Cevikce / Haber ayrıntısı
Avrupa Birligi için ‘Demokratik Seferberlik’ |
17 Aralik’ta bizi tatmin eden bir karar çikmazsa, biz adina ‘Ankara Siyasal Kriterleri’ der ve yolumuza devam ederiz.
13 Aralik 2004— Kemal Dervis’i televizyonda izleyen bir arkadasim aradi ve “Fransa Cumhurbaskani Chirac da izlese, 17 Aralik’ta verecegi karar açisindan olumlu etkilenirdi” dedi. |
|
Dogulusu batilisi, yoksulu zengini, köylüsü kentlisi bütün ülke insani “seferber” olmus, Avrupa Birligi’ne 15 yil sonra da olsa, üye olabilmek için çalisiyor. Hafta sonu açiklanan bir anket, yüzde 80’i ile Türkiye’nin AB yanlisi oldugunu gösteriyor. Aydin kesimde ve eski askerlerden ulus devletçi küçük bir grup disinda, halkta 17 Aralik öncesi sanki “üzerine düsen görevi yapmak için bir telas” var. Iki gün önce Paris Kürt Enstitüsü Baskani bir sorumsuzun, Zana ve arkadaslarini çok zor durumda birakan basin açiklamasi, AB’ye içtenlikle karsi olan bu kesimlere seklen haklilik kazandirmaktan baska bence bir anlam tasimamali ve abartilmamalidir. Halk “seferber” olmus derken, kastim bu sözcügü çagristirmak idi. Çünkü, 17 Aralik’in arifesinde kamuoyundaki manzara, Türkiye’nin AB için sanki bir seferberlik ilan ettigini gösteriyor. Seferberligin, Türkçe sözlükteki açilimi söyle: “Bir ülkenin silahli kuvvetlerini savasa hazir duruma getiren, ülkenin ekonomisini, yönetimini savas gereklerine uyacak duruma sokan hazirlik ve önlemlerin tümü”. Bir süre önce resmi bir tören dolaysi ile bir araya geldiklerinde Ecevit, Genel Kurmay Baskani Özkök’e “Kibris’taki kaygili durumu” sordugunda, Pasa’nin yaniti “Efendim biz AB’den 17 Aralik’ta kosulsuz müzakere tarihi almaya dönük beklenti içindeyiz” seklinde idi. Geçen hafta Çankaya’da toplanan “Devletin Zirvesi”nin yaptigi açiklamada da 17 Aralik’ta karar verecek Avrupali devlet ve hükümet baskanlarina Türkiye’nin hedefinin “Çagdas Uygarlik Düzeyi” oldugu animsatilarak, “müzakerelerin kosulsuz ve en kisa sürede baslamasi yönünde karar vermeleri” çagrisinda bulunulmustu. Denebilir ki, silahi, savasi aklina getirmeden, son çeyrek yüzyilda görülmemis heyecan, hareketlilik, özveri, çaliskanlik ve hatta telas içinde, “Kopenhag Kriterleri” diye özetlenen “çagdas, kalkinmis bir ülke olmak yolunda hizla yol almak”, Türkiye’nin kendini adadigi bir hedef olmus. O nedenle kim akil vermis ise, Basbakan dogru bir yaklasim sergiliyor; “17Aralikta bizi tatmin eden bir karar çikmazsa, biz adina ‘Ankara Siyasal Kriterleri’ der, ve yolumuza devam ederiz” demeye çalisiyor. Daha önceler benzer bir konusmayi Cumhurbaskani Sezer’de yapmisti. Avrupa Birligi’nin içinde de, disinda da kalsa, Türkiye insan haklarini güvence altina alan, ekonomik kalkinmasini sürdürebilen, gelir dagilimini adil bir yapiya kavusturan, demokrasiyi gerçek boyutlari ile özümsemis bir ülke olmak için yapilmasi gerekenleri sonuna kadar ve kendisi için yapmaya devam etmelidir. |
Tarih: 25.12.2004 |
Okunma : 967 |
Kategori : NTVMSNBC |