Cevikce / Haber ayrıntısı

Yeter ki, Sosyal Demokratli

Güneydogu Anadolu Projesi ile ilgili olarak GAP idaresi baskanliginin web sitesinden bir özetle yazima basliyorum.
 

“Firat ve Dicle nehirlerinin sulama ve enerji üretimi için degerlendirilmesini amaçlayan ve1960'larda baslayan etüd ve planlama çalismalari 1977 yilinda Güneydogu Anadolu Projesi" olarak adlandirilmaya baslanmistir. GAP, 1989 yilinda tamamlanan GAP Master Plan çalismasi ile entegre bir bölgesel kalkinma projesine dönüstürülmüstür. Asagi Firat ve Dicle havzalarindaki genis ovalardan olusan Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde Adiyaman, Batman, Diyarbakir, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Sanliurfa ve Sirnak illeri yer almaktadir. Güneyde Suriye, güneydoguda ise Irak'la siniri bulunan bu Bölge’nin yüzölçümü 75 358 kilometrekare olup, ülkemizin toplam yüzölçümünün yüzde 9.7'sini olusturmaktadir. Türkiye'de sulanabilir 8.5 milyon hektar arazinin yüzde 20'si, GAP Bölgesi'nde yer almaktadir. Proje tamamlandiginda, yilda 50 milyar metreküp'ten fazla su akitan Firat ve Dicle nehirleri üzerinde kurulan tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin %28'i kontrol altina alinacak, 1.7 milyon hektarin üzerinde arazinin sulanmasi ve 7476 megavatin üzerinde kurulu bir kapasiteyle, yilda 27 milyar kilovat saatlik elektrik enerjisi üretilmesi saglanacaktir. GAP'in meydana getirecegi yüksek tarim ve sanayi potansiyeli Bölgede gelir düzeyini 5 kat artiracak, Bölge nüfusunun yaklasik 3.8 milyonuna is imkani yaratilacaktir. Bu, yalnizca adil bir kalkinma özleminin yansimasi olmayip, ayni zamanda az gelismis bölgelerdeki kalkinma potansiyelinin ortaya çikarilmasinin, ekonomik büyüme, toplumsal istikrar ve ihracatin tesviki gibi ulusal hedeflerin gerçeklesmesine katkida bulunacagi yolundaki çok isabetli bir teshisten kaynaklanmaktadir.”
Aslinda bu projenin amaç ve hedefleri Cumhuriyetin ilk yillarina dayanir. Urfa Ceylanpinar Çiftliginin kurulusu bu politikanin ilk adimidir. Politikanin özü, bölge insaninin ekonomik ve sosyal durumunu ülkenin bütünündeki düzeye çikarmak ve öylece bölgeler arasi gelir adaletini saglamaktir. 1960’da Devlet Planlama Teskilati kuruldugunda ilk Bes Yillik Planin en öncelikli hedeflerinin basinda da adi açikça konmasa da Güneydogu Anadolu Bölgesinin hizla kalkindirilmasi vardi. Ben henüz çiçegi burnunda bir planlamaci iken Müstesar Memduh Aytür’ün bu konuyu zamanin Basbakanina özel bir gündemle nasil anlattiginin taniklarindan biriyim. Müstesar Aytür, “ Bu projemiz aslinda ekonomik sosyal bir proje olmakla birlikte temel amaci, yöre insaninin ülkesi ve milleti ile baginin pekistirilmesidir” diye söze baslamis ve ilk asamada projenin “ Ceylanpinar gibi 6 tane daha, çok amaçli üretme çiftliginin sinira yakin verimli bölgelerde kurulmasini içerdigini” eklemisti.
1989’da Deniz Baykal’in baskanliginda hazirladigimiz SHP’nin Güneydogu Raporunun da sonuçta öngördügü önlemlerin basinda GAP projesinin ivedilikle bitirilmesi yer aliyordu. Ilk kez “Kürt yurttaslarimizin gerçegini” dile getiren ve Güneydogu Sorunu adi altinda, ilkel politik hesaplardan uzak ve bilimsel bir yaklasimla hazirladigimiz o raporu, zamanin Cumhurbaskani Özal sorusturma konusu yapmaya yeltenmisti. Ne var ki, kisa süre sonra bölgedeki gelismelere karsi kamuoyuna önerdigi önlemlerin en basinda GAP’in hizlandirilmasina ve CHP’nin raporundaki diger önceliklere yer vermisti.
Daglica’da patlayan bombalarla tirmanan terör ve sonunda sinir ötesi harekâtin basladigi düne kadar hemen herkesin sahinlestigi bu ortamda önce Murat Karayalçin, sonra da Deniz Baykal sorunu gerçek boyutuna oturtmak için seslerini yükselttiler. Yeni bir "Güneydogu paketi" hazirligi içinde oldugu anlasilan Karayalçin, “önce artik milli bir soru haline gelen ‘Daga çikmalari nasil engelleriz sorusuna yanit vermemiz gerekir. Milli gelirin 50'de birini, o da bes yil içinde, GAP'in sulama projesine ayirirsan 4 milyon insan is bulur, bölge insaninin hayat standardi üç-dört katina çikar. Bu ne demek? Bu umut demektir… GAP'da, enerji yatirimlarinin yüzde 75'i tamamlanmis; ama sulama yatirimlarinin orani yüzde 14'te kalmistir. Devlet enerjiye sahip çikmis ama sulama projesi sahipsiz kalmistir. Oysa bölgede yasayanlari dogrudan ilgilendiren asil bu yatirimlardir. Bunun için söz konusu yatirimlara sadece 8 milyar dolar gerekiyor. Üstelik birden vermek de gerekmiyor; 4-5 yila bölerek... Türkiye'nin milli geliri 400 küsur milyar dolar. Yani findik fistik parasi" diyor. Karayalçin’dan iki gün sonra Baykal partinin gurup toplantisinda sunlari söylüyor: “Terörü besleyen en büyük sosyal afetin issizlik ve yoksulluk oldugunu belirterek, Güneydogu’da issizligin panzehiri de, kirsal alandaki yoksullugun ilaci da GAP projesinin bir an önce tamamlanmasidir.”
Simdi hemen her konuda oldugu gibi Tayyip Erdogan’in ikisine de verecegi yanit bellidir. “Onlarin bu konuda da söz söylemeye hakki yoktur, GAP’taki gecikmenin sorumlusu kendileridir(!)” diyecegini simdiden söyleyebiliriz. Bence o ne derse desin, halkin umurunda degil artik. Özellikle yirmi yildir en büyük aciyi çeken bölge insani, asil derdi olan asi ve isi için gerçekleri söyleyen ve sözünde duranlari ariyor. Elbet bir gün Tayyip Erdogan da gidecek. Önemli olan, bölge insaninin güvenini saglayip, sandikta AKP yenmektir. Yeter ki, Sosyal Demokratlar sosyal demokratligin geregini yapsinlar.

Tarih: 25.12.2007 13:16:13

Okunma : 710

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır