Cevikce / Haber ayrıntısı
Saldirganligin kitle ruhu |
Simdilerde, Amerikan halki da ‘insan içgüdüsünün, bencilligini topluca tatmin ettigi’ bir dönemi yasiyor olmali.”
1 Aralik 2004— Bush ikinci kez kazandi diye, New York’ta kimseyi üzgün görmedim. Saniyordum ki, büyük çogunlugu ile Demokrat Aday Kerry’i tutan New Yorklularin, 3 Kasimdan buyana yüzleri gülmüyordur! Oysa caddeler sokaklar eskisinden kalabalik. Herkeste bir telas, çarsilar ve pazarlar, hindi bayramini (Thanks Given) kutlama telasi içindeki, gülen insanlarla kayniyor. |
|
Biliyorsunuz, Ingilizcede ‘Hindi’ sözcügü ‘turkey’ diye yaziliyor. Bu sabah yürürken basimdan geçen bir fikrayi anlatirsam, yazacagim üzücü seyleri belki siz, gülumseyerek okursunuz! Bir apartmanin alt kat dairesinin caminda asili bir seyler gördüm. Ilk dikkatimi çeken sey ortadaki, ‘TURKEY’ sözcügü oldu. Çevresinde çiçek resimleri, bir hayvan resmi ve Ingilizce mutluluklar yazisi olan bir pano. Heyecanlandim, aklima ilk gelen, orada bir Türk hemsehrimin oturdugu oldu! Bundan sonrasi kurgu artik. Kapiyi çaldim. Karsima çikan bayana Türkçe “günaydin ben de türküm” dedim. Aldigim yanit “ama hiç benzemiyorsunuz!” oldu! Ne ise, Felluce de daha geçen hafta aralarinda çocuklarin da oldugu yüzlerce sivili öldüren, sanki bu Amerikalilar degil, umursadiklari yok, sanki dünya bir taraf, bunlar öbür taraf. Görünen o ki, diger Amerikalilar gibi New Yorklular da, Baskan Bush’un yeniden seçilmesinden sonra da, yedi milyar dünyaliyi yok saymaya ve günlerini yiyerek içerek, gülüp oynayarak geçirmeyi sürdürüyor! 11 Eylül 2001’de yerle bir olan Amerikan Kapitalizminin sembolü Ikiz Kulelerin yerine yapilmaya baslanacak anit projesinin tören planlari televizyonlarin ilk sirasinda. Ikinci konu olarak da, Gürcistan’da son seçimde ABD yanlilarinin kazanmasinin ardindan, Ukrayna’da yapilan seçimlere hile karistigi savi ile ABD yanlilarinin iktidari ele geçirmek için baslattiklari baskaldirilar, her saat ekranlarda yer aliyor. Ilk seçiminden sonra, Baskan Bush Amerika’nin iki temel politikasinda degisiklik yapmisti. Birincisi Birlesmis Milletleri yok sayan, sorunlar karsisinda diger dost ülkelerle bile ortak hareket etmekten vazgeçen ve her konuda önce “ABD’nin menfaatleri, sonra diger dünya” diyen, bir Beyaz Saray. Ikincisi ve daha önemlisi de, düsmani daha ilk adimi atmadan, yerinde vurmak. Yani dünyanin neresinde varsa, Amerika’ya “yan bakanlari” bulup, orada yok etmek. Aslinda birincisi ile bu politika, birbirinin tamamlayicisidir. Özeti; “petrol basta dünya nimetleri, benim elimde olacak, önce Amerikalilar yiyecek içecek, kalirsa diger dünya kendi arasinda paylasacak. Nasil paylasacaklarina da ben karismam”. Iste bu politikasindan ötürü Beyaz Saray, Afganistan’da, Irak’ta ve baska yerlerde savasiyor. Yine bu nedenle, Baskan Bush ile birlikte ABD, Eski Baskan Clinton’un baslattigi arabuluculuk görevini birakip, Israil’in yaninda Saron’a destek verdi ve Arafat dâhil, binlerce insanin ölümüne seyirci kaldi. Seçimden önce ben sanmistim ki, bu politikasi yüzünden agir elestiriler alan, hatta suçlanan Bush seçimi kaybeder! O nedenle, bu gelisimde o evin caminda “turkey”i görünce, kendimi fikra kahramani sandigimda, 3 Kasim seçiminde, Amerikan halkinin Bush’a ragmen sagduyulu olacagini sandigim için, ne kadar naif bir beklentiye kapilmis oldugumu bir kez daha gördüm. Bu durumum, bana yillar önce okudugum bir kitabi animsatti: Ikinci Dünya Savasi üzerine yazilmis kitabin basligi “Fasizmin Kitle Ruhu” idi. Kitap, Alman halkinin nasil olmus ta, kitlesel olarak topluca soykirim ruhunu yasamis oldugunu, yorumluyordu. Simdilerde, Amerikan halki da “insan içgüdüsünün bencilligini, topluca tatmin ettigi” bir dönemi yasiyor olmali! Isterseniz, beni çok kötümser bulabilirsiniz! |
Tarih: 25.12.2004 |
Okunma : 926 |
Kategori : NTVMSNBC |