Cevikce / Haber ayrıntısı

SORGUN POSTASI

Sansli birisi olarak, bugünkü kazanimlarim dolayisiyla borçlu oldugum çok kisi ve kurum var elbette. Bunlarin arasinda Kabatas Erkek Lisesi’nin Ortaköydeki yatakhanelerinden o zamanki ismi ile hademesine kadar hocalar, arkadaslarim vb. herkes her sey vardir. Prof. Ugur Büget’le, top oynadik, Macar milli maçina gittik, Beyoglu’nda sinema sinema dolastik, ders çalistik, kopya çektik, kavga ettik, Ortaköy’de kiz pesinde kostuk….
 

Yillar sonra ben siyasette, o Gaziantep’in tarlalari, tepeleri üzerinde kocaman bir üniversiteyi tas tas üstüne koyarak kuran Üniversite Rektörü bilim adami.... Ben NTV’de yaziyorum dedigimde, “Bende Sorgun Postasi’nda yaziyorum” dedi bana üç ay önce. O günden beri bu elimdeki 4. gazete. Her hafta Cuma günleri çikiyor. Birinci sayfasi yerel haberlerle baslayan 4 sayfalik gazetede 12 degisik yazar var. Gazetecilerin duayeni Orhan Tokatli, Merkez Bankasi Eski Baskani Cafer Tayyar Sadiklar, Dr. Turhan Timuçin, Ali Abali ve daha çok degerli uzman, bilim adami ve düsünürler…

Prof.Ugur Büget’in çok enfes çocuk masallari kitaplari da var. Onun bu hafta Sorgun Postasi’ndaki yazisinin bir bölümünü okurlarima aktarmak istiyorum:

“Matbaa 1449 yilinda Gutenberg tarafindan icat edildi. Bundan 53 yil sonra, yani 1493’de Türkiye’ye girdi. Ispanya’dan kovulup Türkiye’ye siginan Samuel ve David Nahmias isimli Musevi iki kardes, basit bir makineyi Ispanya' dan getirerek Ibranice dinsel birkaç kitap bastilar. Ikinci matbaa 1567 de Abgar Tibir isimli Sivasli bir Ermeni tarafindan Istanbul ' un Karagümrük Semti'nde kuruldu. Bastigi ilk kitap basit dilbilgisini içeren alfabe niteliginde bir kitapti. Ermenice'ydi ve Ermenice'yi daha iyi ögretmeyi amaçliyordu. Üçüncü matbaanin kurucusu, Nikodemus Metaksas isimli Rum rahiptir. Onun da Rumca olan baskilarindan ilki 1627 de gerçeklestirilmistir. Bu tarihe bir asir ekleyelim, gelelim 1727 ye. Iste bu tarihte ilk Türk matbaasi kuruldu; kuranlar Ibrahim Müteferika ve Sait Mehmet Çelebi. Demek ki, Türk Milleti olarak. matbaa ile tanismamiz, matbaanin icadindan tam 287 yil, yani yaklasik 3 asir sonra gerçeklesebilmis. O zaman ki yasam ortalamasini 50 yil olarak düsünürsek, okumada, egitimde ve kültürde, Avrupa ' dan 6 nesil geri kalmisiz. Bu ne demektir?. Benim torunumun, torununun. torununa varincaya kadar okuyamamisiz, ögrenememisiz, dinlemisiz sadece. Alim dedigimiz cahillerin sözlerini dinleyip, dar görüslü sohbetlerimizden, entellik, egitilmislik payi çikarmisiz kendi kendimize. Bu arada Avrupa, 3 asirlik bir üniversite egitim düzeyine ulasmis, bilim ve teknolojide dev adimlarla ilerlemis, çagdas bir toplum olmanin, insanca yasamanin, refahin, güzel sanatlarin lezzetine varmistir.

Evet, matbaaya 1727 de kavusmusuz da ne olmus!. 1729 da ilk Türkçe kitabi basmisiz; adi “Kitab-i Lügat-i Vankulu" 1743 e kadar dini kitaplarin basimina izin verilmemis. Bir Seyhülislam fetvasi ile konan bu yasak, yine bir Seyhülislam fetvasi ile de kaldirilmistir. Yasagin konmasi ve kaldirilmasi hakkinda ciddi bir bilgiye sahip degilim. Tahminim, sizinkilerden pek farkli degildir sanirim. Çagdaslik bir çizgi degildir; seride benzer. Bir üst siniri bir de alt siniri vardir. Amaç üst sinira dogru tirmanma gayreti içinde olmaktir. Alt sinir, süper ligin dibi gibi tehlikeli bölgedir. Bir adim asagisi. felaket olur. Seyhülislamin biri seritten asagi itmis: öteki çekip çikarmis. Neden, niçin, nasil?. Yaniti tarihçilere birakalim!.. Mütevazi matbaamiz, 1727-1743 arasinda. baskisi 500 ile 1000 arasinda 17 kitap basabilmis. Bu yillari takiben 64 yil süresince de basilan kitaplarin sayisi 21.

Bati düzeyinde ilk matbaa "Matbaa-i Ebüzziya'' dir. 1881 de Ebüzziya Tevfik tarafindan kurulmustur. 1882- 1913 arasinda basilan kitap sayisi toplam 650 kadardir. Ne komik degil mi? 1913e varan Avrupa'ya bak!. Bir de bize..bu gün Türkiye'de bu sayilar yüksek, ama Avrupa ile karsilastirildiginda yine pek güdük. Eski fark degismemis gibi bir sey. Niçin? Yazan yok, okuyan yok. Dinlemeye devam ediyoruz. Tembellik ruhumuza islemis. Üstelik eskisi gibi dinleme kaynaklari kisitli da degil: radyolar, televizyonlar. sinemalar, tiyatrolar,...neler neler!. Bilgi için, okumaya ne gerek var?. Dinle gitsin!. Okuyan yoksa, yazan da olmaz. Eh matbaalarin binlerce olsa ne yazar? Geçen bir yili kaç kitap okuyarak geçirdiniz?. Türkiye' de kaç gazete satiliyor? Kaç kisi günlük gazete okuyor?. Demiryollarinin öldürülmesinden sonra, trenlerden gazete de atilamiyor çocuklara.”


Çok egitici. Ben çok sey ögrendim. Her hafta “Sorgun Postasi”ni okumaya devam edecegim. Bulursaniz sizde okuyun.

Tarih: 10.12.2003

Okunma : 2719

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır