Cevikce / Haber ayrıntısı

KAFALAR DEGISMEDIKCE

Amerika’da siyasal partilerin yazili tüzük ve programlari yok. Türkiye’de oldugu gibi özellikle parlamanter sistemin oldugu Avrupa Ülkelerinde, partiler yazili tüzük ve programlari ile var olmuslardir.Bu ülkelerde partiler kurulurken belli kosul ve kurallari yerine getirmek zorundadirlar. En basta kendi iç hukuk yapilarini ve parti içi seçim kurallarini belirleyen bir tüzükle kendilerini tarif etmek, gerekli ön kosuldur.
 

Amerika’da Baskanlik sistemi ile birlikte demokrasi ilk yillarda partilerden önce Baskan adaylarinin yarisi için konan kurallarla islerlik kazanmis. O nedenle seçimlerin adil ve esit kosullarda olmasini saglayacak mali konularda kurallar konmus. Sonradan gelisen partilerin uyumasi gerekli öncelikli yasal konular yine partilerin mali denetimini dogru ve etkin bir sekilde gerçeklestirmek esasina dayandirilmis.

Demokrat partinin Newyork’ta etkili bir yetkili ile bu konulari konustum. Avrupa’ya ve bize göre çok degisik olan siyasal yapinin elbette asil nedeni Baskanlik sisteminden kaynaklaniyor. Ikinci ve daha önemli fark bugün 51 olan iç hukuklari degisik olabilen eyalet yapisindan kaynaklaniyor.

Eyaletin Baskan sayilabilecek Vali dahil, eyalet Meclislerinin, Belediye baskanlarinin, Meclis üyelerinin seçimleri eyaletlere göre farkli kurallara bagli olabiliyor.

Bütün ülkeyi ilgilendiren (federa) konularda, geleneklerle belirlenmis kurallara ve genel baglayiciligi olan Mali konulardaki yazili hukuka, her düzeydeki seçimlerde, partiler ve bagimsiz adaylar uymak zorundalar.Bu konularin denetimi, en küçük County (belde) den baslayarak, üst itiraz hakki içinde mahkemelerce yapiliyor.

Parti üyeligi için, oto ehliyeti alirken isteyen, istedigi bir partiye üye olabiliyor. Partilerin seçim kütügü bu kayitlardan olusuyor. Partinin herhangi bir düzeyinde ön seçim yapilacagi ilan edildiginde, bilgilendirilerek çagri yapilan üyeler, belirlenen gün ve yerde, adaylara isterse gidip oyunu kullanabiliyor. Bir partinin ehliyetle birlikte üyesi olan bir kisinin, artik baska bir partinin iç seçimlerinde katilma olanagi elbette olmuyor. (bizde çok kere olabildigi bilinir)

Her düzeyde aday olabilmek, her partili için çok kolay,dogustan yurttas olan herkes için hiçbir önzaman ve sekil kosulu yok. Yeterli partili oy destegini ve kurallarina uygun mali destek saglayan herkes aday olabiliyor. Gerçektende 2004 Kasim’inda yapilacak Baskanlik seçimleri için en son aday olan yeni parti üyesi emekli General Clark dahil demokrat partiden tam 10 kisi aday adayi olmus durumda. Daha baskalarinin da her zaman aday adayi olma hakki var.

Partilerin agirlik tasimadigi, Baskan adaylarinin (kisilerin) öne çiktigi bu siyasal yapinin dogal sonucu olarak, partilerin iç hiyerarsisi çok önem tasimiyor. Genel Baskanlik gibi bir makam yok. Eyalet düzeyinde partilerin kendilerine göre görev ve yetkileri belirli örgütlenmeleri elbette var. Ancak bunlar bizdeki vakif yapilarina benzer gönüllü kisilerden olusuyor.

Cumhuriyetçi partinin (Bush’un partisi) etkili ve yetkili bu tür iç gruplarinda, çogunlukla büyük isadamlari ve onlarin odalari ve borsalarinin üst kurullarindaki kisiler hakim durumdalar.

Geçmisten beri Sendikalar basta, Liberal, Demokrat, sivil Toplum Örgütleri, Demokrat partinin öne çikan etkin gruplari olmuslar. Iki büyük partinin de Kapitalist bir dünya görüsü oldugu tartisilmaz bir gerçek.Insan Haklari, Hukukun Üstünlügü, irk ve din ayrimciligi yapmamak gibi konularda Demokratlarin daha hassas oldugu ve önemli farkin buradan kaynaklandigi söylenebilir. Ancak son otuz yildir seçilen Baskanlarin uygulamalarina bakildiginda, yazili olsun olmasin Amerikada da Kurallarin, Hukukun Üstünlügünü, Adaleti, Esitligi gerçeklestiremedigi görülüyor.
Bütün bunlari, NTVMSNBC de AK Partinin partiler yasasini degistirmek için yaptigi hazirliklari hizlandirdigini okuyunca hem bilgi olsun diye, hem de aklima gelen su aniyi aktarmak için yazdim. Tanidigim en akilli insan, Büyük Hukukçu, Usta Politikaci rahmetli Turan Günes derdi ki, “Oglum ne kadar mükemmel Anayasan da Babayasan da olsa, Politikaci kafasi eser, gözü keserse her yasanin bir deligini bulur. Bu Amerika’da da böyledir, Çin’de de; Hukuku yapan da onlar degil mi?”. Bir baska rahmetli yillar sonra hocaya nasilda hak vermisti. “Anayasayi bir kere delmekle” kiyamet kopmaz diyerek.

Kuskusuz, Amerika’da Turan Hocaya da Özala da rahmet okutacak seytani akilli, usta politikacilar bizden daha çoktur. Ancak , Tayyip Bey de Türkiye yi KÜÇÜK Amerika yapti artik!

Tarih: 11.12.2003

Okunma : 986

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır