Cevikce / Haber ayrıntısı
Bu kez Fikri Saglar gibi düsünüyorum |
1974'teki Kibris Baris Harekâti, Kurtulus Savasi'ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin giristigi ilk savasti |
|
Adayi Yunanistan'a katmak için arkasina Atina'daki cuntayi alan Nikos Sampson, soydaslarimizi yurtlarindan kazimaya yeltenmis ve bizi bir askeri müdahaleye zorlamisti. Basbakan Ecevit garantör devlet olan Ingiltere'nin ve Amerika'nin isbirligini saglayamayinca 20 Temmuz'da baslattigi çikarmayi halkimiza ve dünya kamuoyuna "biz adaya savas için degil baris için gidiyoruz" diye ilan etmis ve o nedenle de adina "Baris Harekâti" denilmisti. Ben de o karari alan hükümetin Bayindirlik Bakani idim. 2007'de artik gazetelerde, sayisi belirsiz radyoda ve onlarca televizyon ekraninda yorum yapan yüzlerce politikaciyi, bilim adamini, konunun uzmanini, diplomati ve gazeteciyi izlerken o günün sabahini animsiyorum. Meclisten almamiz gereken yurt disina asker gönderme yetkisini Kibris'ta daha önce yurttaslarimizin canina kastedildiginde alinmis olan bir karara dayandirmistik. Yani milletvekillerimiz bile harekâtin öncesini, gelismeleri ve ayrintilari çikarma basladiktan sonra ögrenmisti. Kimse birakiniz askerî bilgileri, genel politik ve diplomatik gelismeden bilgi sahibi olamamisti. Nedeni de elbette ülkemiz daha II. Dünya Savasi'ndan kalma eskimis basit iletisim ve ulasim dönemini yasiyordu. TRT Televizyonu'nun ve Anadolu Ajansimizin bilgi edinme gücü teknik açidan henüz ögrenme asamasinda idi. Dün gazetelerimizde PKK'nin kamplarindan tutun da bölgenin dag, tepe, vadi, keçi yollarina kadar yayinlanan fotograflarini görünce aklima Kibris Baris Harekâtindaki haberlesme ve görüntüleme zorlugundan dolayi Yunan gemisi diye batirdigimiz Kocatepe geldi. Yarin Cumhuriyet Bayrami, bugün pencereye bayragimi astim ve bu yazimi yazmaya geliyorum. Bir grup genç motosikletlerini donatmis kornalarini çalarak günlerdir süren gösterilere destek verme çabasinda; "sehitler ölmez vatan bölünmez". Elbette heyecanlandim, ama günlerdir birikmekte olan buruklugumun gittikçe endiseye dönüsmekte oldugunu içimde duydum. Fikri Saglar'i ilk SHP'de Erdal Inönü'ye karsi göreve geldigimizde tanidim. O Genel Sekreterdi. Biz kurultayi alinca Baykal'i Genel Sekreter yaptik ve ben de Genel Sekreter Yardimcisi oldum. O gün baslayan karsitligimiz CHP'de de sürdü. Çok konuda ayri oldum. Hatta çok konuda aykiri düstük. Ama motosikletli gençleri arkada biraktigimda ilk aklima gelen, Fikri Saglarin dün okudugum su yazisi oldu. Birkaç gündür ayni düsüncelerimi yaziya dökmek için hazirlik içindeydim. Gerek kalmadi. Sizinle onun yazisini paylasmak istedim. "Tüm Kürtleri terörist olarak görmeyi, ABD'ye hâlâ güvenmeyi, sakin bir sekilde ülkenin neden yönetilmedigini anlamis degilim!.. Siyasi muhalefetin adeta sahin kesilerek 'savas' istemesini de anlamamistim. Aslinda Eruh saldirisi sonrasi PKK ile mücadelenin 'olmasi' gerektigi gibi degil de adeta 'körükler' sekilde sürdürülmesini de anlamis degildim!.. Yillar süren 'Kürt Yurttaslarimizin varliginin inkârini' ise hiç anlamis degildim!.. Kürt kökenli yurttaslarimizin tamamina yakini ülkesinde yasamaktan mutlu!.. Ayrilma, bölünme istemiyor!... SHP 'Sol Kanat' toplantisi sirasinda, o zaman 'Federasyon Olusumunu' isteyenlere Diyarbakir eski Milletvekili Salih Sümer'in verdigi cevap hâlâ kulaklarimda. 'Ne yani Türkler Bodrum'da ben de Bismil'de yasayacagim! Yok öyle sey. Birlikte Anadolu'nun her yaninda yasamaya devam edecegiz!... Çogunlugun bugün de istedigi bu!.. Evet; Türkiye'deki aç, issiz ve yoksullarin, egitim, ögrenim görmeyenlerin büyük çogunlugu Kürt kökenli yurttaslarimiz!.. 'Ezilme ve dislanma' bile, Kürtleri Türkiye Cumhuriyeti'nden koparamamistir. Siddet ve silaha karsilar!.. Terör yillardir agir bir sekilde sürmesine ve on binlerce can almasina karsin hâlâ, bu ülkenin 'yurtsever' yurttaslari olarak yasamlarina devam etmekteler. 'Kederi, aciyi' birlikte 'iliklerine' kadar duymaktalar... Istemediklerini 'talepleriymis' gibi gösterilmesini, Oy deposu olarak kullanilmayi, 'Hele hele teröre yataklik ediyor, Teröristi destekliyor' diye düsünülmesini hiç ama hiç istemiyorlar!.. Yurttasi yurttasa, kardesi kardese kirdirmaya çalisan, Farkliliklari ayrisma nedeni olarak algilayan, Savasi barisa tercih eden Provokatörler aramizda. Her yerde! Her kilikta!.. Genç, yasli; siyasetçi, is adami, isçi, çiftçi, sivil üniformali!... Devletin raporlarina göre; özellikle bölgede farkli ülke istihbaratlarinda çesitli amaçla görevli binlerce ajanin varligi iddia ediliyor!..Meydanlara çikanlar! Anladiklariniza degil, anlamadiklariniza itibar edin! Böylece sorgulamak zorunda kalacak ve dogruya ulasabilme yolunu bulacaksiniz!.." |
Tarih: 30.10.2007 12:59:36 |
Okunma : 699 |
Kategori : Vatan Gazetesi |