Cevikce / Haber ayrıntısı
Yeni olusum (12/03/2005) |
Bir gazetedeki söylesisinde Celal Dogan sunlari söylüyor: "Türkiye'de degisen dünyayi izleyen, Türkiye sorunlarina çözüm üreten bir partiye ihtiyaç var. Evrensel hukuk, insan haklari, demokrasinin gelismisligi ve emegin refahtan aldigi payi esas alan bir parti olmali... Laik, Atatürkçü ancak statükocu olmayan... Toplumsal taleplerin üzerine insa edilmis bir parti kurulmali."
|
|
2002 seçimlerinde AKP toplam oylarin üçte birini aldigi halde mecliste üçte iki çogunluk elde etmisti. Öyle anlasiliyor ki, gelecek seçim zamaninda yapilacak ve 2007 yilinin mayis ayindaki Cumhurbaskanligi seçiminden sonra Basbakan Erdogan Çankaya Köskü'ne oturacak. Böylece, 2002'de halkin ancak yüzde 34'ünün oyunu almis Tayyip Erdogan, 2015 yilina kadar Türkiye'nin Cumhurbaskani olacak. Bunlari kisisel bir rahatsizlik duydugum için ya da elestiri amaci ile degil, nedenlerini dogru irdelemek için saptamak istedim. Yeni bir seçenek arayisi 2002 seçimlerinde DYP veya MHP'den birisi baraji geçebilse idi, AKP iktidarda ve o seçimde milletvekili olmayan Tayyip Erdogan da bugün Basbakan olmayabilirdi. Bugünü degistirebilecek bir diger olgu da 2002 seçimi öncesi basarisiz olacagini görerek CHP'nin, "gerekeni yapmasi" idi. Deniz Baykal özveride bulunsa ve bir baska yeni ismin önderliginde 2002 seçimlerine gidilseydi, CHP'nin birinci parti olacagini, çogunluk bugün bile paylasiyor. CHP'nin olaganüstü kurultayindan sonra, AKP karsisinda yeni bir "seçenek arayisi" politik yasamin en önemli konusu oldu. Deniz Baykal, olaganüstü kurultayi Disiplin Kurulu yolu ile cezalandiramadigi Mustafa Sarigül'ü partiden atmak için çagirmisti. Oysa, o kurultay öncesi 40 dolayinda milletvekili ve partinin yariya yakin kesimi Genel Baskani degistirebilecegi umudunu yasadi. Amaci o olmadigi halde, uzak gelecek için yollara çikan Sarigül'ün halktan gördügü ilginin altinda da Deniz Baykal'i yenebilecegi beklentisi vardi. Baykal'dan umudunu kesenler AKP'den ayrilirken Erkan Mumcu da hedefinin, "Türkiye siyasetinde var olan seçeneksizligi ortadan kaldirmak" oldugunu söylemisti. Öyle gözüküyor ki, TBMM'de grup olusturacak sayida milletvekili AKP'den ayrilmadigi için Mumcu, yeni bir parti kurmak yerine eski partisine dogru bir arayisa yöneldi. Özellikle "yeni bir olusum" için çalistigini açiklayan Celal Dogan'in, halen tek somut seçenek oldugu söylenebilir. Baykal'dan umudunu kesen milletvekillerinin önünde üç yol vardir: * Birincisi, "CHP'yi yok saymak için erken. Ekonomik ve siyasal istikrari bozacak hiçbir hareketin içinde olmam" diyen Kemal Dervis gibi düsünmek. Kemal Dervis'in bu yorumunun altinda, "AKP'nin Türkiye'yi hem siyasal hem de ekonomik açidan iyi yönettigi" savinin var oldugu görülüyor. Kemal Dervis açikça, "istikrarli giden bir Türkiye'ye, yeni bir olusum istikrarsizlik getirir" demektedir. * CHP'li muhaliflerin ikinci seçenegi, "var olan bir sosyal demokrat partiye (SHP) gitmek ve onun AKP'ye karsi seçenek olmasini beklemektir." Ya da, bu milletvekilleri, "CHP ne dünyayi ne de Türkiye'yi yakaladi. Artik CHP ile olmaz. Halktan çok uzaklasti. Parti içinde sonuç arayislari beyhudedir" diyen Celal Dogan in "yeni olusum" çalismasina destek vermek durumundadirlar |
Tarih: 12.03.2005 15:31:10 |
Okunma : 674 |
Kategori : Vatan Gazetesi |