi’nin yine sii olan adamlari, Necefte Hz. Ali camiini bombalarla dövdüler ve Sadr’in silahli adamlarini öldürdüler. Dilipak bunlarin ne anlam tasidigini iyi bilir! Anlasiliyor ki, onun için önemli olan, yazili resimli medyada yer almaktir! Kendi sempatizanlarina heyecan verip, sirin gözükmektir! Belkide, ayrintida ayrildigi Basbakana cesaretini ve boyunu-posunu göstermektir!
Bunlar , sözde “öbür dünyayi bu dünyaya tercih edenler” için de, bence iyiye isaretler degildir. Irak’ta , Ayetullah Humeyni’nin basardigi “Islam Cumhuriyetini Kurmak” niyetini ve sevdasini açikca ilan eden Sadr’in, hayallerini kiskanmak yada o hayalleri Türkiye’de canlandirmak, çocuksu bir rüyadir.
Ancak genç ve taze beyinlerin gelecek umutlarini bu yolda bos yere tüketmenin ve hatta inanç ugruna kullanilmasinin, agir bir faturasi olmalidir. Inananlar, bu tutumun, onlara cennetin kapisini asla açmayacagini ve belkide bir günah yolu oldugunu bilmelidir. “Cihatin” günümüzdeki komutani Bin ladin’in sonunu görebilenler bilmeli ki, “En Büyük Dini”, “Siyasetin Araci” yapmanin “Öbür Dünyada” ödülüne mi, yoksa bedelinime layik olacaklarni TANRI BILIR(!)

Tarih: 7.09.2004

Okunma : 986

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır