Cevikce / Haber ayrıntısı

Tanri bilir (11/09/2004)

"Dilipak diyor ki: Necef benim için Çanakkale'den bin kat daha fazilettir." Son yillarda, ilginç tavirlari ile en dikkat çeken kisilerden biri Abdurrahman Dilipak'tir. Söylediklerine içten inanan bir kisidir, efendi ve haksinastir, gizli ve ikiyüzlü degildir. Dilipak ayni konusmada sunlan da söylüyor: "Necef teki mücadele insanlik onurudur... Yapilan direnis, Kudüs müdafaasindan, Medine müdafaasindan farksizdir... Hz. Ali bizim halifemizdir. Nerede o cem evlerinin devamli müdafaasini yapan Alevi kardeslerim, gelsenize. Evimize girildi, kutsalimiza tecavüz edildi."
 

Dilipak'in bu sözlerinde kin var, saçma benzetmeler var, kinama ve agir tahrik var! Neden yapti bunlari derseniz... Bence son dönemde Basbakan dahil "Islami kesim"in büyük çogunlugu, kendisini "simarik bir popülizme" kaptirdi. Beklemedikleri bir sonuçla, TBMM'de Anayasa'yi bile degistirecek çogunlugu bulunca, sasirdilar ve "ne oldum delisi" oldular! Ilk günlerinde, Meclis Baskani'nin kapildigi büyüklük takintisi, Milli Egitim Bakani'nin, AKP örgütüne ve Islamci tabana yaranmak için YÖK konusunda, Bayindirlik Bakani'nin partililerine kolay ihale verebilmek için, ihale yasasinda takindiktan tavirlar bu yargilari dogrulayan örneklerdir. Basbakan'in YÖK ve imam hatipliler sorununda baslangiçtaki tutumu ile sonradan söyledikleri göz önüne alindiginda, onlar için önemli olanin "üzüm yemek degil, bagciyi dövmek" oldugu açikça görülmektedir.

Dilipak'in bu söylediklerinin, o da bilir ki ciddiye alinacak hiçbir sonucu yoktur. Mukteda Sadr'a, Irak'taki Siiler bile sahip çikmadi. Basbakan Allavi'nin yine Sii olan adamlari, Necef'te Hz. Ali Camii'nde Sadr'in adamlarini öldürdüler. Dilipak bunlarin ne anlam tasidigini iyi bilir! Anlasilan kendi sempatizanlarina heyecan verip, sirin gözükme saplantisina esir düsmüs!

Bunlar, sözde "öbür dünyayi bu dünyaya tercih edenler" için de bence iyiye isaret degildir. Irak'ta, Ayetullah Humeyni'nin basardigi "Islam cumhuriyeti kurmak" niyetini ve sevdasini açikça ilan eden Sadr'in, hayallerini kiskanmak ya da o hayalleri Türkiye'de canlandirmak, çocuksu bir rüyadir.

Ancak, genç ve taze beyinlerin gelecek umutlarini bu yolda bos yere tüketmenin ve hatta inanç ugruna kullanilmasinin, agir bir faturasi olmalidir, inananlar, bu tutumun onlara cennetin kapisini asla açmayacagini ve belki de bir günah yolu oldugunu bilmelidir. "Cihadin" günümüzdeki komutani Bin Ladin'in sonunu görebilenler inanmali ki, "en büyük dini", "siyasetin araci" yapmanin "öbür dünyada" ödülüne mi, yoksa bedeline mi layik olacaklarini TANRI BILIR(!)

Tarih: 15.10.2004

Okunma : 700

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır