Cevikce / Haber ayrıntısı

Böyle gidecek anlasilan!

Yilin ilk çikan tatsiz-tuzsuz turfanda karpuzu, bilirsiniz Iran'dan gelir. Mayis baslarinda yollarda, sergilerde satilmaya baslayan tatii ama fiyati daha pahali Adana karpuzunu alamayan babalar, "hele durun, agustosta yerli karpuz kabugu suya düssün de o zaman yeriz" diye çocuklarini zor susturur. Iste o hem de kurabiye gibi agustos karpuzunu dün Bodrum'un deniz görmeyen, baglik bahçelik Dereköy'ünde gördüm. Ali Çömez'i yanima aldim, dogdugu köy olan Dereköy'e gittik. Çömez arkadaslarini kahvede buldu. Yanlarina vardik. Içlerinden en genci ayaga kalkarak, "bey ben seni tanir gibi oldum" dedi ve ekledi: "Milletvekili Erol Çevikçe degil misin sen?" "Bildin ama vekillik eskide kaldi" dedim.
 

Sicak havada, sekiz on kasketli köyün yaslisi uyuklar hallerinden dogrulup kalktilar. Bizi gören çevredeki gençler de katilinca, hatiri sayilir bir kalabalik olduk. Ali Çömez'in çocukluk arkadasi Mehmet'e "hadi tarlaya, karpuz al gel" dediler, sessizce kalkü gitti. Saygili, ilk sözü benden bekler haldeler: "Söyleyin bakayim dostlar, bu köyün ilk sorunu ve derdi ne" dedim. Beni taniyan o genç, "sayin vekilim, en önemlisi, yasaklandigi için Ingilizler artik ev alamiyor, oysa bizim burasi dogalligi sayesinde orta yas üstü yabancilarin ilgisini çekmis ve köy tarzi evlerimiz para etmisti.

Ilk kez çocuklarimizi Izmir'e, Istanbul'a okumaya gönderebilmistik. Bu yilin basinda yasak çikinca alim-satim durdu. Yillardir, karsi Yunan adalarinda ev sahibi oldular da ne oldu, daha dün agaci bile olmayan Kos Adasi, Bodrum'u yirmi yil geçti. Su kadar milyon turist geliyor diye bayram ediyoruz. Çok küçük bir bölümünün elinde kirmizi tapu kagidi olsa ne var, sonuçta o da pasaportla gelen turist degil mi?"

Basindan beri ben de böyle düsünenlerdenim. Ne var ki, bunun artik beni asan bir sorun oldugunu anlatmakta çok zorlandim. Bu halkin oyu ile bir kere olsun Meclis'e girdiyseniz ve o yüksek maaslari aldiysaniz artik ölene kadar ülke sorunlarinin sorumlusu olmayi sirtinizda tasimak zorundasiniz. Halk, size böyle bakar ve bu yüzden saygi duyar. Iste bu açidan, Menderes ile baslayan, "sagdaki partililerin halka yakin durdugu" izlenimini, 1970'lerdeki solcu Ecevit disinda, 1950'den bu yana diger CHP önde gelenleri veremediler. Basit gerçek budur.



***

Böylece politikaya girmis olduk. Bekledigim gibi her yerde karsilastigim soru, parti delegesi bir CHP'liden geldi: "Ne olacak bu CHP'nin hali?" Birden durakladim, çünkü ben bir süredir Deniz Saykalla ilgili olumsuz konusmamaya ve yazmamaya kararliydim. 1999 seçimlerinde ÇHP'yi barajin altina düsürdügümüzden beri BaykaPin geride durmasi gerektigini ve CHP'nin ancak yeni ve genç bir sosyal demokrat baskanla halktan destek alabilecegini yaza yaza yorulmustum. Ama simdi Dereköy'de CHP'nin ve Baykal'in hesabini vermek zorundaydim. Aslinda Dereköy'de de ülkenin baska bir yerinde ne ben ne de Baykal ve çevresindekiler halkin derdi. Halk, sorunlarini çözecek bir CHP'yi ariyor.


***

Eski model bir Reno, balata sesleriyle kahvenin önünde durdu. Kapagi açilinca Ali Çömez'in yüzü güldü. Konuyu degistirmek istercesine "aferin Memet en iyi karpuzlari seçmissin" dedi. Hemen kalkmayi firsat bilip, borcumu sordum. Geldigimizde beni taniyan genç, "birak abi sen simdi parayi, Baykal ne zaman gidecek? Sakin haa, önümüzdeki seçime onunla gitmeyin. Bak söylüyorum, kazandiginiz Gümüslük'ü de, burayi da kaybedersiniz."

NOT: istanbul Il Kongresi'ni Altan Öymen'in karsisinda eski il baskani kazandi. Dün sabah bir gazetede sunlari okudum: "Vatandas Ismail 01.08.2005: Gerçekten üzücü, cumhuriyet halk!! Partisi, halkin partisi olmaktan iyice uzaklasip Baykal'in partisi oldugunu gösterdi maalesef. Türkiye için bir firsat daha kaçti. Böyle gelmis böyle gidecek anlasilan."

Tarih: 18.08.2005 17:44:44

Okunma : 613

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır