Cevikce / Haber ayrıntısı
Seçim yasasi yine degisiyor |
Son dönemde aralarindaki artan gerginlige karsin, AKP ve ana muhalefet birlikte seçim yasasinda degisiklige hazirlaniyorlar.
|
|
Degisikligin temel gerekçeleri konusunda anlayis birligi içinde olduklarinin alti çiziliyor. Degisikligin ilki, bu gün var olan seçim barajini daha etkin hale getirmek. Yüzde 10 olan ülke baraji korunarak, il düzeyinde milletvekili sayisina göre degisen baraj oranlarinin daha da yükseltilmesi öngörülüyor. Ayrica, bagimsiz adaylarin seçilebilmesini olanaksiz hale getiren önlemler de, hazirligin içinde yer aliyor. Böylece, ikisi disindaki var olan bugünkü partilerin yüksek barajlara takilma endisesini artirarak, halki "oy bosa gitmesin" baskisi altina almanin hesabi yapiliyor. Üzerinde çalisilan ikinci konu, son dönemde özellikle solda sözü edilen yeni olusumlarin önünü tikamak. Süre kisitlamalari ve örgütlenme boyutlari konusunda getirilecek ek kosullar sonucu, yeni kurulacak partilerin seçime girebilmeleri engellenecek. Üçüncüsü ve belki de en önemlisi, bütçe mali desteginden simdi de yararlanamayan partileri ve yeni siyasal olusumlari bu olanaktan yoksun birakmak. Animsanacagi gibi, SHP ve ANAP mecliste milletvekili olan partiler haline geldiklerinde, AKP ile CHP'nin birlikte yaptiklari yasal degisiklik ile, bu partilere bütçeden almalari gereken payin verilmesi engellenmisti. Ancak Danistay bunun yasaya aykiri oldugu görüsünde. O nedenle, yeni yasada getirilecek degisiklikle, yasal bosluk doldurularak o partilerin gelecek seçim öncesi mali destekten yaralanmalari önlenmis olacak. Sosyal demokrat siyasetin önde gelen isimlerinden Ertugrul Günay (kisa süre önce CHP'den atildi) geçen hafta bir gazetedeki yazisinda sunlari dile getiriyordu: "bir kamuoyu arastirmasinda seçmenlerin yüzde 48'inin var olan partilerden hiç birini begenmedigi, bir partiye oy verenlerin-neredeyse- yarisinin da kendi partilerine güven duymadigi ortaya çikmisti. Öteki kamuoyu arastirmalarinda da benzer sonuçlarin elde edildigi, seçmenin var olan partilere ve siyasete uzak ve soguk oldugu biliniyor. (...) Türkiye'nin gerçekten yeni, öncekilerin tekrari olmayan, ahlaki, içtenligi ve tutarligi ile de yepyeni bir siyasal umuda gereksinimi açiktir. Burada özenle üzerinde durulmasi gereken, gerçekten yeni bir siyasal olusumun bugün toplumun korkularini kiskirtan ve varlik nedenini bu korkulara baglayan sözde sol partilere yeni bir rakip degil, iktidara alternatif oldugunun altinin çizilmesidir". Bu saptama ve öneriler bana göre de hem dogru hem de gerçekçidir. Zaten bundan korktuklarindan Basbakan ve ana muhalefet Genel Baskani, sanki anlasmisçasina yapay tartisma konulari yaratarak bu gerçegi gündem disi tutmaya çalismaktalar! Türkiye'de bugün var sanilan istikrari, seçim sistemi sayesinde meclise sadece iki partinin girmesine baglamak ciddi bir yanlisliktir. Geçmiste yasanan istikrarsizligin nedenini koalisyonlarda görmek, ya Türkiye'nin siyasal ve toplumsal gerçeklerini bilmemek ya da bilerek gerçegi saptirmaktir. Tersine, politik istikrarsizlik her seçimde degistirilen seçim sistemi ile demokratik haklarin engellenmesi ve halkin siyasal egilimlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yansimamasindan kaynaklanmaktadir. Laik demokratik cumhuriyetle amaçli olarak yaratilan sürtüsme yüzünden son iki yildir yasanmakta olan politik istikrarsizligin temel nedeni, toplam oyun ancak üçte birini almis bir partinin mecliste sagladigi mutlak üstünlüge dayanarak sürdürdügü "diledigini yapabilir ve engellenemez" olusudur. Iktidar gelecek seçimde de bu egemenligini sürdürmek için her önlemi almayi düsünüyor olabilir. Ne yazik ki ana muhalefet de, bugünkünden az sayida da olsa mecliste kalabilmek hesabi ile yeni olusumlarin önünü kesmek için AKP'nin hazirliklarina destek vermektedir. Bütün bunlar, seçim yasasi degisikligi ile ilgili haberin, Semdinli sonrasi süren gerginliklerden çok daha önemli oldugunu göstermeye yeterlidir. |
Tarih: 19.02.2007 12:47:47 |
Okunma : 646 |
Kategori : Vatan Gazetesi |