 |
Artik herkes bu seçimin yerel seçim olmaktan çiktigini açikça görüyor. |
|
O nedenle 30 Mart günü, kimin nerede belediye baskanligini kazandigindan çok, genel oyu gösterecek olan "il genel meclisi üyeligi seçimi" sonuçlari üzerinde yogun bir tartisma baslayacak. Seçime bir hafta kala anketlerden ve genel baskanlarin dilinden, AKP'nin bir ay önce sanilanin oldukça altinda oy alacagi anlasiliyor. Bir kere, yüzde 47'nin altinda kalacagini Basbakan da kabullenmis görülüyor. Peki, onun kaybettigi oylar nereye gidiyor. Bölgelere ve illere göre degisiyor. Ilk görülen AKP'den giden oyun büyük oranda ana muhalefet CHP'ye gitmedigidir. Genel Baskan'in degerlendirmelerinden, CHP'nin yüzde 20 ile 24 arasinda bir yerde olacagi izlenimi çikiyor. Adana, Ankara, Erzurum, Kayseri, Içel ve Konya gibi büyük kentlerde MHP ve SAADET son üç haftada oylarini önemli oranda artirmis gözüküyor. Güneydoguda DTP'nin Diyarbakir basta, elinde olan belediyeleri koruyacagi, büyük çabasina karsin AKP'nin bekledigi oy artisini gerçeklestiremeyecegi tahmin ediliyor; DTP'nin ise Türkiye genelinde 2002'deki oyunu koruyacagi. Son seçime katilan ve toplam yüzde 10 dolayinda oy alan eski büyük partilerin, bagimsizlarin ve yelpazenin sag ve sol ucundakilerin yine buna yakin oy alacagi varsayilabilir. Demek ki seçimden sonra gündemde en çok ilgi çekecek konu, MHP, SAADET ve belki DSP'nin alacagi oylar olacak. Bu sonuç, elbette seçimden sonra Basbakan Tayyip Erdogan'in politikasini, hükümet etme tutum ve tavrini çok etkileyecektir. CHP Genel Baskani için bir sey degismez. Gelecek seçime parti yine onun genel baskanliginda gidecektir. Ancak daha önemlisi, gelecek genel seçimin öne alinip alinmayacagi ve getirecegi sonuçlar açisindan ciddi bir tartisma baslatacaktir. Özellikle Saadet Partisi'nin kendi beklentisi olan yüzde 6-9 arasinda bir oy almasi, AKP tabanindaki milli görüs çizgisinden gelenlerin yuvaya dönmeye basladiklari seklinde yorumlanabilir. Bu ise AKP'yi sürdürdügü ilimli Islam politikasini yeniden degerlendirmeye zorlayacaktir. Bir de, MHP'nin oy artisi gerçeklesirse, 2007 seçiminde MHP'ye oy kaptirmadigini sanan Tayyip Erdogan'in bu kez daha çok Türk-Islam sentezi çizgisine dogru yönelmesi beklenir. AKP'nin 2002'de yüzde 35 ile baslayan iktidar serüveni 2004 yerel ve 2007 genel seçimlerinde oyunu artirmasiyla sürdü. Bu yolda, özellikle Tayyip Erdogan'la CHP Genel Baskani arasinda, kimlerine göre bilerek tirmandirdiklari gerilim politikasi yüzünden halkin, ikisinden birini seçmek durumunda birakildigi söylenebilir. Bunun sonucu bu ikilinin her üç seçimde politik gündemi daha çok kisisel ve soyut konularda tikamis olmasinin, AKP'nin isine yaradigini da kimse yadsiyamaz. Baslangiçta ekonomik kriz için "teget geçti" derken Basbakan, seçime kadar halki uyutacagini sanmisti. Ne var ki, gecikerek de olsa asinin, isinin derdine düsen halk görülüyor ki, 29 Mart'ta tam olmasa da AKP'den hesap soracaktir. Ancak, sandiklar açildiginda yukaridaki olasiliklar gerçeklesirse, son dönemde sertleserek ve dedigim dedik anlayisi ile "mutlak hâkim" rolünü oynayan Tayyip Erdogan'in gelecek genel seçimde "asil faturayi" partisi ile birlikte ödeyecegini yakin geçmis belgelemektedir. |
|