Cevikce / Haber ayrıntısı
Arkadasim Polat mi hakli? |
“Müdürü biraz daha desmek istedim. Yaniti çok kestirme ve kisa oldu, “Ekonomiyi IMF idare ediyor, siyasetimiz ve iç islerimiz Avrupa’nin kontrolünde, Disislerimizde tümüyle ABD’nin emrinde.”
|
|
1 Kasim 2004— Eski bir Emniyet Müdürü arkadasim sordu: “Sayin Bakanim Türkiye nereye gidiyor?”. Ulus-Devlet bilinci ile dogmus büyümüs, ülkesini seven aydin bir yurttasimizin bu sorusunun altinda, içten bir endise vardi! “Ben iyimserim, Avrupa’ya dogru gitmek isteyen Türkiye ne olursa olsun, her yil daha gelismis, daha demokrat bir ülke olacak, geri dönüs olanaksiz” dedim. Söyle durakladi, okudugu ve deger verdigi düsünürlerden çikardigi bir izlenimini dile getirdi, “Iyi de, akli basinda herkesin yazdigi, söyledigi beni kötümserlige götürüyor” deyince ben de, “Ülkeyi simdi kim idare ediyor, en üst kararlar kimden çikiyor” diyerek, Müdürü biraz daha desmek istedim. Yaniti çok kestirme ve kisa oldu, “Ekonomiyi IMF idare ediyor, siyasetimiz ve iç islerimiz Avrupa’nin kontrolünde, Disislerimizde tümüyle ABD’nin emrinde.” 1960’larda çalismaya basladigim Planlamadan bu yana, Ankara’da yani ülke yönetiminin her kademesinde ve Hükümet düzeyinde edindigim deneylerden çikarak, Türkiye’deki yapisal degisimi, dünyadaki büyük dönüsümü ve bugün karsi karsiya oldugumuz küresellesme gerçegini uzun uzun anlattim. Çok sakindi ve hiç tepki göstermeden dinledi. Çünkü beklemistim ki, tasladigim bu bilgiçligime karsi, bir yerinde hakli olarak dur diyebilirdi! Ses tonunu iyice düsürerek “bütün bunlari anladim da, sonuçta bunlar benim dedigim, yani IMF, AB ve ABD gerçegini degistirmiyor, hatta dogruluyor”, demesin mi! Özellikle, Verhuegen’in raporunda 17 Aralik’ta AB’nin Türkiye’ye müzakere tarihi vermesini önermesinden sonra, ben su olasiligi çevreme anlatmaya basladim; “AKP erken seçim yapmayacak, seçimler 2007 Kasim’inda olagan tarihinde olacak. Bu durumda da, 3 yil daha Tayyip Erdogan Türkiye’nin Basbakani olmayi sürdürecek. 2007 Mayis ayinda süresi dolan Sezer’in yerine bu Meclisten, hem de ilk turda Tayyip Erdogan Cumhurbaskani seçilecek ve Kösk’e çikacak.” Görülüyor ki, 10 yil ülkemizin en yasamsal kararlarinin basinda bugünkü Basbakan Tayyip Erdogan olacak. Geçen iki yili da hesaba katarsak, son elli yilda bu konumda, kesintisiz 12 yil yetki ve sorumluluk alan hiçbir sivil politikaci olmadi. Bütün bu olasiliklar elbette, Dünya’da Türkiye’de bugün görülebilen verilerin ve gelismelerin olagan seyretmesine baglidir. Birakin elli yil, yirmi yil öncesini, hatta su geçmis bes yilda olanlari göz önüne getirdigimizde, bir yil sonrasini görmek bile çok zordur! Ecevit’in kendisini bitirmek pahasina göze aldigi önlemler sonucu, 2002’nin ilkbaharinda ekonomik kriz asilmaya baslamisti. Hatta ayni yil yaz ortasinda IMF Türkiye’yi, “iki yil içinde saglayabildigi istikrar” için överek, örnek ülke göstermisti. O yüzdendir ki, koalisyonun ortaklarindan Devlet Bahçeli kendisinin tuzakla karsi karsiya kaldigi ve hükümetten tasviye edilecegi korkusuna kapilip, bir dag kasabasinda erken seçim ilan etmisti! Seçim olagan tarihi olan 2004 ilkbaharina kalsaydi, bugün Tayyip Erdogan’in “kendinden menkul”, yani AKP’nin basarisi gibi göstermeye çalistigi, ekonomik iyilesme, Ecevit Hükümetini yani DSP’yi, MHP’yi ve ANAP’i baraj altinda kalmaktan kurtaracakti! Bes-alti partinin meclise girdigi 2002 Kasim seçimleri sonucunda simdi yapmakta oldugumuz bu tartismalarin yerine, bugün gündemde olmayan konulari ve kisileri konusuyor, elestiriyor olacaktik! Kim düsünebilirdi ki, dün Roma’da tarihi Conservatori Sarayi’ndaki Papa’nin heykelinin altinda Avrupa Cumhuriyeti Anayasasini Türkiye’nin Basbakani olarak Imam-Hatip kökenli Tayyip Erdogan imzalayacak! “Ne degisir idi” derseniz; Yine ayagi yerde, basit gerçekleri gören Emniyet Müdürü arkadasimin dedigine dönmek bence en dürüstçe ve dogru bir kabul olur; “En az bir on yil daha maliyemize IMF, Iç politikamiza AB, Dis politikamiza ABD karar verir.” Dedim ya, hizli ve beklenmedik gelismelerin aylik degistigi Türkiye’mizde, çevremizde, dünyada yarin ne olacagini artik kimse tahmin edemiyor, edemez de! Bush, yeniden kazanir da, ya Iran’i isgal etmeye kalkarsa, ya da 17 Haziran’da Chirac Erdogan’a kalleslik ederse, neler olur? Ben bilemiyorum, belki Tayyip Bey, Italyan dostu Berlusconi’den ögrenirse, bizde ondan ögreniriz! |
Tarih: 17.11.2004 |
Okunma : 935 |
Kategori : NTVMSNBC |