Cevikce / Haber ayrıntısı
Baykal'in anlamak istemedigi (29/01/2005) |
Kimi sosyal demokrat aydinlarin "parti baskanligi" için yeterli bulmadigi Sarigül'ün, kendi sözleri ile asil hedefi, CHP'nin Genel Baskani'ni "Basbakan" yapmak. Bir gazetecinin sorusuna karsilik "Kasimpasa'dan Basbakan çikiyor da, Feriköy'den niye çikmasin" demisti. Tayyip Erdogan da, "Su, simit sattim ve sonunda isimi buldum" diyerek nasil "Basbakan" oldugunu açiklamisti! Ikisinin sözlerinde de ortak olan, mayalarindaki halk çocuklugu kokusudur.
|
|
Bayar-Menderes ikilisi, devlet partisi CHP'den ayrilarak 1950'de seçimle is basina gelen ilk demokratik iktidardir. Çünkü yoksul Anadolu halki, eline geçen ilk firsatta, "ceberut devlet" in partisi CHP'yi alasagi etmistir. O tarihten sonra adinda "halk" oldugu halde hiçbir seçimde CHP yoksul ve orta sinif halktan dogru dürüst oy alamamistir. 1966'da Ismet Pasa'nin "CHP ortanin solundadir" demesinin altinda, 6 oktaki "halkçilik" umdesini halka anlatabilmek amaci yatiyordu. Gerçekte de, o yapisal degisimi saglayan CHP, sosyal demokrat bir parti olma niteligini bugüne kadar korumustur. Bu gerçege karsin orta sinif, düsük gelirli çalisanlar, emegi ile geçinenler CHP'ye oy vermediler. 1973 - 1978 arasi, yani bir bes yil hariç, ne Ecevit, ne Erdal Inönü, ne Murat Karayalçin ve ne de Deniz Baykal, partinin "6 okundan halkçiligi" topluma kabul ettirebildiler. Iste Sarigül bunu basaracagi izlenimini verdigi için Baykal'i yenecegine inaniyor. Rakamlarla CHP'nin seçim tarihinin özeti söyle: 1950'de yüzde 39, 1961'de yüzde 37, 1965'te yüzde 29 (CHP'nin sola açildigi seçim), 1969'da yüzde 27, 1977'de yüzde 41, 1987'de toplam sol yüzde 33, 2002'de toplam yüzde 21. Bu sonuçlara bakildiginda CHP'nin son 15 yildir "halktan bütünüyle kopma" süreci yasadigi görülüyor. Kimin sorumlulugu... Sarigül'ün çikisini Baykal ilk günlerde "magazin" konusu olarak görmüstü. Bu küçümsemenin özünde, Sarigül'ün kendisini popülizme (sözlük anlami halkçilik) kaptirdigi savi yatar. Sonunda Sarigül'ü ciddiye alan da yine Baykal oldu. Baykal partiden atmaya kadar varan bir tepkiyi göstermese idi, 80 kisi ile toplanti yaptigi Diyarbakir'da Sarigül'ü 800 kisi karsilamazdi. Milliyet Gazetesi'nin internet anketine son baktigimda durum suydu: M. Sarigül yüzde 26.9, Z. Livaneli 22.2, D. Baykal 7.7. Sarigül ile Livaneli'nin tek ortak özellikleri, ikisinin de orta sinif halkin degerlerine yakinliklaridir. Sarigül iste bu gerçekten yola çikmis gözüküyor. Ve o nedenle "Ben genel baskan olmak için degil, yarim yüzyil sonra sandiktan CHP'li basbakan çikarmak için geliyorum" diyor. Baykal da iste bunu içine sindiremiyor ve kurultayin gündemini kendine göre tanimlamaya çalisiyor, "Bu kurultay Türkiye'nin bagimsiz kalip kalmama mücadelesinin, kaderinin belirlenecegi kurultaydir" diyor. Ancak Baykal'in bu sözlerinden kimse bir sey anlamiyor. Baykal'in anlamak istemedigi ise, CHP'yi halkla bulusturacak "Genel Baskan" degisikligini yapmanin yine kendisinin sorumlulugunda oldugudur. |
Tarih: 12.03.2005 15:25:23 |
Okunma : 647 |
Kategori : Vatan Gazetesi |