 |
Daha öncesini bir yana birakalim, |
|
________________________________________ 2002 seçimi öncesinde CHP Genel Baskani'yla R. T. Erdogan’in arasinda baslayan, kimi zaman sözlü kavgaya dönüsen gerginlik ortami Baykal’in istifasina kadar sürdü. Seçim sonuçlarina bakildiginda bundan en çok zarari CHP’nin gördügünü kimse yadsiyamaz. 2007 seçiminden bes ay önce sunlari yazmistim; “Bütün bu gerçekleri yasadigi için ilk ders çikarmasi gereken politikacinin Deniz Baykal olmasi gerekir. Kuskusuz siyasal görüsüne ve geçmisten gelen aliskanligina uygun oldugundan Basbakan, bu kirici ve düzeysiz tartismayi kendi hesabina kullanmak amacinda görülüyor. O nedenle de tirmandirmak istiyor. CHP Genel Baskani, Basbakan'in bu tuzagini görmüs olacak ki, bundan böyle gerginligin tarafi olmayacaginin isaretini verdi; ‘Basbakan'a tavsiyem, üslubuna dikkat etmesi ve bayram ortaminda milleti bir tartismaya tahrik edecek açiklamalardan uzak kalmasidir’. Dilerim Genel Baskan seçime kadar bu dogru ve akilci tutumu sürdürür. (...)" Hayir, gidisat hiç de diledigim gibi olmadi. 2007 seçimine giderken Türkiye, yine CHP’nin zararina olan o liderler arasi gerginligi yasadi. Bu animsatmayi özellikle yeni Genel Baskan Kiliçdaroglu için yaptim. Bence son haftalarda hiç neden yokken, Basbakan'in bilinçli olarak sürdürdügü gerginlik rüzgârina sanki hafiften kendini kaptirmakta gibi. Belki, partide geçen ay yasanan bunalimin üzerindeki etkisinden kaynaklaniyor olabilir. Umarim, parti içi duruldukça halkin çok olumlu destegini getiren “kendi gerçegine” dönecektir. Eger, bazi yakinlarinin “tam sirasidir, Sav’in haddini bildir ve liderligini kanitla” baskisi ile takindigi o sertligi Erdogan’la sürdürürse, partinin yararina olmaz düsüncesindeyim. Seçildigi kurultayda yaptigi konusmasiyla Kilçdaroglu, CHP Genel Baskani olarak asil görevinin, iktidarla kavga etmek degil, “halkin as-is sorununu çözmek için partisini iktidara getirmek” olduguna halki inandirmisti. Recep Bey'in, soyuna, sopuna dil uzatarak ortami daha fazla germek istedigi son referandum tartismasinda, sakinligini ve nezaketini korudugu için de halka kendisini sevdirmesini bilmisti. Halk, 8 yildir süren gerginlikten yorgun düstü. Nasil düsmesin, 2000 çöküntüsünün orta ve dar gelirlilerin üzerindeki olumsuzluklari hâlâ sürerken, 2008’de patlayan küresel kriz yüzünden, her evde issizlik ve geçim korkusu yasaniyor. Her gün yeni canlar almaya devam eden ayrilikçi terör, acilari karsilikli kine dönüstürdü. Okul kapilarinda gençler kanli biçakli. Iktidar kendi ordusuyla, yargiciyla savas halinde. Yazar-çizerler ikiye bölünmüs, ekranlarda küfürlesiyor. Zaten, Ilimli Islamcilarla Türk Islamcilar tam anlamiyla birbirlerine girmis durumda. Ülkenin bu gergin ve umutsuz ortaminda ve de hiç beklenmedik bir zamanda Kiliçdaroglu’nun CHP’nin basina geçmesi, halkta önce saskinlik, sonra da iyimserlik yaratti. Kiliçdaroglu’ndaki güvenilirliligi ve dogru sözlülügü halk ilk kez Ugur Dündar’in yaptigi bir televizyon söylesisinde gördü. Ankara Belediye Baskani Melih Gökçek’in bagira, çagira saldirilarina karsilik, “elektrik sayacini fahis fiyatla satarak halki nasil kazikladigini” sabirla belgelediginde, milyonlarin takdirini kazanmisti. Bir gün yerini alacagi korkusuna karsin eski CHP Genel Baskani o programdan bir yil sonra sosyal demokrat kamuoyunun baskisina boyun egerek onu Istanbul’a belediye baskani adayi yapti. Kiliçdaroglu o seçim çalismasinda da halkin, yillardir özledigi içten, sevecen ve içi disi bir lider adayi izlenimi vermeyi basardi. Kiliçdaroglu’nun olumlu, yapici ve gerginlik istemez tavrindan en çok AKP’liler rahatsiz. O nedenle örnegin türban konusundaki iyi niyetini istismar ederek, kendi cumhurbaskanlarini bile “biktiracak” kadar gerginligi tirmandirdilar. Yine, yandas medyalariyla birlikte AKP sözcüleri, geçen ay parti içinde esen soguk rüzgârlari firtinaya dönüstürmek için her seyi yapti. Artik açikça görülen, bütün telaslari seçime giderken geçmiste oldugu gibi halkin asil derdi “as ve is” sorununu gündemden düsürmek. Bunun için de çabalari, gündemi soyut konular üzerinden gerginlik ortamina sürüklemek. CHP Genel Baskani, Basbakan'in bu hesabini görmüs olmalidir. Bence, bu seçimin sonucunu bu kez Erdogan degil Kiliçdaroglu belirleyecektir. Yeter ki, basladigi gibi ayni olumlu, yapici söylemiyle ve tavriyla sandiklar açilana kadar yoluna devam etsin. |
|