Cevikce / Haber ayrıntısı
Kendinden bir parça ve kendi yaninda |
Geçen haftaki yazima yorum yapan Sn. Hakki Kurt'un, “CHP’de tirmandirilmak istenen karmasaya engel olmak için elinizden geleni yapmalisiniz” derken, Genel Sekreter Sav’i kastettigi belli. |
|
-------------------------------------------------------------------------------- Geçen haftaki yazima yorum yapan Sn. Hakki Kurt'un, “CHP’de tirmandirilmak istenen karmasaya engel olmak için elinizden geleni yapmalisiniz” derken, Genel Sekreter Sav’i kastettigi belli. Son haftalarda bazi köse yazarlari da iyi niyetle CHP Genel Sekreteri'ne kancayi takmis görünüyor. Önder Sav’in eski genel baskanla çalistigi on yilda parti içinde ve kamuoyunda bu görüsleri hakli kilan olumsuz bir izlenim biraktigi dogru. Ancak son degisimin, Sav’in sayesinde olabildigi de bir gerçek. Ben de geçmisteki yanlisliklari yüzünden agir elestirmis ve hatta istifasini bile istedigim olmustu. Hiç beklenmedik bir zamanda ortaya çikan o durumda, diger MYK üyelerinin tutumuna karsin, Kiliçdaroglu’nun gelmesinde gösterdigi kararlilik, herkeste Sav’in geçmisini temizledigi inancini yaratti. Ne var ki, yillarin birikimi olan olumsuzluklarin, bir kurultayla çözümlenemeyecek kadar partiyi sardigi da bir gerçek. Üstelik kendi sözüyle “rastlanti” sonucu beklemedigi bir zamanda CHP’nin basina gelen Kliçdaroglu kendisini, Basbakan'in gelecegini kurtarmak için gündeme getirdigi sert ve kaba bir referandum mücadelesinin en sicak ortaminda buldu. Dolayisiyla kamuoyunun, bence böyle bir kurultay sonrasi kaçinilmaz olan aksakliklarin sorumlusu olarak Genel Sekreteri görme egilimi çok dogal. Çünkü Baykal zamaninda da partiyi halk indinde en çok yipratan neden, sürekli “iç çekisme yasayan bir parti ” görüntüsü vermesiydi. Simdi de postlarini yitirenler, Kiliçdaroglu’nun geldigi ilk günden baslayip Sav’a bagli ve yine büyük oranda gerçek disi haberler çikararak, bu durumu sürdür meye çalisiyorlar. Partilerin son yillarda içine girdigi ve genel baskanlardan kaynaklanan antidemokratik yapiya bakildiginda, degisime karsin CHP’de de çalkantinin bir süre daha devam etmesi çok olagan bir durum. Ancak, tam da referandum arifesinde, Eskisehir Emniyet Müdürü Hanefi Avci'nin belgesel nitelikteki kitabi ortada dururken, Genel Sekreter'le ugrasmanin simdi hiç de geregi yok. Eski genel baskana zararli olduklari halde yillarca eteginden düsmemek için partiyi o hale getirenlerin, simdi Önder Sav’dan intikam almak istediklerini kimse yadsiyamaz. Yeni Genel Baskan da, içinde yasadigi için 2004’den beri bütün olanlari ve Sav basta herkesi iyi bilmektedir. Dolayisiyla, CHP’yi bir kez daha geriye döndürmeye hiçbir politikacinin gücü yetmez. Üstelik Genel Sekreter olarak Sav da, kamuoyunun yükselen duygusunu görerek, son eski Istanbul Il Baskani olayinda oldugu gibi her konuda Yeni Genel Baskan'in arkasinda karalilikla ve içtenlikle durmaktadir. Önder Sav Genel Sekreterlik görevini çok uzun süredir yapiyor. CHP’nin geçmisini iyi bilenler için bu ilk kez olan ve güç bir istir. En basta beraber çalistigi genel baskanlarla en küçük bir güven bunalimini kaldirmayacak bir görevdir. Asil önemlisi, CHP Genel Sekreteri önemli konularda asla iki kere yanlis yapamaz, ikiyüzlü ve ikircikli davranamaz. Saglam oturmuyorsa, parti ilke ve amaçlarina milimetresine kadar uymayi beceremiyorsa degil 10 yil, on ay dahi orada kalamaz. Hem de, Türkiye politik yasaminin son otuz yildaki en yetenekli, en usta ve tam bir devlet adami olan Deniz Baykal’in yaninda. Görünen o ki, Önder Sav genel seçimin sonuna kadar yerinde kalacaktir, kalmalidir da. Yeni Genel Baskan'in da böyle öngördügünden hiç kuskum yok. Halk Kiliçdaroglu’na, “kendinden bir parça ve kendi yaninda” diye inandi ve sahip çikti. Kimsenin gözü Önder Sav’in ya da bir baskasinin üstünde olmamali artik. |
Tarih: 7.09.2010 18:23:10 |
Okunma : 657 |
Kategori : Vatan Gazetesi |