Cevikce / Haber ayrıntısı
"CHP'ye ders olmali" |
1950'den bu yana yasanan seçimlerin sonuçlari incelendiginde, kaybedenin seçim öncesi gerginligi tirmandiranin oldugu görülür... |
|
Bu sonuçtan da en çok ders çikarmasi gereken politikacinin Deniz Baykal olmasi gerekir. Ancak, 2006'nin ikinci yarisinda baslattigi Cumhurbaskanligi ve erken seçime odakli gerginlik söylemini CHP Genel Baskani'nin 16 Nisan 2007'ye kadar inatla sürdürecegi görülüyor... Oysa halk, gerginlikten degil sorumlu bir uzlasmadan yana olanin hakkini vermek istiyor. Yeter ki uzlasma, soyut siyasal çekismelerde degil, halkin asil derdi olan as ve is konularinda olsun." Bu yazim dolayisi ile gönderdigi mesajinda Sayin Fatma Yücel Vardar diyor ki: "Sayin Çevikçe, Yazinizi dikkatle okudum. Ve size hak verdim. Bu yaziniz için tesekkür ediyorum. Ben 1935 dogumlu bir vatandasim. Bu yasima kadar böylesine bayagi ifadelerle siyaset yapilmasina hiç tanik olmadim. Bu tarz galiba diger partileri de etkiledi ve alismadigimiz çikislara tanik oluyoruz. Sayin Baykal grup toplantilarinda tehlikenin farkinda misiniz? diyor, ama kendi farkinda degilmis gibi davraniyor. Gene bir muhalefet lideri olmaktan öteye gidemeyecekken, Türkiye'yi selamete çikarmak için neden sol partileri, ortak bir isim çevresinde toplamak için bir gayret göstermiyor. O zaman tarih onu en yüksek yere koyacak ve yakin geçmiste basbakan bile olacaktir. O akilli Deniz Bey bunu bilmez mi? Deniz Bey bunu yapmak zorunda. Taraftari onun Tayyip Bey'i iktidara tasima gayretini asla unutmuyor." Bunlari yazarken Fatma Yücel Vardar'in, yurttaslik bilinci ve sorumlulugu içinde oldugu görülüyor. Ayni yazima yanit veren Nuriye Berberoglu ise, sunlari yazmis: "Ister AB yandasi, ister AB karsiti olsun, isterse Orta Dogu'da, "Abilik" çok büyük bir siyaset yetisi gerektirdigi için simdiki disinda, Türk toplumu dayanma gücünün üzerindeki hedeflere zorlaniyor ve bunaliyor. Daha açikçasi, tam anlami ile "modern fasizm" üretiyor. Siyaset "fütürist" (gelecek tasarimcisi) kadrolardan yoksun oldugu için çözüm üretemiyor." Nuriye Berberoglu bu kisa mektubuna, CHP Parti Meclisi Üyesi oldugu 1996 yilinin eylül ayinda, Genel Baskan Deniz Baykal'a verdigi 10 sayfalik bir çalisma raporunu da eklemis. Yorumumu sonraya birakarak önce, o rapordan bir özet yapmak istiyorum: "Türkiye'yi belirsiz bir gelecege dogru sürükleyen tarihsel nedenlerin disavurum biçimleri, Islâmi hareketin dikkate deger bir gelisme göstermesi ve dinamiklesmesi ise, digeri de Kürt meselesidir. Bu gelismenin asil üzerinde durulmasi gereken boyutu toplumsal bir dinamizm olarak kendini göstermesi ve bir hareket yaratiyor olmasidir. Bu iki sorunun tarihsel temelleri Ortadogu orijinlidir. Türkiye, klasik tarihsel gelisme dogrultusunun engeli olarak gördügü bu iki meseleyi çözmeden Batiya dogru yürümeye devam edemeyecektir. 'Bu devletle olmaz' ya da 'bu devlet ile ancak bu kadar olur' denilen bir yerden bakmadikça Türkiye'nin yasamakta oldugu tarihsel krizin içerigi kavranamaz. Çözüm sansi olan siyaset, toplumu 'ulus' düzeyinde kavramaya ve projesini bu çerçevede sunmaya çalisan siyasettir... Olmasi gerektigi halde CHP bu siyasetin partisi olmaktan çok gerilere düsmüstür. Ülkenin bugünü ve yakin gelecegi üzerine, ne sermaye sinifinin, ne de emek güçlerinin söyleyebilecekleri özel bir sözleri vardir. Bunlar kendi belirlenmis çikarlari etrafinda dönen bir tutumdan fazlasini üretemiyorlar. Oysa orta siniflar, birbirinden kopuk da olsa, önemli açilimlar üretiyor ve bunlarin gerçeklesmesi için aktif mücadeleye girebiliyorlar. Sorun, bu orta sinifin taleplerini ve açilimlarini emek güçlerinin ve demokrat sermaye kesiminin de ortak beklentisi ile bütünlestirecek bir siyasal manifestoyu yani bir öngörü ve çözüm önerisini ortaya koyabilmekte dügümleniyor." Bu iki mektubu aldigim günkü yazisini okuyunca Can Dündar'in, sanki bir gün önce Nuriye Berberoglu'nun on yil önceki raporunu yeni elde etmis oldugunu düsündüm! Can Dündar diyor ki; "-Nereye gidiyoruz- panigi kisa zamanda -Biri gelsin bu gidise dur desin- talebine dönüsüyor. Milliyetçi soslu otorite arayisi, fasizme kapi araliyor. Bence arastirmanin en ilginç yani, milliyetçi yükselisten AKP ve MHP'nin kârli çiktigini ortaya çikarmasi... Anadolu halkinin etnik milliyetçilige yüz vermeyecegi bilinci ve bu tirmanisin geçici oldugu teshisiyle alternatif politikalar gelistirecegine, onlarla milliyetçilik yarisina girenlere, özellikle de CHP'ye ders olmali bu. Orijinali varken insanlar niye sahtesine oy versin ki?" Fatma Yücel Vardar ve Can Dündar gibi, hemen herkes aylardir ayni konulari tartisiyor. Üstelik bu tartisma, yurttaslar arasinda düsmanlik duygularini kiskirtmaktadir. Halkimizi kaygilandiran ve önyargilarin kizginligini besleyen bu durumu ülke hiç yasamamisti. Büyükanit Pasa'nin geçen ay Amerika'daki sözlerini ben böyle yorumluyorum. Ne yazik ki, Nuriye Berberoglu gibi degerli kadrolari olan CHP'nin (daha dogrusu Genel Baskan'in) bugün artik olaylari dogru yorumlamaktan çok uzak kaldigi da bir gerçek. |
Tarih: 21.03.2007 17:00:58 |
Okunma : 821 |
Kategori : Vatan Gazetesi |