Cevikce / Haber ayrıntısı

Baskan Obama Türkiye'ye gelirken

Özellikle ABD'deki beyaz ve güçlü çevreler, Baskan Barack Hüseyin Obama'nin sözünü verdigi 'dünkü ABD'yi degistirip-degistiremeyecegi' telasi içindeler.
 

Düzenin sahipleri Cumhuriyetçi Kongre üyeleri geldiginin haftasinda Demokrat Baskan'in getirdigi ekonomiyi canlandirma paketinde oldugu gibi her yeni girisimini engellemek için ellerinden geleni yapiyorlar. O çevreler yeni Baskan'in Guantanamo, Irak'tan çekilme. Afganistan'a agirlik verme gibi kararlariyla ilgili degiller. Gerçekte Obama'dan dünyanin bekledigi de, siyasal söyleminde öne çikan konulardan çok; yoksulluk, gelir adaletsizligi ve çevre sorunlarinda Bush'un biraktigi mirasi degistirebilmesidir. Irak ve Afganistan üstünden sürdürülen savasin asil nedeninin, basta petrol ve savas sanayii olmak üzere ekonomik konularda Bush iktidarinin yanlis, haksiz, acimasiz ve saldirgan politikalari oldugunu herkes biliyor.

Küresel sermayenin girmedigi ülke kalmadi. Özünde 'paradan para kazanmak'tan baska bir sey olmayan liberal kapitalizm ki, Baskan Obama'nin da isaret ettigi 'piyasa ekonomisi', dünyayi bir çikmazla karsi karsiya getirip birakti. Simdi yaygin soru su: Baskan Obama, ABD'nin karsi karsiya oldugu, ne kadar sürecegi ve ne boyutlara ulasacagi kestirilemeyen ekonomik krize, yeni çözümler ya da açilimlar getirebilecek mi? Olusan yeni gündem basliklarina ragmen, Barack Hüseyin Obama'nin seçimi kazanmasinda da, ekonomik sorunlar en belirleyici siyaset basligi oldu. Sandik çikisi anketlerine göre ekonomik kriz, açik farkla seçimin en belirleyici konusuydu. Seçmenlerin yüzde 62'si bu basligi ülkeyi ilgilendiren en önemli konu olarak tanimladi.

Amerikan halkiyla birlikte küresel ekonomiyi krize götüren nedenlerin basinda da bu günlerde çok sözü edilen deregülasyonun (kuralsizligin, denetimsizligin) oldugu konusunda hemen her ülkede ortak bir yargi olustu. O çevrelere göre, finans sermayesinin kâr elde etmesi için uzun yillardir sürdürülen ve New York'tan Tokyo'ya kadar para piyasalarinda alabildigine kuralsiz oynanan oyundur. Bu sonucu ortaya çikaran, kapitalist gelismenin ileri derecede tekellesmis olmasidir. Üstelik bugün, kapitalizmin ileri derecede merkezilesmis bir biçimi yasaniyor. Bu dönemde, küresel sermaye, daha açikçasi dünyadaki yaklasik 50 sermaye grubu ve onlarin çevresindeki 1000 kadar kurulus tüm sistemin belirleyici merkezlerini kontrol edip, temel konularda karar aliyor. Finansal sistemin deregüle edilmesine (kuralsizlastirilmasina-denetimsizlestirilmesine) ihtiyaç duyan ve bunu isteyen de, zaten bu tekellesen olaganüstü büyük kuruluslardir. Zira yatirimlari, dogrudan üretim yapilan sektörlerden, finans sektörüne yönelterek kendileri için bir tekel ranti yarattilar. Finans piyasalarinin isletilmesi, kâri bu küresel kuruluslarin çikarina olacak sekilde aralarinda yeniden bölüstürmelerine olanak veriyordu. Dolayisiyla, sistemin küresel sermayenin örgütlenisiyle para ve finans piyasalarinin diger piyasalarin üzerinde yer aliyor olmasi arasinda dogrudan bir iliski var.

Baskan Obama, yemin töreni konusmasinda, piyasanin sonsuz yaraticiligina güvendigini söylerken, ekonomik-mali yapinin kimilerinin hirs ve sorumsuzlugu sonucu oldugu kadar, geçmis yönetimin zor kararlar alip ekonomiyi yeni bir devre hazirlamayi basaramamis olmasi nedeniyle de çözüm üretemez hale geldiginin altini çizdi. Iste, daha seçim kampanyasinin basinda Amerikalilara ve dünyaya sözünü verdigi 'degisim' bu sözlerinin içinde yatiyor olmalidir. Iki aydir Beyaz Saray'dan ayni sözleri söylemeyi Baskan olarak sürdürüyor. Elbette daha çok erken, ancak bilinmeli ki, halklar artik eskisi kadar sabirli degil. Daha simdiden ABD Hazine Bakani'nin açikladigi önlemler için Avrupa Birligi(AB) dönem baskani Mirek Topolanek, " bunlar bizi cehenneme götürür" demekten geri kalmadi. Bakalim Londra'daki G-20'ler toplantisinda Baskan Obama ne diyecek!


--------------------------------------------------------------------------------

Tarih: 30.03.2009 19:08:44

Okunma : 665

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır