 |
Düne kadar "ne sekilde olursa olsun, bütünlesme olmali" diyen sosyal demokratlar, solun anasi olan CHP'nin demokratik ilke ve hedeflerinden ödün vermedigi inancini tasiyordu |
|
Özellikle Mersin'deki bir çocugun bayrak yakma olayindan baslayarak, Genel Baskani'nin söylemlerinde yükselen, MHP çizgisine özentinin, akli basinda olan CHP'lileri bile rahatsiz ettigi yadsinamaz. Ecevitler'e yakin oldugu bilinen gazeteci yazar Can Dündar'in son yazisi söyle bitiyordu; "Ama en önemlisi, geçen gün sicilini bu kösede yayimladigim Trabzon Emniyet Müdürü Resat Altay'i 'çagdas ve cumhuriyetçiydi' diye tanimlayip görevden alinmasini elestiren, 301. maddeyi savunur hale gelen CHP'nin de sag koroya katilmasiyla Türkiye'nin siyaseten çolak durumuna düsürülmesidir. Bu durumda, yükselen fasizan dalgayi ancak demokratlarin dayanismasi kirabilir. Yakinda daha derin yaralar görmek, yeni güvercinler gömmek istemiyorsak (…)." Bugünkü DSP yönetiminin de, bu savlara katildigini biliyorum. Dolayisi ile Berlusconi'ye karsi Italya'da seçim öncesi yapilan Basbakan Prodi modeline benzer, Ecevit hastaliginda baslattigi ve Rahsan Ecevit'in partileri dolasarak sürdürdügü, CHP'nin de içinde oldugu birlesme arayislarinin artik sonlandigini söyleyebiliriz. Öte yandan, DSP Genel Baskani Zeki Sezer yaptigi önemli açiklamada "önümüzdeki seçimler yalniz sol için degil Türkiye için de son sanstir" demekle de, dogru bir saptama yapmaktadir. Buradan su sonuç çikiyor; CHP Genel Baskani disindaki sol partilerin yetkilileri ve ortanin solundaki siyaset çevreleri, "Iktidari AKP'den almak için, cumhurbaskani seçimi kavgasini birakip, ondan sonra yapilacak olan genel seçim için güçleri bir yerde toplamak gerekir", anlayisinda birlesmekte. Gerçekten de, iktidari elinden almanin yolu, genel seçimde AKP'den daha çok oy almaktan geçiyor. Ancak, meclisteki partilerin halkin asil derdi olan as-is sorununu birakip, Çankaya seçimine endeksli sürdürdükleri gerginlik politikasi, özellikle CHP'nin 2002 seçimindeki oyu bile alamayacagi olasiligini artirmaktadir,(AKP'nin taktik hesabinin da, buna dayali oldugu görülüyor). CHP Genel Baskani digerlerine, "partinizi kapatirsaniz sizi milletvekili yaparim" dedigi sürece, sol oylarin sandikta birlesemeyecegini, 1980 sonrasi seçim sonuçlari belgelemektedir. Merkez sagda ise, olmayacagini gördükleri halde, bir önceki cumhurbaskaninin ve Mesut Yilmaz'in yeni adres arayislarini sürdürmelerini de, deneyimleri ile bagdastirmakta herkes zorlaniyor. Bu gerçekleri görmüs olacak ki, DSP Genel Baskani Zeki Sezer, Ankara'nin ana cadde panolarindaki "issizligi bitirecegiz" sözü ile Karaoglan Ecevit'in 12 Eylül 1980 öncesi yarattigi umudu seçim sandiginda yeniden yaratma, kararlarini açikliyor olmali. Kisa süre önceki bildirisinde de, "gücünü sadece halktan ve haktan almaya hazir her parti, her kurulus, her çevre ve her yurttasi DSP çatisi altinda ilkeli siyaset yapmaya davet ediyoruz" demisti. Böylece, DSP Genel Baskani, "baskalarina yamanma söylentilerini yalanlamis ve parti olarak dik duracagini" yani AKP'nin karsisinda iktidar adayi oldugunu ve "partisinin kapilarini, özgeçmisinde kirlilik ve siyasi çizgisinde kiriklik olmayan herkese açtigini" açiklamis oldu. Simdi beklenen, bu sözlerin içini dolduracak somut adimlarin atilmasidir. |
|