Cevikce / Haber ayrıntısı

Baykal’in Söyledigine Inanmak Istemiyorum

“Ve sonra da Baykal odadakilere bir analizde bulundu: Yakin tarihte Türk siyaseti iki firsati degerlendiremedi. DYP 2002'de, Tansu Çiller'den sonra Ilhan Kesici'yi genel baskan yapmaliydi... Yapsaydi siyaset baska türlü gelisirdi. Rahmetli Erdal Inönü de 1991'de partiyi bana birakmaliydi. Birakmadi. Ve o gün, bu gündür CHP-SHP gerginligi sona ermedi.”
 

Bunlari bir süre önce bir gazeteci dostum yazdi. Ilk tepkim "demek ki benim bildigim Deniz Baykal artik baska bir Baykal olmus. Ya da benim de çok sevdigim ve saydigim Yavuz Donat dostumuz Deniz Baykal'i hala taniyamamis". Donat bu haberi yazali iki hafta oldu. Bekledim ki Baykal'dan bir düzeltme gelsin. Gelmedi. Belki Donat'i üzmemek için herkesin duyacagi biçimde bir açiklama yapmak istemedi. Ancak saniyorum, kendisini aramis ve sözlerinin böyle anlasilmis olmasindan dolayi üzüntüsünü iletmistir! Iyi de bana ne oluyor da, üstelik kirilacagini bildigim halde sevgili dostum Donat'i bir anlamda yalanlama gayretkesligini gösteriyorum.

1999'da, CHP meclis disinda kaldiginda istifaya zorladigim Baykal'in, halktan çagri gelene kadar beklemesi ve telasla geri dönmemesi için çok ugrastim. 2002 seçimlerine giderken de yerini o tarihte kamuoyunda çok güçlü olan bir arkadasimiza birakmasini önerdim. 2007 seçimlerinden önce ise birçok iyi niyetli CHP'li gibi, kendi belirleyecegi yeni bir Genel Baskanla birlikte partiyi iktidara tasiyabilecegini de çok yazdim durdum. Bu olmayinca, hiç yoksa 22 Temmuz öncesi milletvekili listesini yaparken daha önce disladigi Murat Karayalçin gibi deneyimli birçok sosyal demokrati partiye kazandirmasi ve böylece kamuoyunda yeni bir güç birligi izlenimi verecek bir açilim yapmasini da açikça dile getirdim.

Ancak Baykal bu ve benzer önerilerin hiç birisine kulak asmadigi gibi, son seçimde yasaminda bir gün bile CHP’li olmamis ve üstelik sol siyasetlere karsi sert tutum almis bazi eski politikacilari milletvekili adayi yapti. Sandi ki, böylece sag seçmenden ve hatta MHP tabanindan oy alacakti! Bu beklentisinin olmayacagini açikça gördügüm için o günlerdeki bir yazimda sunlari yazmistim; “CHP Genel Baskani, Mersin'de Ilhan Kesici'nin ellerini havaya kaldirirken, konusmasini söyle bitiriyor; ‘Görev verdiniz, birlestik. Sira sizde’. Yani Baykal diyor ki ‘solu-sagi birlestirdim, simdi artik bana oy verin’. Bu sözler Baykal’in kendi degerlerini harcayip, sonra da ellere bel bagladigini gösteriyor. Dilerim geçen seçim Yasar Nuri Hocanin yapamadigini bu kez liberal Ilhan Kesici becerir!”

22 Temmuz’da alinan oyla CHP meclise geçen dönem milletvekili sayisinin ancak yarisini sokabildi. Abdullah Gül cumhurbaskani oldu ve Tayyip Erdogan basbakanliginda güçlendi. Yavuz Donat’in yazimin basinda söyledi diye yazdiklari ile Baykal, bu basarisizliginin nedenini, SHP’nin kapatilmasindan bu yana sosyal demokratlarin CHP’de bütünlesememesine bagladigi anlasiliyor. Eger gerçekten böyle düsünüyorsa bu demektir ki, Baykal artik her seçim kaybindan sonra, yakin çevresini(!) inandiracak zorlama gerekçeler bulmaktan hiç rahatsiz olmamaktadir.

Son haftalarda yapilan tartismali delege seçimleri sonuçlari, Haluk Koç ve arkadaslarinin Baykal’a karsi kurultayda sansi olmadigini gösteriyor. Yanilmak istiyorum, ancak korkarim parti içi muhalefetin bu erken çikisini da Baykal, gelecek yerel seçim basarisizliginin gerekçesi olarak kullanacaktir. Basta Izmir ve Çankaya olmak üzere belediye baskanliklarini kaybettiginde anlasiliyor ki Yavuz Donat o kez de Deniz Baykal’in agzindan sunlari yazacak, “parti içi muhalefetin kurultay kavgasi olmasaydi ben bu seçimleri kazanirdim”. Ancak ben yine de, bu tür sözleri Baykal’in söyledigine de, söyleyecegine de inanmak istemiyorum.




Tarih: 4.12.2007 13:01:41

Okunma : 676

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır