Cevikce / Haber ayrıntısı

Milli Görüs’ün temeli ‘Batililasma’ karsitligidir!

Erbakan Hoca’nin baslattigi, ‘Milli Görüs’ siyasetinden yola çikan ve bugün ülkeyi yöneten ‘Zihniyetin’ varliklarini, karsi olmaya bagladiklari ‘Batililasma’ yolunda, birgün sinira dayanmalari kaçinilmazdi.
22 Eylül 2004— Onlarin dili ile “Zihniyet” çok önemli. Zihniyet farkliliklari yüzünden çikan savaslarda ölenlerin sayisini hesaplamak zor bir is olmasa gerek!

 

Birinci Dünya Savasi’ndan önce, o zamanki sözcüklerle “muharebelerde, harplerde” ölenlerin sayisi en çok 5 milyon olabilir. Dünyanin ve savasan ülkelerin, yani taraflarin, o yillardaki nüfusundan giderek yaptigim aritmetik saptama çok küçük bir hata payi ile bu sayiyi verdi. Birinci Dünya Savasi’nda 20 milyon insan can verdi. Ikinci Dünya Savasi’nda yasamini yitiren insan sayisinin 40 milyon dolayinda oldugunda ortak görüs birligi vardir. 1950’den buyana, Kore’den Dogu Timor’a, Afganistan’dan Guatemala’ya, Çin’den Irlanda’ya, Türkiye’den Ruanda’ya kadar, her yerde yasanan ve sürmekte olan savaslarda kaybedilen insan sayisi ise kaynaklardan derlenen bilgilere göre, 7 milyona yakindir. Simdilerde de, dünyanin degisik bölgelerindeki savaslarda her gün 100’e yakin can kaybolmaktadir.
Türk Dil Kurumu’nun sözlügünde Arapça kökenli olan ‘Zihniyetin’ Türkçesi, “Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüs ve inanis etmenlerinin etkisiyle beliren düsünme yolu, düsünüs biçimi” olarak tanim verilmis. Bugün basta Zina olmak üzere, yükselerek artan siyasal tartismanin “zihniyet” farkliligindan çiktigi artik açikça görüldü. Daha iki yil önce ve dün Eski Basbakanlar Ecevit ve Yilmaz, hakli olarak bu Zihniyeti ile Tayyip Erdogan’in Türkiye’yi birakin, Avrupa Birligi’ne götürmesini, sonunda girmemesi için elinden geleni yapacagini söylediler!
Simdi Tayyip Bey’den çok sey bekleyen özellikle is çevreleri iki gündür sus-pus oldular. Bekliyorlar ki, bu anlayamadiklari ve akilci olmayan tutumundan Basbakan vazgeçsin! Oysa, isin asli o kadar basit ve ucuz degil. AKP için, Tayyip Erdogan için, “ya aslini inkâr etmek ya da Zihniyeti ugrunda direnmek” ve gerekiyorsa herseyi göze almak var! Çünkü herkes bekliyordu ki, bu Basbakan erken seçim degil zamaninda yani 2007’nin sonbaharinda genel seçim yapacak ve ayni yilin mayis ayinda yapilacak Cumhurbaskanligi seçiminde Çankaya’ya çikacak! O nedenle her ödünü vermeye hazir! Simdi anlasiliyor ki, unutulan “Milli Görüs” yaftasi, Tayyip Bey’in gönlünde öyle bir taht kurmus ki, ugrunda verecek ödün sinirina gelmis ve ‘canina tak’ demis! Aslini inkâr etmek kadar onursuz ve kisiliksiz bir sey olamaz diyen dostlari, Türkiye’den önce de var olan “Zihniyet”ine sahip çikmasi için Basbakan’i ‘Hakkin Yoluna’ yeniden dönderdiler!
Degerli yazar dostum, Güngör Uras diyor ki, “Tayyip Erdogan güven yitirirse, hem kendi hem ülke kaybeder”. Bence, o sinir geçildi bile, artik nereden dönerse dönsün Erdogan’in, 15 Eylül aksamina dönme sansi kalmadi. Deniz Baykal için, Prof. Emre Kongar diyor ki, “Agziyla kus tutsa bu halka kendisini sevdiremez ve güven saglayamaz”. Bence de dogru söz, politik liderler bir kez güvenilmez oldular mi, artik bellerini dogrultmalari genellikle olanaksizdir. Çok örnegi vardir bunun, Tansu Çiller böyle olmustur, Yilmaz ve Bahçeli öyledir. Türkiye’de bunun bir tek istisnasi vardir, o da Demirel’dir. Onun için, zamaninda gidip, geri dönmeyi, gölgede durmayi bilen, yani usta bir zamanlamaci oldugunu kitaplar yazmistir.
Bundan kisa süre önce sagci basinda degeri yüksek bir yazarin, akil disi ve haddini asan bazi sözlerini yorumlarken asil savim, Tayyip Erdogan’in bugün basini çektigi muhafazakâr, memleketçi ve dini duyarliliklara öncelik veren, daha açikçasi Erbakan Hoca’nin baslattigi “milli görüs” siyasetinden yola çikan ve bugün ülkeyi yöneten “zihniyetin”, varliklarini ona karsi olmaya bagladiklari “Batililasma” yolunda bir siniri olacagi kaçinilmazligini, belirtmek idi. Iste simdi bu son olayda, Basbakan Erdogan’in artik o sinira dayandigini kendisi dâhil herkesin görmesi gerekir.
Bundan sonra ne olacaktir, elbette dünya eskisinden çok hizli dönüyor, olaganüstü ve belenmedik gelismeler oluyor! Üstad Çetin Altan’in sözünü dinlemekte yarar var: “Enseyi karartmaya gerek yok”.

Tarih: 7.10.2004

Okunma : 1015

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır