Cevikce / Haber ayrıntısı

Hrant Dink'in ardindan

Hrant Dink'i duyar duymaz hemen aklima Nisan geldi. Olayi benden duydu.
 

Sanki suçlu bendim. O, her zamanki agirbasliligi ile "Agos'u sabah aldim, çantamda, Hrant'in son yazisini henüz okumadim" derken, benden daha sogukkanli ve yürekli idi.

Gazeteci dostum Irfan Aydin, uzun zamandir siyasal yasamimla ilgili bir kitap çalismasi yapiyor. Ondan, anlatimlarimdan kaleme aldigi, Ermeni arkadaslarimla ilgili bir bölümü istedim. Yeniden ve üst üste okudukça gözlerimde elem ve beynimde aci bir utanç duyar oldum. Oysa yillar önce bunlari anlatirken gururlu bir övünç içinde idim:

"Çevikçe 1937 Amasya dogumludur. Müze kent Amasya, yirmi milyondan az nüfuslu ülkemizin, on bin dolayinda nüfuslu bir sirin ilidir. Çevikçe Medresesinden gelen, dedesi din adami, babasi ögretmen bir ailenin çocugudur. Amasya, "12 Haziran Tamimi" ile Mustafa Kemal'in önderliginde halkin, egemenligini dünyaya ilan ettigi, Cumhuriyete sahip çikan bir aydin Anadolu kentidir. 1950'lerin basinda kentin nüfusunun görünür bir orani Ermeni asilli yurttaslarimizdan olusmaktadir. Amasya'nin ve o bölgenin un fabrikalari basta olmak üzere, meyvecilik, sarapçilik, tüm zanaatkârlik isleri ve ticaret, Ermenilerce yürütülmektedir. Çevikçe'nin, soyadinin geldigi Çevikçe Medresesinin bulundugu mahalle komsulari da, dost Ermenilerdir. Ermeniler arasinda önderligi olan ve kentin zenginlerinden sayilan kapi bir komsulari ailenin babasi Ohannes Yaglioglu, Çevikçe'nin üniversite yillarinda, bir hapishane kaçkini tarafindan vurulur. Olayi izleyen aylarda, kalan Ermenilerin hemen tamami Amasya'dan göçer. Çevikçeler, o önder aile ile sanki akraba gibidirler. ODTÜ mezunu, makine mühendisi ogullari Nisan Yaglioglu, Çevikçe'nin hâlâ hayattaki yakin arkadaslarinin en basinda gelir.

Öngörüsü daha ileri olan Yaglioglu ailesi ogullari Nisan'i Kayseri'deki Talas Amerikan Koleji'ne göndermislerdir. Ortaokulu birincilikle bitiren Erol'un da Istanbul'da iyi bir lisede okumasini isterler. Onlarin israri ve destegi ile Çevikçe, ilerideki basarilarina temel olacak Kabatas Erkek Lisesi'nde yatili ögrenci olma olanagini elde etmis olur.

1973'te, CHP'den Adana milletvekili olmakla baslayan politika, Çevikçe'yi 1999'da yine Istanbul'da önemli bir seçimle karsi karsiya getirecektir. Istanbul 3. Bölgeden CHP adayidir. Bu bölgenin Zeytinburnu semtinde, eski CHP'liler vardir. Ama bes bin dolayinda oy potansiyeli olan o eski Ermeni dostlar, belediye baskanindan sikâyetle, artik CHP'ye çok uzaktir. Verilen bilgi, oylarin tamaminin ANAP'a gidecegi yolundadir. Hemen dost Nisan Yaglioglu ile bulusurlar. Nisan, Ermeni cemaati önderleri ile Çevikçe'yi bir araya getirir. Yerel yönetim hatalarinin partisince de kabul edilemez oldugunu vurgulayan Çevikçe, CHP'nin halkçilik ve yurttaslik anlayisinin bu tür yanlisliklarin karsisinda oldugunu anlatir. 1950 öncesi yillardan beri CHP'nin meclis grubunda Ermenilerin ve diger dinlerden yurttaslarimizin var olduklarini, partinin program ve tüzügü ile laik demokratik çizgisinden hiç ödün vermedigini ve vermeyecegini söyleyerek onlari, yeniden CHP'nin kendi partileri olduguna inanmalarini saglamak için, dostu Yaglioglu ile birlikte yogun bir çalisma yapar. Sandiklar açildiginda, o bölgeden sifir oy alacagi varsayilan CHP, Ermeni yurttaslarimizdan üç binin üzerinde oy alir."

Telefonda sevgili kardesim Nisan'a, "suçlu benim, biziz" derken aklima bunlar geldigi için degil, ölene kadar üyesi olmayi sürdürecegim partimin, bu ve benzer olaylara gelisimizdeki sorumlulugunun ezikligini duymus olmaliyim.



Tarih: 22.02.2007 18:15:25

Okunma : 791

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır