Cevikce / Haber ayrıntısı

Erbakan Hoca'nin talebeleri

Abdüllatif Sener'i yakindan ilk kez partilerimiz adina konusmaci olarak çagrildigimiz bir panelde tanidim. Refah Partisi'nden milletvekili ve Erbakan Hoca'nin ekonomi konusundaki en yakin danismanlarindandi.
 

Milli Görüsün Bati Kulübü karsitligina dayanan yani Avrupa Birligi'ne (AB) karsi bir politikanin bas savunucusuydu. SBF'li olan herkes gibi, iyi bir ekonomist oldugu kadar da politikanin da uzmani oldugu gözünden okunuyordu. Gerçekten de Erbakan'in tökezledigini ve Erdogan'in gelecegini herkesten önce görmüs, AKP'nin kurucusu ilk besliden birisi olmustu. Rüzgârin terse döndügünü görene kadar da Basbakan Yardimcisi olarak ekonominin patronu olmayi sürdürdü.

AKP'den istifa eder etmez merkez sagdan gelen ve AKP'den listeye konulmayan çok sayida eski siyasetçiyle birlikte hareket eden Sener, yeni olusum çalismasini hizlandirdi. Konya'dan sonra ikinci duragi Denizli. Henüz nabiz yoklar görünümde ama belli ki partilesmenin alt yapisini hazirlamaya çalisiyor. Anlasilan Anayasa Mahkemesi'ndeki davanin sonucuna göre karar verecek.

Tayyip Erdogan'in degistim sözüne inananlar, uzun süre AKP'nin karsisinda ciddi bir alternatif arama ihtiyacini duymadi. Ekonomik kararlarda AKP'nin Kemal Dervis'in politikalarini aynen uygulamasindan memnun olan iç ve dis çevreler Tayyip Erdogan'in karsisina güçlü bir seçenek çikmasini istemedi. Ne var ki, 2007 Temmuz seçimleri sonucu Tayyip Erdogan gücüne güç katip, Çankaya'yi da ele geçirdikten sonra gerçek yüzünü göstermeye baslayinca, basta ayni çevreler olmak üzere herkeste bir arayis basladi.

Baykal'in halk indindeki eskimisligi, Bahçeli'nin adina hiç yakismayan yanlisliklari, yeni, eski birçok ismin gündeme gelmesine yol açti. Demirel'den Tansu Çiller'e, Sinan Aygün'den, Eski Polis Sefi Tantan'dan Mesut Yilmaz'a kadar ünlü isimlerin kapisi çalindi. Aslinda aklievvellerin gördügü bir gerçek vardi AKP'nin ya da kapanirsa yerine kurulacak milli görüsçü partinin elinden iktidari almak için önce onu bölmek gerekir!

Iste bu gelismeler, son seçimde gemiyi batmadan önce terk ederken Abdüllatif Sener'in "politikayi biraktim ama günü gelince sorumluluktan kaçmam" sözündeki, günün geldigini gösteriyordu. Zaten kendisi de partiden istifasinin arkasindan gittigi milli görüsün kalesi Konya'da sunlari söyledi: "Türkiye'de kurumlar arasinda güven yok, bir araya gelip kucaklasamiyorlar. Kurumlar arasi güven ve isbirligi bir an önce tesis edilmeli. Yanlislar bir degil bine dönüsmüstür. Kurumlar arasindaki yanlislarin bedelini vatandas ödüyor. Ülkeyi küresel ekonomik dalgalar idare edecekse, siyaset ve diger kurumlar niye var?"
Eger genis bir çevrenin sandigi gibi AKP'nin karsisinda bir basari sansi varsa (bence kesinlikle yok) herkesin bu sözlerinden daha önce Sener'in, 2002-2007 arasi ekonominin yönetimini üstlendigi bes yildaki söz ve uygulamalarina bakmalidir. Basliklarini özetlersek: IMF kararlarini Kemal Dervis'in biraktigi yerden eksiksiz sürdürmek.. Özellestirmeyi, kamunun en kiymetli tasinmazlarini yabancilara satisina kadar yaymak. AB'nin istedigi yapisal reformlarin yasalasmasinda öncülük etmek. Merkez Bankasi basta, yönetimindeki kamu kuruluslarinda kadrolasma konusunda, Basbakan gibi kendi özel yasaminda da özen gösterdigi "esi türbanlilara" öncelik vermek vb... Bu gerçeklere karsin, son gelismelerden yilginliga düsen liberaller ve sosyal demokrat bazi kesimler AKP'nin karsisinda yeni olusumunda Sener'in basarili olacagini umuyorlar.

Ben, Ecevit'in Erbakan Hoca'yla 1974'te CHP-MSP ile kurdugu koalisyonun protokolünü ve o hükümetin programini yazanlardan biriyim. Laiklik konusunda Ismet Inönü'nün Menderes'e ve Demirel'e karsi gereginden fazla duyarli bir politika izledigini ve o tutumunun bir "tarihi yanilgi" oldugunu kabul etmistik. O koalisyonun, çok uzun sürecegi iyimserligiyle yola koyulmustuk. Daha dokuz ay dolmadan milli görüsçülerin gerçek yüzü ortaya çiktiginda, asil yanilanin Ismet Pasa degil, biz oldugumuzu görmenin acisini bu gün bile yasiyoruz. O tarihten bu yana içinde de oldugum çogu olaylar bana gösterdi ki, sosyal demokratlar kendi politika ve kadrolari ile halki kazanmadikça, siz ister "merkez sag" deyin ister "liberal" deyin, isterseniz "ilimli Islam" deyin, bunlarin elinden iktidar alinamaz. Sener kursa bile partisi, AKP ya da yerine kurulacak yeni partiden degil, ne yazik ki CHP'den, MHP'den ve bir de kalan yüzde üç buçuk oyunu Erbakan Hoca'nin elinden alacaktir. 1975'ten bu yana, "Bunlar" hakkinda ben hiç yanilmadim.

Tarih: 21.07.2008 13:21:13

Okunma : 676

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır