 |
Özal'in genç milletvekillerinden birinin Mecliste yaptigi "çig köfte nasil olur" gösterisi yillarca unutulmadi. "Kivamini bulana kadar yogurmak gerekir" diyerek firlattigi bir sikimlik çig köfte tavana yapistiginda "iste böyle yapisip kalacak" demisti! Ama ondan önce, G.Antep Milletvekiliyken Celal Dogan, dostlarina çig köfteyi tavana firlatarak degil, tattirarak sevdirmisti. Çig köfte sayesinde, ayni geleneklerin gelismislik farkliligi içinde nasil somutlastigini görmek kolay oluyor!
|
|
Celal Dogan, Evren Pasa'nin Demirel ile beraber Zincirbozan Cezaevine gönderdigi sakincali milletvekilleri arasindaydi. O Celal Dogan, 12 Eylül darbesinin siddetine ugramis genç solcu kardeslerinin adalet önünde haklarini ararken, çok basanli bir hukukçu oldugunu da göstermisti. Celal Dogan, üç dönem G.Antep Belediye Baskani olarak basarili bir yerel yönetim önderligi ortaya koyarken, sportif basarisi ile de hem Türkiye'de hem de Avrupa'da, G.Antepspor'u tanitan, en basarili kulüp baskani olarak, daha çok ün yapti. *** Planlamanin ilk yillarinda Türkiye'nin kalkinmasi için "insan kaynagini zenginlestirmek" öncelikli hedeflerden biriydi. Yurt disindan gelen bilim adamlarinin yönetiminde baslatilan projenin adi "Toplum Kalkinmasi" idi. Asil amaci da "toplum önderleri (liderleri)" yaratmak ve yetistirmekti. * Ünlü ekonomist Arie de Geus, Istanbul III. Sanayi Kongresi'nde, "Kapitalist dönem bitti, simdi kritik faktör insan" demis. Yani günümüzde lider, yöneten, üreten, verimli olan, artik "Patron" degil, "yetenekli insan "dir. Yalnizca kapitalizmin sirketleri için degil, parlamenter sisteminin temel unsuru olan siyasal partilerimiz için de, bu tümüyle geçerlidir. Ancak, bizim gibi gelismekte olan ülkelerde, belli bir sermaye kesiminin bencilce yararlari için, medyayi kullanarak yalan ve abartili övgülerle öne çikardigi politik liderlerin, bir süre olsun kendilerini yutturdugu da, bir gerçektir. Böyle bildiklerini adlandirmak isteyen okurlanm, yazimin bu bölümünü kendileri doldursun! Adana'da "Yerel Yönetimler ile Sivil Toplum Örgütlerinin Entegrasyonu" konulu toplantida Gaziantep'te uygulanan "Marka Sehir" modeli ile ilgili olarak Celal Dogan, "Çevre hukuku ön planda olmali, tüketici haklari korunmali, firsat düskünlügü önlenmeli, kamuoyu seffaf ve açik olmali; son olarak da, kentte hosgörü ve demokratiklesme saglanmalidir" demis. Bu sözler kendini yenilemenin ve degisimin gücünü algilamanin en açik bir örnegidir. Toplumun çalisarak, üreterek kendi içinden çikardigi liderlerini ve uyum gücü ile yükselebilen önder kimliklerini, artik her alanda sikça görmeye basladik. Seffaflik ve saydamlik arttikça "yalana pehlivanlar" yerlerini genç yeni önderlere birakmak zorunda kalacaklar. |
|