Cevikce / Haber ayrıntısı

Keske, FAZIL SAY kadar VATANSEVER olabilsek

Fazil Say konserini bitirdiginde engin bir heyecan içindeydim. Onu, kirk yil önce yurt disinda Bethoven’in besinci senfonisini dinlerken ulasilamaz gördügüm dünyanin en ünlü seflerinden Eugene Ormandy ile kiyaslamistim. Ulusalciligim tutmus ve “bizim genç Say’imiz Ormandy’leri bile geçmis” diye gögsüm kabarmisti
 

Aradan bir yil geçti ki, Kardak adalarina karsi tenha kumsalda, bir gencin basi önünde içine kapali yürüyüsünü ona benzettim. Ertesi sabah yine ayni dalgin gence yasimin verdigi babayanilikle, “delikanli sen Fazil Say’a benziyorsun ama” dedigimde, “evet benim” diyen O, içine kapali bir sanatçinin sakinligini yasiyordu. Hiç ummazdim ki, bir gün o Fazil Say dayanamayip, “Sanatçi, karanligin tehlikesini ilk hissedendir. Eger, günün birinde karanlik güçler Cumhuriyetimize ve ulusal degerlere hayat hakki tanimazsa, onlara teslim olacak degiliz” diyebilecektir.

Birey olarak Fazil Say’in yarin hangi ülkede olacagi, gelecek bir yilini nerede geçirecegi kendi bilecegi bir istir. Ne var ki, ülkesinin içinde bulundugu durumla ilgili bu baskaldirisi çok önemlidir ve hepimizi ilgilendirir. Böyle oldugu için resmi sifatlari büyük bazilarinin (Yalçin Küçük dostuma hiç yakistiramadim) küçümser ya da kinar tutumuna karsin Basbakan, Fazil Say’in tavrindan çok rahatsiz olmus gözüküyor. Tayyip Erdogan, “Bu ülkenin sanatçisi bu ülkeyi terk etmez. Bu ülkenin topraklarinda dogan, bu ülkenin topraklarinda kalir” derken, sözde sahip çikma numarasi ile Say’i yurdunu terk eden konumuna itmek istiyor. Oysa kendi deyisinde Fazil Sayin böyle bir terk durumu kesinlikle yok. O, ülkesinin aydinlik gelecegini karartmak isteyenlere karsi yüreklice bir durus sergiliyor. Türkiye’nin, laik demokratik sosyal bir hukuk devleti oldugu gerçegine sahip çikmak için yemin edip, halktan oy alanlari, bir anlamda ikiyüzlülükle suçluyor. Say’in kendi açiklamasindaki su sözler çok anlamli ve önemlidir; “besteci ve piyanist yönümle Avrupa müzik kültürünü temsil etmeme ragmen, kökeni olan Anadolu halk kültürümüzden hiç kopmadim, bunu herkes bilir. Bütün eserlerim halk kültürüyle yogrulmustur. Avrupa Birligi’nin “Kültürlerarasi Diyalog Yili”nda beni “Elçi” unvaniyla görevlendirmesinin temelinde, bu özelligim yatmaktadir”.

Fazil Say’a karsi basta AKP’liler, milliyetçi-muhafazakâr ve milli görüsçü kesimden gelen suçlamalar onun saygin ve yürekli çikisinin gerekçelerini gizlemek içindir. Dilerdim ki, düne kadar yardimcisi olan bir Milletvekilinin sözleri ile “son yillarda sosyal demokrat ilkelerinden uzaklasan” Ana Muhalefet Genel Baskani, Fazil Sayin bu son çikisindaki hakli gerekçelerine olsun, güçlü bir tavirla sahip çiksin!

Tarih: 21.12.2007 16:19:24

Okunma : 719

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır