Cevikce / Haber ayrıntısı
Yeni YÖK Baskani |
Devlet Planlama Teskilatinda (DPT) çalismaya basladigimda meslegimle ilgili bir is tuttugum için çok mutluydum |
|
Elimde diplomam vardi ama "Iktisatçi" olabilmem için daha kirk firin ekmek yemem gerekiyordu. O nedenle yüzlerce fakülte mezununun elde edemedigi firsati elde etmistim. Gerçekten de eger becerebildiysem, ülkemin kalkinmasina katki da bulunacak kadar bir iktisatçi olmami, DPT'ye borçluyum. 1973 Yilinda CHP'de politikaya baslarken de, Ecevit bana DPT'de elde ettigim bilgi ve becerilerimin parti araciligi ile yasama geçirilmesinde görev düstügünü söylemisti. Ekonomik kalkinmanin özünde politik bir süreç oldugu gerçegini daha ilk kurulus asamasinda yasananlardan da zaten ögrenmistik. Ilk planlamacilarin (Atilla Karaosmanoglu ve arkadaslari) istifasindan baslayarak, sonralari Memduh Aytür'ün ve Turgut Özal'in müstesarligindan daha sonraki kadrolara kadar hemen tamami, ülkede var olan politik kavgalarin, tipki politikacilar gibi, tarafi yani aktörleri olmuslardi. 12 Eylülcüler ise basladiklarinda, planlamayi politik amaç ve hedefleri için kullanmakta hiç gecikmediler. Bugün hâlâ tartisilan yaptiklari anayasa ile ögrenim ve ögretim alaninda politik amaçlari için ise YÖK'ü kurdular. Yani YÖK'ün de temel görevi ülkenin milli egitim "politikasini" yönlendirmek ve denetlemektir. Geçekten de aradan geçen 26 yila bakildiginda YÖK, siyasal partiler kadar politikanin içindedir. YÖK Baskanlari ile Basbakanlar arasinda yasanan politik tartismalarin bazen gerginlige dönüstügü olmus ve hatta mahkemelik bile olmuslardir. En son Abdullah Gül'ün bir gazeteciye, türban konusunda Erdogan Teziç'i ihbarci (sonradan yalanlasa) gibi göstermesi, birçok konuda Tayyip Erdogan'la Baykal'in arasinda sürüp giden savasimdan çok daha politik amaçli idi. *** Simdi Cumhurbaskani Sezer'in getirdigi Teziç gitti. Cumhurbaskani Gül YÖK'ün basina siradan bir bilim adami diye, Prof. Yusuf Ziya Özcan'i getirdi. YÖK Baskani olarak ilk söylediklerinden anlasiliyor ki, Prof. Özcan'in ilk görevi YÖK'ü politikadan soyutlamakmis! Bunlari okurken hemen aklima Kemal Dervis geldi. O da geldigi günlerde kisa pantolonla duraklarini ziyaret ettigi taksicilere "ekonomiyi politikanin etkisinden nasil kurtaracagini" anlatmisti. Bir süre sonra kendisini politikanin içinde bulunca, bireysel basarinin yolunu yurt disina çikmakta bulmustu. Simdi de yeni YÖK Baskani daha yolun basinda kendisini politikanin içinde buldu. Malatya Inönü Üniversitesi Rektörü Hilmioglu, Prof. Özcan'in atanmasiyla ilgili olarak, "Sayin Gül kendisine benzeyen bir insani YÖK'ün basina atadi" diyerek sunlari söylüyor; "Yeni baskanin türban konusundaki demeci herhalde kendisinin kisisel düsüncesidir. Türkiye hukuk devletidir. Hangi mevki ve makamda olursa olsun bireysel birtakim düsüncelerle ülke idare edilmez". YÖK'ün eski baskanlarindan Kemal Gürüz ise "haddini bil" diyecek kadar sert çikiyor ve sunlari söylüyor: "Yasak var diyebiliyorsa, erkekçe, mertçe çiksin söylesin. Ama yasaktan anladiklari 'türban' ise onu degistirmeye bunlarin, Cumhurbaskani'nin da gücü yetmez". Politik tartisma erken basladi. Bakalim Prof. Yusuf ziya Özcan'in, kendisi gibi oldugu için atandigi söylenen Abdullah Gül kadar politik yetenekleri de var mi(!) görecegiz. |
Tarih: 17.12.2007 12:19:19 |
Okunma : 719 |
Kategori : Vatan Gazetesi |