Cevikce / Haber ayrıntısı

Yabanci sermaye

“Avrupa Birliginden 17 Aralik’ta beklendigi gibi müzakere tarihi alinirsa, herkesin ortak kanisi; yabanci sermaye girisinin hizlanarak artacagidir.”
19 Ekim 2004— 1950’den sonra ekonomik yarisa ayni çizgiden çiktigimiz ülkelerin içinde en az “yabanci sermaye” alabilen ülke biziz.

 


Müslüman ülkeler, Endonezya, Pakistan bizden daha çok yabanci yatirimciyi ülkelerine çekebildiler. Sonunda üye olamasak ta, Avrupa Birliginden 17 Aralikta beklendigi gibi müzakere tarihi alinirsa, herkesin ortak kanisi; yabanci sermaye girisinin hizlanarak artacagidir. Ben de kusku ile de olsa, bu olasiligi görenlerdenim.

ABD’li A.T.Kearney’in açikladigi, 2004 yili Yabanci Dogrudan Yatirim Güven Endeksinin birinci sirasinda Çin var. Ikinci sirayi ABD ve üçüncü sirayi da Hindistan almis. Türkiye yayinlanan endekse göre ilk 25 ülke içinde bile yer almiyor. Bize ölçü olacak bazi ülkeler, Rusya 11. sirada, Malezya 15. sirada, Macaristan 19. sirada, Meksika 22. sirada ve Tayvan 25. sirada yer almislar.

Dogrudan yabanci sermaye girisini etkileyen küresel gelismeler olarak A.T.Kaerney’in gösterdigi etkenler arasinda; Güvenlik sorunlari ve terörizm, Ortadogu’daki çatismalar, Yabanci markalara yönelik tepkiler sayilmaktadir. Ancak içerigine bakildiginda Türkiye’nin kendi disindaki bu etmenlerin, endeks içindeki etkisinin çok düsük oldugu görülüyor.

Türkiye için yabanci sermayeyi olumsuz etkileyen temel nedenin, kendi ekonomik-mali yapimiz oldugunu hep bildik, biliyoruz. Politikacilar çogu zaman, ülke yönetiminin, salt siyasal bir konu oldugunu, dolayisiyla ekonomik-mali sorunlarin sorumlusunun siyasetçiler disinda aranmasini yeglemislerdir!

Ekonomik istikrar, Enflasyon, Toplam tasarrufun haksiz ellerde ve kirli kullanimi, Yüzde ellilere varan kayit disi ekonomi, gibi “Yatirim yapma kararini” dogrudan ilgilendiren sorunlarin çözümlenmedigi bir ülkeye, birakin yabanci sermayeyi, yerli sermaye de yatirim yapmaz. Reel faizden saglanan kâri hiçbir yatirimdan elde edemeyecegini görenler, “Sicak Para” yoluyla açiktan para kazanmak varken, yatirim yapmayi “Aptallik” sayarlar.

Bunlar hep söylenen ve ancak yapisal degisim ile çözümlenebilecek sorunlardir. Elbette her seyden önce yatirim ortaminin saglanmasi açisindan yapisal degisimin ilk kosulunun da siyasal istikrar oldugunu dünyada ögrenmeyen kalmadi.

Ben Susurluk olayini ve 2000 Krizini Türkiye için, 17 Agustos Körfez Depreminden daha uyarici bulmusumdur! Her sey o iki büyük sosyo-ekonomik depremle ortaya çikti ve iyide oldu.

Kendisi kabul etmese de, o sayede Tayyip Erdogan 4 Kasim 2002’de, “eksikli de olsa temel atilacak temiz bir ortam” buldu. Uzunca bir süre daha sürecek olan kokular çevreye atilan, yayilan pisliklerdir. Onlari toplum, demokratiklestikçe ve sivil toplumun boyutunu genislettikçe politikaciya gereksinim duymadan çözme yolundadir. Bu ortam, yabanci sermaye girisini de kendi gelisme hizinda artiracaktir.

Tarih: 20.10.2004

Okunma : 947

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır