 |
Ünlü bir tiyatro oyuncusu, "lafla peynir gemisi bile yürümez ama iste biz bu gemiyi lafla yürütüyoruz" der. |
|
Ne acidir ki, bu söz, artik bizim politikacilar için de bir gerçek. Gerçek ama yasam sahne degil ki, perde kapaninca gemi aranmaz olsun. Mavi Marmara'nin çarklari dönmeye ve insanlar canindan olmaya devam ediyor. Basbakanimiz da, Istanbul'da internet medyasi yöneticileriyle yaptigi söyleside laf etmeyi sürdürüyor, "Haberlerin altindaki yorumlar insani katil eder." Basbakanlar, söz edip karar verdikten sonra, bir de kollarini sivayip küreklere asilacak degiller elbette. Onun için hükümetlerin elinde, eski Yunan'dan beri var olan ve günümüzde olaganüstü güçlenen bir "devlet" var. Ancak bütün mesele devleti yani kamu yönetimini yerinde ve zamaninda yurttasinin sagligi, güvenligi ve mutlulugu için kullanabilmektedir. Yillar sonra 1974'de, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ecevit'in basbakanliginda hükümet kurdu. Daha ilk bakanlar kurulu toplantisinda Basbakan, bizlere (bakanlarina) su olayi anlatti: "Bir zamanlar Çin'de Ming Hanedani'nin yönetimi bütün dünyanin ilgisini çekecek kadar basariliymis. Avrupalilar bu basarinin sirrini ögrenmek için Imparator'a bir uzman heyeti göndermisler. Imparator ögrenmeleri için konuklarini yönetim (bugünkü bakanlar kurulu) toplantilarina katmis. Üç ay izledikten sonra, heyet ayrilmak için Imparator'un huzuruna çikmis. 'Raporunuz hazir mi?' demis Imparator. 'Hayir, çünkü toplanip toplanip çokça laf edildi, ancak kararlar nasil alindi, uygulama nasil oldu, bir türlü anlayamadik', demisler. Bunun üzerine Imparator, 'çok kolay, herkes bildiklerini konusuyor ve sorumlular kararini aliyor ve uyguluyor, basarinin sirri bu kadar basit, yeter ki üstüne düsen dersini dogru alsin' demis. 12 Mart 1971 askeri müdahalesi sonrasi terör ortami sürdügü halde bir yila yakin süren 1. Ecevit Hükümeti döneminde bir kisinin bile burnu kanamamisti. Yine dünyayi kasip kavuran ilk petrol krizine karsin ekonomik bakimdan 1974, en basarili yillardan biri olmustu. Özellikle 2007 seçiminde yüzde 47 oy aldiktan sonra, R. T. Erdogan nerede ise yalnizca konusuyor (laf ediyor). Küresel krizden reel ekonomisi en kötü etkilenen ülkelerin basinda Türkiye var. Ülkenin yasadigi yüzde 25'lere yükselen rekor orandaki issizlige karsin, hiçbir ciddi önlem alamayan Basbakan "teget geçti" lafiyla halki uyuttugunu saniyor. Bakin "Kürt Açilimi" ile baslayan bu söylem (laf) döneminde, hiçbir konuda ciddiye alinir sonuç yok. Son, Insan Hak Ve Hürriyetleri Insani Yardim vakifçilarin (IHH) Israil'e karsi canlarini ortaya koymalarinin arkasinda bile, onun sadece arka çikis laflari var. Bu Ergenekon'da böyleydi. Bu, Türk Silahli Kuvvetleriyle (TSK) olan iliskilerde böyle. Bu, Avrupa Birligi (AB) ile böyle. En son, Iran konusunda Türkiye'yi içine soktugu uluslararasi açmazda böyle. "One minute" ile tek basina çiktigi "Arap çocuklarin kahramani" olma yolunda, "lafla devlet gemisinin yürümeyecegini" Recep Bey de bir gün anlayacak ama dileriz is isten geçmis olmaz. |
|